Uyku sırasında fazla yastık kullanmak, düz yatamamak veya geceleri nefes nefese uyanmak kalp yetmezliğinin işareti olabiliyor. Masum gibi gözüken bu şikayetlere çabuk yorulma, nefes darlığı, halsizlik ile ayaklarda ödem ve karın bölgesinde şişkinlik gibi sorunlar da eşlik ediyorsa kalp yetmezliği riskine karşı mutlaka bir uzmana başvurulması gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bahadır Dağdeviren, kalp yetmezliği ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Risk her geçen gün artıyor
Kalp yetmezliği Türkiye’de yaklaşık olarak 2,5 milyon insanı etkilemektedir. Nüfusun yaşlanmasıyla birlikte kalp yetmezliği her geçen gün daha büyük bir sağlık sorunu haline gelmektedir. Kalp yetmezliği yaşayanların sayısı gün geçtikçe artmakta ve yakın zamanda 2 katına çıkması beklenmektedir. Toplumun her kesimine ciddi bir eğitim verilmesi tedavideki en önemli adımların başında gelmektedir.
Yüksek yastık kullanıyorsanız dikkat!
Uyurken birden fazla yastık kullanmak, uyurken veya dinlenirken nefes nefese kalmak, alışverişte, merdiven çıkarken yaşanan yorgunluk gibi ilk başlarda masummuş gibi gözüken şikayetler kalp yetmezliğinin ilk belirtileri arasında yer almaktadır. Kalp yetmezliğinin ilerleyen evrelerinde ise;
- Sık sık yorgun uyanmak,
- Düz yatarken solunum sıkıntısı yaşamak,
- Nefes alabilmek için gövdeyi yukarı doğru çekmek,
- Ayak bileklerinde başlayan ödeme bağlı olarak ayakkabıların dar gelmeye başlaması,
- Karın bölgesinde sıvı toplanması,
- Karaciğerin büyümesi gibi belirtiler eklenebilmektedir.
Bu belirtilerin bir veya daha fazlasının yaşandığı durumlarda zaman kaybetmeden bir doktora başvurulması hayati önem taşımaktadır. Benzer belirtilerin farklı hastalıklardan kaynaklanabileceğinin de unutulmaması gerekmektedir.
Önemsemediğiniz grip bile kalp yetmezliğine neden olabilir
Yüksek tansiyon, diyabet, kemoterapi, kalp krizi, kalp damar ve kapak rahatsızlıkları kalp yetmezliğine yol açabilmektedir. Kalp yetersizliği yaşayan hastaların büyük bir çoğunluğu kalp damar rahatsızlığı yaşayan kişilerdir. Ancak bazen önemsenmeyen, tedavisi göz ardı edilen grip bile kalp yetersizliğine giden sürecin başlangıcı olabilmektedir. Gribe neden olan influenza virüsünün bazı alt tipleri pankardit denilen kalp kasında iltihaba neden olabilmektedir. Kalp zarı, kalp kası ve kalbin iç kısımlarına kadar bütün dokularda yaşanan iltihap bir süreliğine kalp yetersizliğine yol açabilmektedir. Bu süreçte erken teşhis ve hızlı bir tedavi yapılmadığı durumlarda kalp yetersizliği kalıcı hale gelebilmektedir.
Tedavinin en önemli adımı yaşam tarzınız
Kalp yetersizliğinin tedavisinde; ilaç, kalp kapakçığının onarımı, kalp pili gibi farklı yöntemler uygulanabilmektedir. Kalp yetmezliğinin tipine ve hastanın durumuna göre tedavide uygulanan yol haritası değişebilmektedir. İlaç ve cihazlar tedavinin ancak bir kısmını karşılamaktadır. Hastaların yaşam tarzına dikkat etmesi tedavideki en önemli adımdır. Kalp yetersizliği yaşayan hastaların dikkat etmesi gereken konuların başında günlük kilo takibi gelmektedir. Bu hastaların vücudunda sıvı birikmesi yaşandığı için biriken sıvının miktarı ve onu, ne kadar idrar söktürücü ilaçla atması gerektiğinin bilinmesi gerekmektedir. İdrar söktürücü ilaçlar günlük kilo takibine göre ayarlanması gerektiği için hastaların her sabah idrar yaptıktan sonra tartılması gerekmektedir. Sigara ve tütün ürünleri kesinlikle bırakılmalıdır. Günlük tuz alımının da kontrol altına alınması hayati önem taşımaktadır. Tuzun tansiyon üzerinde olumsuz etkisi olduğu gibi vücutta su tuttuğunun da unutulmaması gerekmektedir. Kilo kontrolünü sağlayabilmek için doymuş trans yağlardan uzak kalarak Akdeniz tipi beslenmeye özen gösterilmelidir. Ağır egzersizler yerine kardiyak rehabilitasyonun tercih edilmesi, alkolden uzak durulması, doktora danışılarak grip ve zatürre aşılarının yaptırılması alınabilecek önlemler arasında yer almaktadır.