Verem akciğer kanseri ile karıştırılabilir

Veremli her 10 kişiden 3’ünün tanı konulmadığı için tedavi alamadığını belirten Medical Park Gebze Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, “Dünyada her yıl 10 milyon yeni veremli hasta ortaya çıkmaktadır. Yetersiz beslenme, sigara kullanımı, diyabet, HIV enfeksiyonu, verem için risk faktörleridir. 2019 yılında her 22 saniyede bir kişi verem nedeniyle hayatını kaybetmiştir” dedi.

Veremin dünyada hâlâ aktifliğini koruyan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Medical Park Gebze Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, hastalıktan korunmak için BCG aşısının yapılmasının gerektiğini vurgulayarak “Aşı hem koruyucudur hem de hastalığın hafif atlatılmasını sağlar. Ülkemizde 1947 yılından beri ‘Verem Eğitim ve Farkındalık Haftası’ kutlanmaktadır. Bu haftanın amacı toplumu verem hastalığı ile mücadele konusunda bilinçlendirmektir” diye konuştu. 

“Solunum yoluyla bulaşıyor”

Halk arasında tüberküloz olarak da bilinen veremin solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, şöyle devam etti: “Akciğere gelen mikrop ya sessiz enfeksiyon olarak kalır ya da hastalık yapar. Sessiz enfeksiyon ileri gün veya yıllarda hastalık yapabilir. Bu hastalık en sık akciğerleri tutmakla beraber diğer doku ve organlarda da görülmektedir. Tedavi edilebilir bir hastalıktır. İlaçlar Verem Savaş Dispanserleri aracılığıyla ücretsiz olarak temin edilmektedir.”  

“Öksürük, kan tükürme ve gece terlemesine dikkat”

Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, verem hastalığı esnasında ve geçirildikten sonra hastalığa bağlı gelişen komplikasyonların göğüs cerrahisi girişimi gerektirebileceğini belirtti. Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, hastalığın oluşturduğu şikâyetleri ise şöyle sıraladı: 

“Verem uzun süren öksürük, kan tükürme, gece terlemesi, nefes darlığı şeklinde şikâyetler yapabilir. Tanıda balgamda mikrop görülmesi, akciğer grafisi ve tomografisi çekilmesi, gerekirse doku tanısı için cerrahi işlem yapılması gerekir. Tedavi için ‘Myocobacterium tuberculosis’ isimli bakteriye etkili antibiyotikler kullanılır.”

“Akciğer kanseri ile karıştırılmaktadır”

Radyolojik incelemede veremin nodül, kitle, kavite (akciğer içinde boşluk gelişmesi)  şeklinde olması nedeniyle akciğer kanseri ile karışabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, “Girişimsel işlem ile doku alınarak patolojik inceleme ile tanı konulmaktadır. Bazı hastalarda oluşan kaviteler ilaç tedavisine rağmen gerilemeyebilir, bu durumlarda ameliyat ile bu dokunun çıkarılması gerekmektedir” dedi. 

“Göğüs kafesi video yardımlı sistemle kontrol ediliyor”

Göğüs kafesi içinde sıvı toplanması halinde hastada ileri derecede nefes darlığı olabileceğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, “Tanısı konulmamış hastalarda video yardımlı sistemle göğüs kafesinin içi kontrol edilerek hem sıvının drenajı hem de hastalıklı akciğer zarından plevra biyopsi yapılır. Eğer hastanın tanısı varsa sadece kateter yardımıyla sıvı boşaltılır” ifadelerini kullandı. 

“Ameliyat hasar durumuna bağlıdır”

Verem sonrası akciğer sönmesi gibi acil cerrahi girişim gerektiren durumların oluşabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, bu durumda yapılacak işlemleri şöyle anlattı:

“İlk olarak kateter ile akciğer dışındaki hava boşaltılır. Eğer yeterli olmazsa ameliyatla hastalıklı kısım alınır. Verem geçirdikten yıllar sonra ‘bronşektazi’ denilen hava yollarında genişleme meydana gelebilir. Bronşektazinin yaygınlığına ve hastanın şikâyet (bol koyu balgam ya da kan tükürme, sık antibiyotik kullanma) durumuna göre akciğer ameliyatı yapılması gerekir. Ameliyatın genişliği akciğerdeki hasar durumuna bağlıdır.”

“Akciğerin yıllık kontrolleri önemli”

Verem nedeniyle akciğerde izler oluşabileceğini de kaydeden Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, “Bu sekellerin üzerinde akciğer kanseri gelişme riski vardır. Kanserin evresine göre tedavi planlaması yapılır. Akciğer kanserinin cerrahi tedavisi diğer hastalardan farklı değildir. Verem geçirmek ameliyata engel bir durum oluşturmaz. Verem geçiren hastalarda özellikle akciğerin yıllık kontrolleri önemlidir” açıklamasında bulundu. 

Exit mobile version