İnsanoğlu beden-ruh –zihin üçlüsünün mükemmel uyumu ile yaratılmıştır. Fiziki yapımız olan organ ve dokularımızın sağlıklı işlemesi ve hayatiyetini devam ettirebilmesi için psikolojik desteğe ihtiyaç vardır. Günümüzde zorunlu olduğumuz yoğun stresli ve hızlı yaşam standardı bir çok insanda bu mükemmel uyumu bozmakta. Bu ahenk bozukluğu bedensel arazlardan çok ruhsal ve zihinsel arazlara daha sık yakalanmamıza sebep olmaktadır.
Metabolizma hızı yada başka bir deyişle aldığımız enerjiyi sağlıklı yakma kalitemiz günümüzde bir çok insanını ortak sorunu olarak karşımıza çıkmakta. Bu sorunun en önemli sonucu olan şişmanlıkla mücadelede ise bilim dünyası tam bir fiyasko ile karşı karşıya kalmış durumdadır ve adeta acizliğini ilan etmiştir.
Özellikle 40’lı ve 50’li yıllarda insanı bir buhar makinası gibi gören anlayıştan başlayarak günümüze kadar devam eden sağlıklı zayışama ile ilgili çalışmalar 70 ve 80’li yıllarda çok sayıda saçma rejimlerle belki de bir çok insanın beden ve ruh sağlığını bozmuş ve hala da bozmaya devam etmektedir.
Sağlıklı zayışamada ruhsal yapının devreye girmesi gerekliliği günümüzde ortak kabul gören bir gerçektir. Bu gerçeklilik son yıllarda beyin gücünü kullanmayı ve işi daha başında beyin gücü ile halletmeyi hedeşer.
Mükemmel ve bir o kadar da güçlü olan beynimizde bilinç ve bilinç altı denen bir bölgemiz var ki bu bölgeye zihin adını veriyoruz. Zihin bu yönü ile fiziksel bedenimiz ile ruhumuzun bütünleştiği her yönden zengin bir arena. Bilinçaltı zihnimiz çoğu insan tarafından kullanılmadığı yada bilinmediği için çare ve çözümlerde pek gündeme dahi gelmez.
Özellikle ruhsal kaynaklı hastalıklarda bilinç altı çok daha büyük bir önem arz etmektedir. Altıncı his, ön sezi yada gelecekle ilgili bazı garip hislerin kaynağının da beynimizin bu bölgesi olduğu yaygın kabul gören bir tezdir.
Kilo verme yada sağlıklı zayışamada zihnimizi kullanabilmek başarılı olmak demektir. Çünkü biliyoruz ki: Formda olduğumuz zaman kendimizi daha zinde hissederiz. Organlarımızın daha sağlıklı çalıştığını düşünerek gelecekte hastalık kaygıları taşımayız. Hatta kendi öz güvenimiz her zamankinden daha fazla bir durumda seyreder.
Aldığımız gıdaların harcanmasında bazal metabolizma dediğimiz enerjiyi yakma hızımız vardır. Zihin gücünü kullandığımızda bu metabolizma hızımız onlarca kat artabilir. Enerjiyi yakma ile ilgili sorunumuz, bu şekilde halledildiğinde zaten hızlı bir zayışama süreci kendiliğinden başlayacaktır. Bu süreç sağlıklı bir süreçtir. Burada bize düşen görev ideal kilomuzun kaç olduğunu bilmemiz ve kilo kontrolümüzü takip etmemizdir.
Eskiden beri söylenen bir söz vardır. İşi beyninde bitirmek. Mantıkla duygularımızı birleştirip beynimizle de yüreklerimizi birleştirdiğimizde zihnimizin kilidini açabilir ve oradaki güce ulaşabiliriz. İstemek başarıya götüren en önemli unsurdur. Gerçekten zayıflamak istiyorsanız mucize diyetler yada özel zayışama kliniklerine ihtiyacınız yok.
Zihin gücümüzü kullanarak sağlıklı zayışama projesinde, eksersiz ve hareketli bir hayat yanında, beslenme sırasında almış olduğumuz gıdaların dengesine dikkat etmek zorundayız. Peki denge derken neyi kastediyoruz? Karbonhidrat yağ protein oranını esas alıyoruz. Bu oran kabaca, %40 karbonhidrat, %40 protein ve %20 yağ içermelidir. Bunun yanında mineral vitamin ve lif dengesi birlikte korunmalıdır.
Zihin gücünü kullanarak sağlıklı zayışama programında sabah kahvaltısına ayrı bir değer vermeliyiz . Kahvaltıda alacağımız gıda çeşidi ve miktarını fazla sınırlandırmıyoruz… Kahvaltıda yasakladığımız başlıca gıdalar ise, beyaz şeker beyaz ekmek, kızarmış patates, kaymak, rafine edilmiş gıdalar, salam, sosis vs….
Öğle yemeklerine gelince; burada biraz cimri davranmayı, yemek çeşidi ve miktarı konusunda ölçülü davranmayı tavsiye ediyoruz. Salata, yeşil sebzeler, ayran ve yoğurt gibi takviyelerle doyma hissine çabuk ulaşılması faydalı bir yol olacaktır.
Akşam yemeğinde ise fakir sofrası düzeyinde bir beslenme ile ağırlıklı olarak çorba salata ve meyve içeren bir menü ile bir günlük beslenme programını tamamlayabiliriz.
Öğün atlama veya günde tek öğün beslenme zayışamak isteyen insanların sık başvurduğu yanlış uygulamalardan biridir. Bazı insanlar akşama kadar hiçbir şey yemediğini, fakat bir türlü zayışayamadıklarını söylerler. Aslında bu beslenme tarzı vücudumuzda orta vadede ciddi problemlere sebep olabilecek yanlış bir yoldur.
Siz de zihin gücünüzün gücünü keşfedebilir ve bir türlü başaramadığınız ideal kilonuzu sağlığınızı kaybetmeden yakalayabilirsiniz.