Yüksek tansiyon çocuklarda da görülüyor!

Genellikle yetişkin hastalığı olarak bilinen yüksek tansiyon; genetik geçiş, çeşitli böbrek hastalıkları ve özellikle obezite nedeniyle artık çocukların da kapısını tehlikeli bir şekilde çalıyor. Acıbadem International Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, hiçbir sıkıntısı olmasa bile 3 yaşından itibaren her çocuğun tansiyonunun yılda en az bir kez ölçülmesi gerektiğini belirterek “Yüksek tansiyon yenidoğan döneminden itibaren her yaşta görülebilir ve ciddiyetle takip edilmesi gereken bir durumdur. Zira, yüksek tansiyon vücuttaki tüm damar sisteminin yapısını bozabilir. Çocuklarda da tıpkı yetişkinler gibi; beyin, göz, kalp, böbrek gibi önemli organlarda ciddi hastalıklara yol açabilir” diyor.

Bu belirtilere dikkat!

Kalbin vücuda kan pompalama işlemi sırasında damarların iç duvarında oluşan basınca tansiyon deniyor. Kalbin kan pompalarken yarattığı basınç büyük tansiyon, kalp kası gevşediğinde oluşan basınç da küçük tansiyon olarak tanımlanıyor. Ancak, yüksek tansiyon, çocuklarda genellikle belirti vermiyor. Henüz konuşamayan küçük bebeklerde, yüksek tansiyon nedensiz yere aşırı ağlamak, terlemek, sık nefes almak, beslenme güçlüğü şeklinde kendini gösteriyor. Daha büyük çocuklarda ise baş ağrısı, bulantı, kulak çınlaması, aşırı terleme, kusma, çarpıntı, görmede azalma, nefes nefese kalma ve yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Tansiyonun çocuklarda gün içinde ve endişe, korku, üzüntü gibi nedenlere bağlı olarak değişebildiğini anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Çocukluk çağındaki normal tansiyon değerleri, çocuğun yaşına, cinsiyetine, kilo/boy oranına göre değişiyor” diyor.

Bazı hastalıklar yüksek tansiyon nedeni

Peki, çocuklarda yüksek tansiyon neden ortaya çıkıyor? Bu sorunun ilk cevabı aileden kaynaklı genetik geçiş. Bu tür durumlarda kilo fazlalığı da yüksek tansiyona eşlik ediyor. Obezitenin de yüksek tansiyona yol açtığına kaydeden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yüksek tansiyona yol açan ikincil nedenler arasında bazı böbrek ve kalp problemleri ile nadiren de olsa böbrek üstü bezleri tümörü sayılabilir. Tansiyon yüksekliği nadiren şikayete yol açar. Böbrek kaynaklı tansiyon yüksekliği gelişme geriliğine neden olur. Ayrıca burun kanaması, görmede sorun, baş ağrısı, sersemlik hissi ve epileptik nöbetler görülebilir. Tansiyon yüksekliği olduğu düşünülen çocuklarda holter cihazı ile tansiyon izlemesi yapılmalı”

Yılda bir kez tansiyonunu ölçtürün

Yüksek tansiyonun başta kalp, böbrek, damar duvarları ve sinirlerde olmak üzere çeşitli organ hasarları yapabiliyor. Yüksek basınçla pompalanan kan kalbin odacıklarında büyüme ve kalp kasında kalınlaşma yaptığından ileride koroner arter hastalığı ve kalp krizi riskini de artırıyor. Ayrıca tedavi edilmeyen tansiyonun böbrek damarlarında yarattığı hasara bağlı olarak böbreğe kan akışının yavaşlamasından sorumlu olduğunu dile getiren Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Aynı şekilde yüksek tansiyon nedeniyle beyne giden damarlar da hasarlanır. Bu da inmeye yol açabilir. Yüksek tansiyon her türlü organa giden damarı bozacağı için görmede bozulma gibi etkileri de bulunur. Bu yüzden özellikle 3 yaşın üstündeki her çocuğun tansiyonu hiçbir yakınma olmasa bile yılda bir ölçülmelidir. Üç yaş altında ise yüksek tansiyonu düşündürecek hastalıklar veya yakınmalar varsa tansiyon mutlaka ölçülmelidir” diye anlatıyor.

Tedavide ilk adım kilo kontrolü

Yüksek tansiyon tanısı konulduğunda tedavi olarak ilk başvurulan yöntem çocuğun kilosunun istenen düzeye gelmesi için diyet ve egzersize başlatılması ile duygusal destek sağlanması. Ayrıca tuz tüketiminin de sınırlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi’nin verdiği bilgilere göre günlük alınması gereken tuz miktarı, ilk altı ayda bir gramdan az, bir yaşına kadar bir gram,1-3 yaş arasında 2 gram, 4-6 yaş arasında 3 gram, 7-10 yaş arasında 5 gram, 11-14 yaş arasında ve yetişkinler için de 6 gram olmalı. Bir çay kaşığı tuzun 1.5-2 gram civarında olduğunu belirten Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Yüksek tansiyon saptanırsa bu miktarlar da azaltılmalı. Sadece yemeğe konan tuz değil aynı zamanda gizli tuz dediğimiz işlenmiş gıdalardaki tuzları da düşünmek lazım. O yüzden çocukluktan itibaren abur cuburu kısıtlamak önemli. Çocuklarda 6 ay süreyle uygulanan diyet ve tuz kısıtlaması işe yaramazsa ilaç tedavisine başlanır.”

Exit mobile version