Vajinismus Soruları
- Vajinismus nasıl tedavi edilir?
Vajinismuslu bir kişinin en merak ettiği sorulardan biri de tedavisinin olup olmadığıdır. Ruhsal bir sıkıntı olan ve korku hissinin yoğun yaşandığı vajinismusta psikolojik etkenler çok yüksektir. Bu nedenle, vajinismusun tedavi yöntemi de vajinismusa özgü cinsel terapidir. Günümüze kadar vajinismus tedavisi için gerek fiziksel gerekse ruhsal pek çok uygulama yapılmış ancak en etkili olanın cinsel terapi olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer bir soru da terapinin ya da tedavinin başarılı olup olmayacağıdır.
Cinsel terapi bir psikoterapi yöntemidir, fiziksel muayene içermez. Vajinismus fiziksel değil psikolojik bir sorun olduğu için, vajinismus tedavisi için vajinismusa özgü cinsel terapi yöntemleri uygulanır. Terapi süreci kişilere ve vajinismusun şiddetine göre değişse de yaklaşık 6 – 12 seanstan oluşmaktadır. Bunun sebebi, uygulanan tekniklerin adım adım ilerlemesidir. Bazı durumlarda ise bu basamaklar kişiye göre değiştirilebilir, daha hızlı ya da daha yavaş ilerleme kaydedilebilir. Karşılaşılan durumlardan biri de kişilerin kendilerine vajinismus tanısı koymalarıdır. Belirtmek isteriz ki; her bu tanıyı kendisine koyan vajinismuslu olmayabilir. Cinsel bilgilendirme, cinselliğe özgü yanlış inançların değişmesi ile bu sorun daha hızlı ve rahat aşılabilir.
Vajinismus terapileri, kısa süreli ve soruna odaklı yapılır. Terapi sürecinde özellikle vajinismusun sadece kadının sorunu olarak değil çiftin ortak sorunu olarak algılanması sağlanır. Çiftin cinsellikle ilgili bakış açılarının ve yanlış inanışların giderilip yerine doğru bilgilerin verilmesi üzerinde durulmaktadır. Vajinismus tedavisi için problemi çözmek istemek ve yapabileceğine inanmak önemli bir adımdır. Bu nedenle, çift birlikte sorumluluk almalı ve katkı sağlamalıdır. Özellikle eşlerinin olumlu desteğini alan kişilerde sorun kısa sürede çözülebilmektedir.
Vajinismus problemi olan kişilerin soru işaretlerinden bir tanesi de tedavide ne ile karşılaşacakları, yapmaktan korktukları şeylerin onlardan istenip istenmeyeceğidir. Sorunu çözmek için istekleri vardır. Ancak, korku bu noktada da devreye girmekte, tedavi sürecindeki aşamalardan çekinmeleriyle sonuçlanmaktadır. Oysa vajinismus, çözümü kolay olan bir problemdir. Bir erteleme sorunu olarak da bilinen vajinismusun çözümü için atılacak ilk adım tedaviye karar vermektir. Tedaviye karar veren kişi, eşi ve terapisti bir ekip halinde çalışarak bu problemi kolaylıkla aşacaklardır.
- Vajinismus hastaları hamile kalabilir mi?
Vajinismus sorunu hamile kalmaya engel değildir. Vajinismus sorunu yaşayan kadınların arasında yaklaşık 10 da 1’i cinsel birleşme olmaksızın hamile kalabilmekte ve genellikle de sezaryen ile doğum yapmaktadırlar. Vajinusmusta cinsel birleşme gerçekleşmediği için gebeliğin bu yolla olması da doğal bir sonuç olarak mümkün değildir. Sadece hamile kalınması için gereken cinsel birleşmenin yaşanmasında sorun vardır. Tıbbi tedaviler sonucu ya da nadir de olsa sürtünme yoluyla gebe kalan vajinismuslu kişi normal bir gebelik yaşamaktadır.
Vajinismuslu kadın çocuk doğurabilir. Ancak, vajinismus sorunu doğumdan sonra da devam etmektedir. Vajinismusun doğum sonrasında tedavi edilmesi gerekir. Çünkü vajinismusun psikolojik etkileri kadınların pek çok alanda sorun yaşamasına neden olmaktadır. Vajinismusun temelinde yatan korku ve kaygılar eşleriyle olan ilişkilerini, sosyal yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. İlerleyen dönemlerde de evlilik sorunlarına yol açabilmektedir. Vajinismus sorununun tedavisi için doğum sonrası ya da öncesi mutlaka adım atılmalıdır.
- Vajinismus belirtileri nelerdir?
Vajinismus sorunu yaşayan bireylerde cinsel ilişkiye girememek tek belirti değildir. Bunun dışında kişilerin yaşadığı pek çok sıkıntı vardır. Yoğunluğuna bağlı olarak, vajinismus belirtileri küçük bir rahatsızlık veren sıkılıktan cinsel birleşmeyi imkânsız yapan vajinanın tamamen kapanması arasında değişir. Aşağıda sıraladığımız belirtiler vajinismus sorununu akla getirmelidir.
Vajinismus belirtileri neler?
- Cinsel ilişkinin son derece ağrılı, acılı olması (Disparoni- Ağrılı cinsel ilişki)
- İlişki sırasında kasılma sonucunda penisin içeride zor hareket etmesi
- Cinsel ilişkide kadının bacaklarını kapatması veya eşini iterek birleşmeye engel olmaya çalışması
- Vajina içine tampon, fitil veya vajinal tablet yerleştirememe
- Vajina içine parmak sokamama
- Jinekolojik muayene olamama, örneğin smear testi yaptıramama
- Vajinasına dokunamama, bakamama
- Vajinal ultrasona girememe
- Cinsel birleşme sırasında hafif bir yanma ya da batma hissine neden olan darlık
- Vajinanın tamamen kapanıp girişin imkânsız olması
- Acı ve başarısızlıktan ötürü seksten ya da seksle ilgili her şeyden uzak durma
- Cinsel isteksizlik
- Vajinal kasların istemsiz kasılması
Bu ve benzeri vajina ile ilgili her türlü durum vajinismuslu kadınlar için büyük sıkıntılara neden olmakta ve vajina-penis birleşmesi haricinde vajinayla ilgili her tür konudan kaçınmaktadırlar. Vajinismus tedavi edilmezse gerek fiziksel alanlarda gerekse cinsel yaşamlarında daha büyük problemlere yol açmaktadır.
- Vajinismus kimlerde görülür?
Vajinusmus ağrı ve seksi içeren bozukluklardır. Ağrı ve acı hissi yaşanan cinsel birlikteliğe ve sekse zarar verir, birleşme yaşanamayacak boyutlara ulaşır. En çok 18-24 yaşlar arasında görülmektedir. Vajinismus problemi sosyal, kültürel, psikolojik ve fizyolojik nedenlerin birbirini tamamlayıp bütünleştiği bir problemdir. Çocukluk çağında cinsel istismara maruz kalan ve travma yaşayan kadınlarda daha fazla görülmektedir. Cinsel eğitim yetersizliği, cinsellik hakkındaki olumsuz tutumlar, dehşet verici öykülerin dilden dile dolaşması vajinismusu etkileyen sosyal faktörlerdir. Çiftin yaşadığı ilişki sorunları da vajinismusa neden olabilmektedir, vajinismusun olumsuz ilişki içerisinde bulunan kadınlarda daha çok görüldüğünü belirlenmiştir. Ülkemizde cinsel işlev bozuklukları içinde en fazla yer tutan vajinismus problemidir, toplumsal yapımız vajinismusun görülme sıklığını artırmaktadır. Kültürümüzde yer alan cinsel değerler, cinselliğin anlamı, cinsel ilişkinin tanımı gibi bazı etkiler bu yüksek görülme oranında önemli bir role sahiptir. Kültürümüzde var olan cinsel eğitimsizlik, kadınların kendi cinsel organlarını tanımamaları, bekâret kavramına verilen abartılı önem, cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip de doğrudan cinsel birleşme ile başlaması, cinsellik anlayışındaki tabular ve cinsellikle ilgili mitler kültürümüzde vajinismusa daha sık rastlanılmasının nedenleri arasındadır. Vajinismus toplumun her kesiminde görülebilen bir problemdir. Vajinismusun oluşumunu tek bir etkene bağlamak doğru değildir. Bu problemde birçok etken bir arada bulunur. Genel olarak vajinismus, kişinin kişilik yapısından ve bilinçaltından kaynaklanan psikolojik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Vajinismus problemi yaşayan kişilerin büyük bir kısmının problemi psikolojik kaynaklıdır.
* Aile tarafından yetiştirilme şekli (Baskıcı, kısıtlayıcı ve muhafazakâr yetiştirilme) * Aile ilişkilerinin bozuk ve problemli olması
* Yanlış ya da eksik cinsel bilgiler
* Geçmişte yaşanan ve travma yaratan cinsel deneyimler
* Cinsel anlamda kendine güven eksikliği
* Eşler arasındaki ilişki bozukluğu
* Partnerde var olan cinsel işlev bozukluğu
* Tekrarlayan olumsuz deneyimler
* Depresyon ve anksiyete
* Düşük benlik algısı
Özetle, vajinismus baskın ve korumacı aile yapısına sahip, kızlık zarının değerli ve evliliğe kadar mutlaka korunması gerektiği empoze edilen, katı ahlaki kuralların geçerli olduğu toplumlarda sık görülür. Cinselliğin ayıp ve günah olduğu düşüncesiyle yetiştirilmiş, ilk gece hakkında yanlış ve abartılı bilgilendirilmiş, cinsel organlarının yerini dahi bilmeyen, dokunmaktan korkan, rahatsızlık duyan bakire kadınlarda vajinismus gelişmesi muhtemeldir.
- Cinsel yaşamı olan kadınlar sonradan vajinismus olabilir mi?
Bazı durumlarda kadınlar sonradan vajinismus olabilir. Bunlardan biri “disparoni” sonrası oluşan vajinismustur. İlişki sırasında yaşanan ağrı; “disparoni” olarak tanımlanmaktadır. Ancak vajinismus “disparoni” değildir. Ağrılı cinsel ilişki yani “disparoni” ile vajinusmusu ayırdetmek gerekir. Genellikle bu durum doğum sonrası görülür. Vajinal doğum sonrası dikişler ve buna bağlı nedbe dokusu, menopozda azalan östrojen nedeniyle vajinal kuruluk ve atrofi, vajinal enfeksiyonlar, rahim ağzında yara gibi nedenlerle disparoni gelişebilir yani cinsel ilişki acılı ve ağrılı hale gelebilir. Disparoni tedavi edilmezse zamanla vajinismus gelişmesine neden olabilir. Bu da cinsel yaşamı olan kadında sonradan vajinismus gelişmesine yol açabilir.
“Cinsel soğukluk” diğer bir etkendir. Doğum sonrası yaşanan ruhsal ve fiziksel değişim ya da ilişkisel sorunlar cinsel yaşamında bir sorun olmayan kadınların daha sonradan cinsel soğukluk yaşamalarına neden olabilmektedir. Cinsel soğukluk halk dilinde firijit olarak da nitelendirilmekte ve kadınla ilgili cinsel sorunlar genellikle bu şekilde genellenmektedir. Ancak, cinsel soğukluk ve vajinismus da birbirinden farklıdır. Cinsel soğuklukta kadın cinsel ilişkiden zevk almamakta, cinsel olarak uyarılmamakta, orgazm olamamaktadır. Bu nedenle vajende ıslanma yok veya çok az olmaktadır. Vajinismusta ise cinsel arzu ve orgazm açısından sorun yoktur, bu kişilerde gerçek bir cinsel birleşme gerçekleşmediği halde kadın alternatif yollarla uyarılabilir, orgazm yaşayabilir, cinsel arzu sırasında vajende ıslanma görülür. Uzun süreli cinsel soğukluk yaşayan kadında da yaşanan vajinal kuruluk ilişkiyi acılı hale getirebilmekte ve sonradan vajinismus görülebilmektedir.
Vajinismus sorunu olan kadınların doğumdan ötürü geçici vajinal berelenme, yırtılma, iyileşme tamamlanmadan önce cinsel birleşmeye çalışılması ya da normal doğum süreci dahil herhangi bir başka geçici bir acının neden olduğu fiziksel ya da duygusal sarsıntıdan ötürü tetiklenebilir. Tam olarak tedavi edilmemiş, sorun çözülmeden doğum yapmış kadınlarda, doğumu izleyen aylar ve yıllar boyunca da devam eden cinsel acı ve giriş zorluklarına rastlanmaktadır. Vajinismus bir kez tetiklendikten sonra, giriş çabasında bulunulduğunda vücudun pelvik tabanı sıkılaştırmasına neden olur ve yeniden cinsel birleşme çabasında bulunmayı çok zorlaştırır. Cinsel birleşme çabaları acı ve başarısızlıkla sonuçlandığında, vücut bu duruma daha da kuvvetle tepki göstererek vajinismus etkisini daha da sağlamlaştırır. Bu durum devam eden ve git gide kötüleşen bir deneyime dönüşürken bundan bazen vajinismusun ‘acı döngüsü‘ olarak söz edilir. Vajinismus acısı ne kadar uzun bir süre devam ederse, sıkılık da o kadar yoğun bir hale gelir. Sonunda, basit giriş imkânsız bir hal alır. Bu nedenle, vajinismus belirtileri ne kadar erken teşhis ve tedavi edilirse, çözümlenmeleri de o kadar kolay olur.