Uykusuzluk

Uykusuzluk

Hayatımızın yaklaşık üçte birini uykuda geçiriyoruz. Uyku süresi genetik etkenler de göz önüne alınırsa kişiye göre 4-11 saat arasında değişiyor. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre Türkiye’de toplumun büyük çoğunluğunun (yüzde 75) 7-8 saat süreyle uyuma alışkanlığına sahip olduğu biliniyor.

Uyku; organizma için yemek yeme, su içme, nefes alma gibi vazgeçilmez bir zorunluluktur. Aç ve susuz yaşamak nasıl mümkün değilse, uyumadan yaşamak da mümkün değildir.

Uykusuzluk nedir?
Bu soruna yol açan etkenler nelerdir?
Uykusuzluk bir hastalık mıdır?

Toplumun % 90 ı hayatının bir döneminde uykusuzluk yaşar. Bu bazen sıkıntılı bir döenmle örtüştüğü halde bazen sevinçli bir dönemde de kısa bir süre uykuya dalamama veya sık uyanma şeklinde uyku sorunu yaşayabilir.
Uykusuzluk birkaç aydan kısa süreli ve haftanın birkaç gecesinde karşımıza çıktığında bunu hastalık sınırlarında değerlendirmemek gerekir.
Ancak kısa süreli uykusuzluklukların uzun süreli uykusuzluğa dönüşme potansiyelinin varolduğunu unutmamak gerekir.

Prof. Dr. Hakan KAYNAK


Uykusuzluğa neden olan etkenler nelerdir?

Uykusuzluk bir hastalığın belirtilerinden biri olarak ortaya karşımıza çıkabilir. Örneğin psikiyatrik bir hastalığın veya başka sistemlere ait bir hastalığın belirtilerinden biridir.
Uyku merkezlerinde karşılaştığımız uykusuzluklar ise önce kısa süreli ve geçici olarak karşılaştığımız uykusuzluğun zaman içinde sürekli hale gelmesi ile oluşan uykusuzluktur. Bu tür uykusuzlukta hasta uyuyamamaktan korkmakta ve uyumak için özel önelemler almaktadır. Psikofizyolojik veya öğrenilmiş uykusuzluk denilen bu tür uykusuzluklarda tedavi de oldukça güçtür.
Huzursuz bacaklar sendromu ve bunun uyku sırasında da devam eden benzer bir formu ki uykuda periyodik hareket bozukluğu olarak adlandırılır. Hastanın bacaklarında hissettiği özel duyum uykuya dalmaya ve sonradan ortaya çıkan bacak hareketleri uykunun sürdürülmesine engel olur.
Horlama ve beraberinde ortaya çıkan solunum düzensizlikleri de uykusuzluğa sebep olabilecek nedenler arasındadır.

Uykusuzluk nasıl ortaya çıkar?

Uykusuzluk genellikle uykusuzluğa eğilimli insanlarda birkaç gece üstüste uyuyamamak la başlar. Hastalarda daha sonra uyuyamayacağım korkusu gelişir ve uyumak için hasta özel önlemler almaya başlar. Önlemler gerilimi ve beraberinde de daha sürekli bir uykusuzluğu beraberinde getirir.
Huzursuz bacak sendromu gibi uyku bozuklukları için başlangıç için özel bir nedene ihtiyaç yoktur. Hastalık ailevi bir hastalık olduğu için belli yaş dönemlerinde daha sık olmak üzere kendiliğinden başlayabilir.
Huzursuz bacak sendromunun özel forrmlarında hastalık kansızlık ve demir eksikliği gibi özel nedenlerle belirginleşebilir.

Huzursuz bacak sendromunun ve uykuda periyodik bacak hareketlerinin hipertansiyon yaptığı bilinmektedir.
Son olarak uzun süreli uyku yoksunluğu sonucu bağışıklık sistemimiz bozulmakta ve vücüdumuz tm hastalıklara açık bir hale gelmektedir.

Uyku sorunu daha çok kadınları mı etkiliyor ?

Uyku sorunlarının bazıları kadınlarda daha sık görülmektedir.
Örneğin kansızlık ve demir eksikliğinin kadınlarda daha sık görülmesi nedeniyle ve yine psikiyatrik sorunların bazı yaş dönemlerinde kadınlarda daha sık görülmesi nedeniyle uykusuzlukta dolaylı olarak kadınlarda daha sık görülebilmektedir.
Ancak genel olarak bakıldığında kadın erkek sıklığı arasında büyük farklılıklar yoktur.

– Kadınlarda bu sorun; genelllikle adet dönemi, gebelik, menopoz gibi özel zamanlarda mı başgösteriyor?
Bu özel dönemlerde kadının psikolojik yapısının daha özel olması nedeniyle uykusuzluk ta relatif olarak daha sık görülmektedir.
Ayrıca bu dönemler kansızlık ve demir eksikliğinin de sık görüldüğü dönemler olması nedeniyle huzursuz bacak sendromu nedeniyle ortaya çıkan uykusuzlukların da daha sık görüldüğü bir dönemdir.

Uykusuzluk sorununu aşmak için ne önerilir ?
Uykusuzluk eğer birkaç aydan daha uzun süreli ise sorunu ciddiye alıp, daha kalıcı ve tedavisi daha zahmetli bir hale gelmeden uyku bozuklukları alanında deneyimli bir hekime başvurmak gerekir.
Hekim kontrolünde olmadan alınan sakinleştiriciler, alkol ve özellikle uyku ilaçları sorunu geçiştirmekten başka bir şeye yaramayacaktır.

Uyku ilaçları çözüm mü?

Uyku ilaçları kapsamında alınan antiallerjik ilaçlar ve sakinleştiriciler bir süre uykuya dalmayı sağlarsa da bu süre kısa olacaktır.
Uyku ilaçları ise normal bir uyku sağlayamayacağı gibi, bir süre sonra dozların artırılmasını gerektirecek, zaman içinde de bağımlılık oluşturacaktır.
Günümüzde, alışkanlık yapmayan, ertesi günü etkilemeyen daha modern uyku ilaçları piyasaya çıkmakta olup, kısa sürelerle bu ilaçlardan yararlanmak mümkündür. Ancak bu ilaçlar tedavi amaçlı kullanılmamakta, tedavinin bir parçası olarak hekim kontrolünde kullanılmalıdır.

Uykusuzluk çeken biri ne zaman doktora başvurmalı?

Hasta birkaç aydan daha uzun süre ile, uykuya dalamıyor, gece sık sık uyanıyor ve sabahları erken uyanıp, tekrar uyuyamıyorsa hekime başvurmak gereklidir.
Huzursuz bacak sendromu gibi özel nedenlerle uykusuzluk ortaya çıktığında ise, zaman kaybetmeden hekime başvurarak tedaviye başlanılması gerekmektedir.

Uyku ihtiyacı kişiye göre değişir mi?

Uyku ihiyacı genetik olarak belirlenmiş ve değiştirilemeyecek bir süredir. Bu sürenin bilinmesi ve uyku sürelerimizin bu bilgi ışığında düzenlenmesi ortaya çıkabileceksorunları engeller.
İhtiyacımızın ötesinde sürelerle yatakta kalarak uyumaya çalışmak uykusuzluğu da beraberinde getirecektir.
Örneğin 6 saat uykuya ihtiyacı olan bir insanın 9 saat yatakta kalması 3 saat uyanık geçirmesine ve bu süreyi de 2 katı algılayarak, 3 saat uyuyabildim hissi ile uyanmasına sebep olacaktır.

Yaşlandıkça uyku süresi azalır mı?

Uyku süreleri kişisel olarak değişebildiği gibi yaşla da değişebilmektedir. Yaşın ilerlemesiyle uyku ihtiyacı azalmakta, uykunun saatleri farklılaşabilmektedir. Gece içinde daha sık uyanma ve derin uyku dönemlerinde azalma da ileri yaşlarda daha sık karşılaşılan sorunlardır.

Yeterli ve dinlendirici bir uyku için neler yapılabilir?

Öncelikle genetik olarak belirlenmiş uyku yapımızı tanıyarak, fizyolojimize uygun saatlerde yatıp kalkmalı ve ihtiyacımız olan süreden daha uzun süre yatakta kalmamalıyız.
Gündelik sorunları yatağa taşımadan ve uyumak için özel önlemler almadan uykumuz geldiğinde yatmalıyız. Uyuyamayacağımızı hissettiğimiz anda yatakta kalmakta ısrarlı olmayıp, yatak dışına çıkıp, sonrasında da başka bir yatağa gitmekte fayda vardır.
Uykusu kaçmaya eğilimli insanların akşam saatlerinde gerginlik yaratacak aktivitelerden uzak durmaları gerekir. Akşam saatlerinde aşırı yemek, alkol, sigara ve spor uykunun kalitesini bozan etkenlerdir.

Exit mobile version