Dünyanın her yerinde gözlenebilen, cinsiyet ve yaş ayrımı yapmayan, her sosyoekonomik düzeyde ortaya çıkan bulaşıcı deri hastalığı uyuz, derinin üst tabakalarına yerleşerek çeşitli şikayetlere yol açıyor ve kişinin hayat kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Son dönemlerde uyuz vakalarındaki artış ise dikkat çekiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Özer Arıcan, uyuz ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
En sık aile üyeleri arasında bulaşıyor
Uyuz, yakın temasla bulaştan birkaç hafta sonra kişide giderek artan kaşıntıya neden olmaktadır. Şiddetli kaşıntıya eşlik eden farklı formlardaki lezyonlardan dolayı uyuz, kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Genellikle aile üyeleri arasında yakın temas ya da kişiler arasında doğrudan deri temasıyla bulaşmaktadır. Hastanın giysileri ve kullandığı yatak örtüleri gibi eşyaları ile de bulaşma olabilmektedir. Bu nedenle sıkı temasın olduğu ortak yaşam alanları risk oluşturmaktadır.
Parmak araları, el bileği, koltuk altı ve göbek çevresine dikkat!
Klasik uyuzun en belirgin klinik özelliği, alerjik olarak ortaya çıkan ve geceleri artış gösteren kaşıntıdır. Semptomlar tipik olarak bulaşı takiben genellikle ilk bir ay içerisinde ortaya çıkar. Yeniden bulaşma olursa kaşıntı çok daha kısa sürede kendini gösterir. Uyuzda özellikle parmak aralarında ufak kabarcıklar, el bileği civarında küçük sivilce benzeri kaşıntılı yaralar ve minik çizgisel lezyonlar, koltuk altlarında, göbek çevresinde ve kalçalarda, ayrıca erkeklerde genital bölgede, kadınlarda da meme uçlarında bir takım dermatolojik lezyonlar gelişebilir. Kaşıntıya zamanla deride egzamatize lezyonlar ya da bakteriyel hastalıklar eklenebilir.
Ülkemizde vakalar artıyor
Henüz ülkemizde istatistiksel bir veri bulunmamakla birlikte klinik gözlemlerimize göre ülkemizde artan dirençli ve tekrarlayan uyuz vakaları mevcuttur. Deride granülom denilen sert kabarık yapılarla seyreden olgular daha önce görülen uyuz vakalarına göre daha sık karşımıza çıkmaktadır. Erken dönemde bulgular tam oturmadan polikliniklere başvurulduğunda tanı konulması daha güç olabilmektedir. Bu nedenle kaşıntı doktorun verdiği tedaviye rağmen gerilemediğinde ya da aile içinde birden çok kişide kaşıntı görüldüğünde tekrar doktora danışılmalıdır.
Sizin ve sevdiklerinizin uykusuz geceler geçirmenize yol açabilir
Bir diğer önemli konu hastalığın gizlenme çabasıdır. Genellikle insanlar utanma duygusu ile çevresindeki kişilerden hastalığı saklamakta, bu da hastalığın kontrolünü zorlaştırmaktadır. Tam iyileşmeden iş ya da gezi amaçlı sık seyahat edilmesi de hastalığın yayılmasında bir diğer etkendir. Kaşıntının geç başlaması nedeniyle, aile içi tedaviden kaçan kişiler de hem kendileri, hem ailesi hem de sosyal çevresi için uyuzu bulaştırmaya devam etmektedir. Kişide kaşıntı varsa ve tedaviye yanıt alınamıyorsa tekrar doktora görünülmelidir. Uyuz utanılacak bir hastalık değil, bulaşıcı bir hastalıktır ve kişinin ve sevdiklerinin uykusuz geceler geçirmesine yol açabilir.
Uyuza karşı bu önerilere kulak verin
Farklı klinik bulguları olabilen hastalıkta erken tanı ve tedavi bulaşmayı önleyecek ve yayılmayı azaltacaktır. Günümüzde uyuz için farklı lokal ve sistemik tedavi ajanları kullanılsa da, kişilerin tedaviyi hem kendi hem de aile ve yakın temas ettikleri iş, okul ve arkadaş çevreleri ile birlikte eş zamanlı uygulaması, tam iyileşme sağlanana kadar yakın sosyal temastan kaçınması, tedavinin hemen bitiminde bireysel eşyaların temizlenmesi, uygun olanların altmış derece ve üstü yıkanması, yıkanamayanların ise mümkünse bir haftadan fazla hava almadan kapalı bekletilmesi gibi kurallara uyulmalıdır. Hayvan uyuzu insanlarda yerleşmez ya da kısa süre kalır. Bu nedenle çevrede şüpheli hayvan varsa veteriner tarafından tedavi edilmelidir. Evin ilaçlanması gibi yöntemler de işe yaramayabilir.