Yeme bozuklukları ile baş etmek için psikolojik destek şart!
- Yeme bozukluğu anormal yeme düzenlerine yol açan psikoloji kaynaklı bir hastalıktır. Genel olarak kilo takıntısı, duygusal yeme gibi belirtilerle ortaya çıkan bu hastalık, tedavi edilmediği sürece ciddi hastalıklara neden olmaktadır.
- Amerika Ulusal Yeme Bozuklukları Derneği tarafından ilan edilen 22-28 Şubat Yeme Bozuklukları Farkındalık Haftası kapsamında, yeme bozukluklarıyla ilgili konuşan Özel Anadolu Hastanesi Klinik Psikoloji bölümünden Uzm. Psk. Rüveyda Bayramoğlu, hastalığı atlatmak için psikolojik desteğin şart olduğunu söylüyor.
Toplumların en büyük sorunlarından olan yeme bozuklukları, anormal yeme düzenlerine yol açan psikoloji kaynaklı bir hastalıktır. Hastalık genel olarak vücut algısı, kilo takıntısı, duygusal yeme gibi sebeplerle ortaya çıkarken, ağır vakalarda ciddi zararlara da neden olabiliyor.
Yeme bozuklukları ve bunlarla baş etmenin yollarını anlatan Özel Anadolu Hastanesi Klinik Psikoloji bölümünden Uzm. Psk. Rüveyda Bayramoğlu, hastanın psikolojik desteğe başvurmasının şart olduğunu söylerken, “Hastaya yeme bozukluğu kriterlerini içeren yeme bozukluğu testi yapılır ve tanı koyulduktan sonra psikolojik destek verilir. Verilen destekle beraber, kişiye bir beslenme uzmanı tarafından beslenme eğitimi de verilir. Hastalık tablosunun ağırlığına göre tedavisi de değişir. Bu süreçte hastanın çevresinin de planlamaya dâhil edilmesi süreci hızlandırabilir” ifadelerini kullandı.
Yeme bozuklukları psikolojik faktörlerle ilişkilidir
Yeme bozukluklarına yol açan birçok etmenin olduğunu söyleyen Uzm. Psk. Bayramoğlu; “Genetik faktörler, kültürün güzellik algısı veya travmalar kişinin yeme bozukluğuna yakalanmasına neden olabilir. Örneğin fazla kilolarından dolayı fiziksel görünüşü yüzünden travmaya uğrayan bir kişi, bu baskılarla özgüven kaybına uğrayabilir, duygusal yemeye başlayabilir ya da sürekli yediklerini kusarak Bulumia Nervoza yani psikiyatrik yeme bozukluğu yaşayabilir” dedi.
Farklı tepkiler gösterebilirler
Yeme bozukluğu yaşayan hastaların çoğu zaman bunu kabul etmediğini ya da inkâr ettiklerini de söyleyen Uzm. Psk. Bayramoğlu, “Bazı hastalar aşırı zayıf olsalar bile hala kendilerinin kilolu olduğunu düşünürler ve yemek yemezler. Çevresindekilerin fark etmemesi için toplu ortamlarda yemek yemekten kaçınırlar ve bol kıyafetler giyinirler. Durum tam tersi olduğunda ise kişiler, hissettikleri her duyguda yemeğe yönelerek duygularını bastırmaya çalışırlar. Durumlarının farkında olsalar bile bir şeyler yapmaya cesaret edemezler. Dolayısıyla bu hastalığı atlatmak için psikolojik destek şart” dedi.