Birçok nedene bağlı olarak gelişebilen ve çeşitli belirtiler ile yaşam kalitesini fazlasıyla düşüren yüksek tansiyon hastalığı, kan basıncının belirli bir değerin üzerinde seyretmesi olarak tanımlanır ve tıp dilinde hipertansiyon olarak adlandırılır. Büyük tansiyon olarak bilinen sistolik kan basıncı değeri 140 mmHg ve üzerinde, küçük tansiyon olarak bilinen diastolik kan basıncı değeri ise 90 mmHg ve üzerinde ölçülür. Baş ağrısı, çarpıntı, göğüste sıkışma ve baş dönmesi gibi çeşitli belirtiler ile ortaya çıkabilen yüksek tansiyon hastalığı, kan basıncını kontrol altına alacak tansiyon ilaçları gibi tedavi uygulamalarının yapılmadığı takdirde beyin kanaması ve felç gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?
Kanın damar duvarına yaptığı basıncın artması sonucu ortaya çıkan tansiyon hastalığı; damarlarda genişleme, tıkanma ya da yırtılma gibi hasarlar meydana getirebilir. Çok sayıda belirti ile ortaya çıkmasına rağmen şikayetlerin hafif hissedilmesi, hipertansiyon hastalığının uzun yıllar boyunca fark edilmemesine ve böbrek, kalp, karaciğer gibi birçok hayati organda kalıcı hasarlar gelişmesine neden olabilir.
En sık karşılaşılan belirtiler baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı hissi, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve görme bozukluğu şeklinde sıralanabilir. Ayrıca hastalığın ilerleyen dönemlerinde tansiyon yükselmesi ile birlikte halsizlik, yorgunluk, burun kanaması, kulaklarda çınlama, merdiven çıkma gibi aktivitelerde zorlanma, gece uykusundan uyandıracak sıklıkta idrara çıkma ve bacaklarda ödem gibi şikayetler gözlenebilir. Bu belirtilerden bir ya da birkaçını gözlemliyorsanız mutlaka doktor kontrolüne gitmeli, organ hasarını en aza indirmek için kan basıncı değerinizi düzenli olarak ölçtürmelisiniz.
Yüksek Tansiyon Tedavisinde Yaşam Tarzının Önemi
Hipertansiyon problemi yaşayan hastaların yaklaşık olarak %95’inde problemin ortaya çıkış nedeni belli değildir. Ancak hipertansiyon nedenleri ile ilgili yapılan araştırma sonuçlarına göre normal tansiyon değerlerinin yükselmesinde en çok etkili olan faktörler genetik yatkınlık ve aşırı tuz tüketimidir. Yaşam tarzının düzenlenmesi ile kan basıncı değerlerinde anlamlı düşüşler yaşandığı ve hipertansiyon hastalığına bağlı gelişen şikayetlerin büyük oranda azaldığı gözlemlenir.
- Sağlıklı kiloda olmak: Obezite ile yüksek tansiyon hastalığı arasında önemli bir ilişki bulunduğu, sağlıklı kiloya sahip olan kişilerde tansiyon hastalığı gelişme riskinin çok daha az olduğu söylenebilir. Fazla kilo problemi bulunan hipertansiyon hastalarında her 10 kg’lık zayıflama ile birlikte sistolik kan basıncı değerinde 5 – 20 mmHg düşüş gözlenir.
- Sodyum kısıtlaması: Diyetteki sodyum içeriğinin azaltılması ile sistolik kan basıncı değerinde 2 – 8 mmHg düşüş yaşanabilir.
- Fiziksel aktivite: Haftanın en az 3 günü 30 dakika boyunca tempolu yürüyüş ya da benzer egzersiz yapan kişilerin sistolik kan basıncının 4 – 9 mmHg düşüş yaşadığı söylenebilir.
- Alkol tüketiminin sınırlandırılması: Aşırı alkol tüketiminin kan basıncını yükseltici etkisi bulunduğu ve alkol tüketimini sınırlandırmanın kan basıncı değerinde 2 – 4 mmHg düşüşe neden olduğu araştırma sonuçları ile desteklenir.
