Yaşlanan yüz ve yüz germe
İnsanlar güzel olmak isterler. Çoğunluğu olabildikleri kadar güzel görünmek isterler. Fiziksel görünümümüzün çoğu kalıtımsaldır ve kendi kontrolümüz dışındadır. Bazı parametreler kontrol edilebilir. Sağlıklı beslenme ve egzersiz bunların en iyi bilinenidir. İnsanlar görünüşlerini daha hoş hale getirmek için güzel elbiseler giyerler, saçlarını şekil verirler ve makyaj yaparlar. Bazıları bunu kendileri, bazıları çevredekiler, bazıları da her ikisi için yaparlar. Gençlik ve güzellik, istenen ve çekici olan değerlerdir. Her ne kadar bazıları bunun böyle olmadığını söyler ve inkâr ederlerse de, bu özellikle çağımızın gerçeğidir.
Artık dünyamızda tam bir rekabet çağı yaşanmaktadır. Sosyal, ticari ve ekonomik alanda var olabilmek için genç ve dinamik görüntü aranan özelliklerdir. Bu rekabetten kopmamak için insanlar berber salonları, kuaförler, spa merkezleri, güzellik salonlarından yardım almaya çalışmaktadırlar. Bunların yetmediğinde devreye tıbbi ve cerrahi işlemler girer.
Gençlikte sahip olunan gergin yüz derisi, yaşlandıkça bazı özelliklerini kaybeder. En başta elastik lifler dejenere olmaya başlar ve elastozis denilen bir süreç başlar. Deri yerçekimine dayanamaz ve sarkmaya başlar. Bu sürecin ne hızla ve şiddette olacağını asıl belirleyen genetik yapıdır. Daha sonra çevresel faktörler gelir. Bunların en zararlısı güneş ve sigaradır.
Yüzüm mümkün olduğunca geç yaşlansın diyenlerin yapması gereken şey kozmetiklere tonlarca para harcamak değildir. Yapılması gerekenler sigaradan uzak durmak, güneşe az çıkmak ve koruyucularla korumak ve derinin kurumasını nemlendiricilerle önlemektir. Yani kozmetik ürün olarak nemlendirici kullanmak yeterlidir.
Yaşlanan yüze erken evrelerde yapılacak tıbbi işlemler botoks ve dolgulardır. Botoks çağımızın ilacıdır ve ehil ellerde muhteşem sonuç verir. Ağız çevresi ve alt bölgelerde dolgu maddeleri daha uygundur. Bu amaçla hyaluronik asit maddesi kullanılır. Hem botoks hem dolgu maddeleri ortalama 6 ayda bir tekrarlanması gerekir. Yaşlanmayla sarkmalar arttıkça artık bunların pek faydası kalmaz. Özellikle çene alt sınırında (jowl) yanakta olan sarkma belirginleşince yüz germe kaçınılmazdır. Sarkmalar sadece germeyle giderilir.
Yüz germe için bir yaş sınırı yoktur. 40’lı yaşlarla birlikte yapılmaya başlanabilir. Bir süre önce başlayan tırtıklı iplerle cilt asma işlemleri artık terkedilmeye başlanmıştır. Bunlar geçici işlemlerdir ve her şey birkaç ay içinde eskiye döner. Sarkmanın derecesine göre değişmek üzere yapılan çok sayıda germe teknikleri vardır. Ancak artık eskilerde olduğu gibi çok travmatik ameliyatlar değildir. Saç içinden, kulak önü ve arkasında kolayca gizlenen minimal kesilerle işlem yapılabilmektedir. Bazı yerlerde endoskopik cihazlardan da faydalanılır. Burada önemli olan sadece derinin değil, özellikle alttaki zarların (SMAS) gerilmesidir. Bu şekilde kalıcı etki çok uzun yıllar sürer. Burada önemli olan bir başka konu da yüzün bir bütün olduğudur. Tek noktadan veya bölgeden germe gibi işlemler yüzün bütünlüğünü bozar. Germe yapılacaksa tüm yüz bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Yüz germe ameliyatı genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 3 saat sürer. Baş sarılır ve bir gece hastande yatılır. Ertesi gün baş açılır ve açık bırakılır. Aynı gün banyo da yapılabilir. Dikişler 1 haftada alınır. Ameliyattan 10 gün sonra rahatlıkla insan içine çıkılır hale gelir. Her şeyin yerine tam oturması birkaç ay sürer. Yüz germe sırasında, gözkapaklarına estetik işlemler, yüzde bazı yerlere yağ enjeksiyonları gibi işlemler de ek olarak yapılabilir. Yüzde lekeler, çok ince kırışıklar varsa bunlara daha sonra soyma (peeling) yapılabilir.