Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Karaca Başaran konu ile ilgili bilgiler verdi.
Yüz germe ameliyatları son 10 senede ciddi bir değişim göstermiştir. Hatta germe kelimesi yerine artık birçok cerrah, ‘yüz gençleştirme’ terimini kullanmaktadır. Eski yıllarda aşırı gerilmiş, tek planda gerilmiş olan yüz derisi çok yapay bir görünüme yol açmaktaydı.
Günümüzde, yüz gençleştirme de amaç artık, yüz derisinin gerilmesi tek planda gerilmesi değildir. Deri altında bulunan ve SMAS olarak tabir edilen kas üzeri katmanının sıkılaştırılması esas amaçtır. Bu amaçla onlarca SMAS sıkılaştırma teknikleri tarif edilmiştir. Ana prensip, deri altı dokuların daha sıkı bir hale getirilmesini sağlarken, deriyi sadece bir örtü olarak kullanmada yatar.
Klasik yüz germe ameliyatlarında kesi şekli, kişiden kişiye değişmekle beraber, genel olarak saçlı deri içinde, kulak içinde ve arkasında, izler saklanacak şekilde planlama yapılır. Eskiden aşırı gerilmiş deri nedeniyle kötü iz kalmasına yol açan problemler, artık derinin sadece örtü olarak kullanıldığı modern yöntemlerden sonra görülmemektedir. Seneler sonra kesi hattındaki iz neredeyse çoğu hastada çok zor fark edilmektedir.
Yüz gençleştirme ameliyatlarında, ilk aşamada orta ve üst yüz kısımları endoskopik (kameralı sistem) ile ele alınmakta ve orta yüzü ideal haline getirilmektedir. Bu yüz gençleştirme ile aynı anda veya ayrı bir seansta olabilmektedir. İkinci aşama ise sarkık çene hattı ve boyun alanının toparlanmasıdır. İyi bir yüz gençleştirme sonucu alabilmek için boyun bölgesinin iyileştirilmesi çok büyük önem taşır.