Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk konu hakkında bilgiler verdi.
Bizler sosyal canlılarız. Önce ebeveynlerimizle sonra da çevremizle ilişki kurarız. Gözlemlerimizle öğrenerek zenginleşiriz. Bu durum yetişkinliğinizde birçok öğreti ve değer yargısı ile dünyayı değerlendirdiğimiz anlamına gelir. Herkesin öğretilerinin farklı olduğu bir dünyada hepimizin olaylara atfettiği anlamların farklı ve biricik olması ise ilişkileri karmaşık bir hale getirir.
Bu karmaşık yapıda bir başkasını anlamanın yolu ise ancak kendimizi anlamaktan geçer. Kendimizle kurduğumuz ilişkiyi anlamamız içinse kendimizle baş başa kalmamız gerekir. Yalnız kalamayan kişi bir kaçınma davranışı sergiliyordur. Bazen kalabalık içinde yalnız hissetme hali de bunu kanıtlar niteliktedir. Kimisi sürekli planlar yaparak kendinden kaçmak ister. Etrafı kalabalık olsa da bir şeylerin ters gittiğini bilir. En nihayetinde kaçtığımız her duygu ve davranış onu anlamamız için fiziksel, duygusal ve düşüncesel bir zorluk olarak karşımıza çıkar. Yalnızlıktan korkuyorsak yalnızlığın bize ne ifade ettiğine kulak vermemiz gerekir.
Yalnızlık hepimiz için farklı anlamlar barındırır. Örneğin, bazı romantik ilişkilerde çiftlerden biri diğerine hiç alan tanımaz ve sürekli beraberlerdir. Bu kişi yalnız kaldığında aldatılacağını veya terk edileceğini düşünebilir. Kimisi kendisinin olmadığı bir planda kendini dışlanmış hisseder, arkasından kötü konuşulacağını ve sevilmeyeceğine düşünür. Kimisi kendiyle kaldığında yaşadığı zorlukları düşünür ve düşünmemek için sürekli arkadaşlarıyla plan yapar.Kimisi kendiyle hiç kalmadığı için kendiyle nasıl zaman geçireceğini bilmiyor ve sıkılacağını düşündüğü için sürekli başkalarıyla plan yapar.
Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk ,”Yalnızlıktan korktuğumuz için bir başkasına sürekli olarak zihnen yatırım yapmamız durumunda kaygılarımız artar. O kişinin kaybını düşündüğümüz anda yoğun duygu durumları yaşarız. Karşımızdaki kişiye tutunacak tek dalımız o kişiymiş gibi davranırsak karşı tarafı da kaygılandırırız. Aynı zamanda o dalda tutunmak büyük bir efor harcamamıza sebep olur. Yalnızlıktan kaçma sebeplerimize kulak verip kendi yalnızlığımızdan keyif aldıkça yalnızlık ile kaygılarımız yerini ferah ilişkilere, üretken ve heyecanlı bir yaşama bırakacaktır.”dedi.
