Çok çeşitli nedenlerle yetişkinlerde göz kapağı düşüklüğü olmaktadır. Bunları kapağın anatomik yapısına göre sınıflandırmak mümkündür.
Göz kapağını kaldıran kasın gücünün azalması: Mitokondriyal miyopati, okülofaringeal müsküler distrofi ve miyotonik distrofi gibi eksternal oftalmopleji yapan hastalıklarda göz hareketleri ile birlikte göz kapağının hareketleri de bozulduğu için hastalar kapaklarını açmakta zorlanırlar. Hastalığın evresine göre hastaların görmelerini sağlayacak cerrahi tedavi yöntemleri mevcuttur.
Sinir-kas kavşağını etkileyen hastalıklar: Bunlar içerisinde Myastenia Gravis hastalığı oldukça önemlidir. Kapak düşüklüğünün gün içerisinde giderek artması en tipik özelliğidir. Birlikte çift görmede olabilir. Tedavisi çoğunlukla medikaldir. Nadiren cerrahi tedaviye gerek duyulur. Sinir-kas kavşağını etkileyerek göz kapağı düşüklüğü yapan diğer bir sebep ise göz çevresine yapılan botulinum toksini enjeksiyonlarıdır. Yanlış uygulama geçici olarak kapak düşüklüğüne neden olabilir.
Göz kapağını kaldırmayı sağlayan sinirin (nörojenik) bozuklukları: 3.cü sinir göz kapağını kaldırmamızı sağlamaktadır. Felcinde göz kapağı düşüklüğü ile birlikte göz hareketleri de bozulduğu için hastanın kapağı kaldırıldığında çift görmeden şikayet eder. Diyabet, hipertansiyon, anevrizma, tümör ve travma gibi sebeplerle göz kapağında nörojenik düşüklük olabilir. Diyabet ve hipertansiyon 3 ay içerisinde kendiliğinden düzelen ağrısız kapak düşüklüğü yaparlar. Tedavi önerilmez. Anevrizma nedeni ile oluşan 3. Sinir felci ağrılı olmaktadır. Anevrizma ve tümör gibi nedenlerle ptozis olduğunda sebebe yönelik müdahale acilen yapılmalıdır. Travma sonrası gelişenlerde tedavi için en az 6 ay beklenmelidir. Bir çoğu geçici felce bağlı olduğu için kendiliğinden düzelmektedir.
Kasın tarsa yapıştığı kısmının uzaması veya ayrılması (Aponevrotik ptozis): Yetişkinlerde en sık görülen kapak düşüklüğü sebebidir. Kasın tars adını verdiğimiz destek dokuya yapışmasını sağlayan elastik olmayan uç kısmı (aponevroz) çoğunlukla göz kapağında yaşlanmanın etkisi ile ya uzayarak yada birleştiği yerden ayrılarak kapak düşüklüğüne neden olur. Ayrıca travma, uzun süreli kontakt lens veya protez kullanımı gibi sebeplerle de aponevrotik ptozis oluşabilir. Cerrahi tedavi ile bu durumu düzeltmek mümkündür.
Mekanik sebeplerle göz kapağının düşmesi: Tümör, ödem veya enfeksiyon gibi göz kapağını ağırlaştıran sebepler veya hareket etmesini engelleyen nedbe dokuları göz kapağında düşüklüğe neden olurlar. Bu sebeplerin ortadan kalkması ile kapağın düşüklüğü düzelmektedir.
Göz kapağının yalancı düşüklüğü: Gözün doğuştan küçük olması (mikroftalmi) veya hiç olmaması (anoftalmi), ameliyatla alınmış olması, uygun olmayan protez kullanımı, aşağı doğru kayması, orbita yaralanması (blow-out kırığı) gibi sebepler göz kapağının düşük görünmesine neden olurlar. Düşük görünmeye neden olan etken düzeltildiğinde göz kapağı da yükselecektir.
Tedavi: Doğuştan olmayan göz kapağı düşüklüğünü yapan birçok hastalık olduğu için tedaviden önce sebebin araştırılması gerekir. Bunun için hastanın öyküsü, göz muayenesi, göz kapağı ölçümleri, gerekirse orbita ve beyin manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirme ve nöroloji konsültasyonu istenir. Eski resimleri sebebin tespit edilmesine yardımcı olabilir. Kapağın düşmesine neden olan etken ortadan kaldırıldığında kapak da düzelmektedir. Travma söz konusu ise en az 6 ay beklenmeden cerrahi olarak kapak kaldırılmamalıdır. Aponevrotik ptoziste tedavi cerrahidir.
Cerrahi Yöntem: Lokal anestezi altında yapılır. Genel anesteziye gerek yoktur. İki taraflı düşüklük varsa iki kapağın ameliyatı eşzamanlı olarak yapılır. Kapağın yüksekliği ameliyat sırasında ayarlanır. Hastalar aynı gün evlerine dönerler. Arzu edilen kapak yüksekliği elde edilmemiş ise birkaç gün içerisinde revizyon ile simetrik görünüm elde edilir.