Uyku Bozuklukları

Uyku bozuklukları ve türleri

Uyku, gün boyu yıpranan vücudumuzun ve sinir sistemimizin, yenilenmesi ve onarılması için yaşamımızın üçte birini kapsayan bir dönemi işaret eder. İyi bir uyku bireyin yeni güne zihinsel ve bedensel olarak hazır başlamasını sağlar. Uyku tıpkı yemek ve su gibi temel fizyolojik ihtiyaçlarımız kadar önemlidir. Çeşitli faktörlere bağlı olarak bireylerin uyku süreleri değişmektedir. Örneğin yaş, cinsiyet kilo gibi… Dünya sağlık örgütü verilerine göre bir insanın ortalama günlük uyku ihtiyacı süresi 8 saat olarak belirlenmiştir.

Uyku bozuklukları bireyin yaşam kalitesini ve sağlığını önemli ölçüde etkilemektedir. Bireyin gün içindeki konsantrasyonunu olumsuz etkilemekle beraber, trafik kazası vb durumlara da yol açabilir. Yeterince uyuyan birey ise beynini daha aktif ve verimli kullanmakla beraber algılarının daha açık bir şekilde işlemesine olanak sağlayacaktır. Van psikolog kapsamında hizmet veren ruh sağlığı çalışanları da uykusuzluk konusuyla ilgili insanların tedavi arayışlarının olduğunu vebu durumun gbireylerin günlük yaşamsal işlevlerini oldukça olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir. Sahadan alınan veriler ışığında hepimiz bazı zamanlar uyku problemleri yaşayabiliriz fakat eğer bu problemler süreklilik gösteriyorsa ve kişinin yaşam işlevlerini önemli ölçüde bozuyorsa uyku bozukluğundan bahsedebiliriz. Uyku bozuklukları birden fazla hastalığın habercisi olabilir. Depresyon, alınan ilaçlar, kronik ağrı bozuklukları ve bireyin zihinsel çatışmalar (nevroz) yaşaması bireyin uyku problemleri yaşamasına neden olabilir. Fakat bunların dışında uyku bozukluğu temelde tek başına da yer alabilir.

Uyku Bozukluk Türleri

Uzm. Psk.Fadıl Karakoç
Uzm. Psk.Fadıl Karakoç

Uykusuzluk (İnsomnia)

Uyku bozuklukları içerisinde en çok görülen bozukluğu işaret eder. Birey depresyon, kaygı, alkol ve madde kullanımı, psikolojik sebepler, bedensel ağrılar, ve gün içindeki stresli durumlara bağlı olarak uykuya dalmakta ve uykuyu sürdürmekte zorluk yaşamaktadır. Bu sorunu yaşayan bireyler temelde dış çevrenin koşullarında oldukça etkilenirler. Ortamdaki ses, ışık, yatağın rahatlığı ve oda sıcaklığı gibi durumlardan oldukça fazla etkilenmektedirler.

Bu bireyler uykuya dalmak için her yolu denerler. İlaç ve ya alkol kullanımı bu bireylerin uykuya dalmak için kullandığı alternatif durumlar arasında gösterilebilir. Bu sıkıntıyı yaşayan bireylerde görülen bir diğer problem ise uykuya dalıp yeterli saat uyumalarına rağmen uyku kaliteleri istenen düzeyde değildir ve gün için kendilerini yorgun ve uykusuz hissederler.

Uykusuzluk problemi ciddi bir sağlık problemidir ve her üç kişiden birinde görülmekle beraber kadınlarda ve yaşlılarda daha fazla görülmektedir. Her insan bazen birkaç gün uykusuzluk problemi yaşar fakat bu bozukluğa sahip bireyler bunu haftalarca, aylarca ve yıllarca yaşayabilirler.

Uykuda Solunum Bozuklukları (Uyku Apnesi)

Uykuda solunum problemi dediğimiz şey halk arasında da horlama diye ifade edilen durumun eşlik ettiği durumdur genel olarak. Horlamanın eşlik ettiği uyku apnesi problemi, bireyin uyku esnasında birden fazla kez nefessiz kalmasıdır. Birey uykuya kolayca dalabilmesine ve yeterli süre uyuduğunu düşünmesine rağmen, gün içinde kendini yorgun, dinlenmemiş, uykusuz hissediyorsa ve aynı zamanda konsantrasyonunu sağlamada sorun yaşıyorsa uyku apnesinden şüphe edilebilir.

Uyku sırasında bu bireylerin nefesleri tamamen veya kısmen kesilmesiyle beraber uykudan uyanılır aniden. Bu durum kandaki şeker oranının düşmesine ve bireyin fizyolojik olarak olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.

Huzursuz Bacak Sendromu

Birey istirahat halindeyken ve ya uyku için yatağa geçtiğinde bacaklarda ortaya çıkan gerginlik ve huzursuzluğun bireyi hareket etmeye zorlamasıyla ortaya çıkan bozukluktur. Oturma ve ya uzanma pozisyonunda ortaya çıkan uyuşma, karıncalanmadır. Birey uyku sırasında bacaklarını hareket ettirme dürtüsünü yoğun olarak yaşar ve bu durum bireyin uykuya dalmasını zorlaştırdığı gibi aynı zamanda evli bireylerde partnerini de fazlasıyla rahatsız etmekte ve uykudan uyandırmaktadır.

Narkolepsi

Narkolepsi gün içinde birçok kez istemsiz bir şekilde bireyin uyku hali yaşamasıdır. Birey çalışırken, araba kullanırken ve ya konuşurken uyku saldırılarına maruz kalabilir. Gün içinde birey 2 ile 6 kez arasında uyku ataklarıyla karşı karşıya kalabilir. Bu uyku süreleri genelde 15-20 dakika arası sürer. Özellikle günlük yaşamda trafik ve fabrika gibi dikkat gerektiren işlerde oldukça olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir. Bu problem genellikle genç yetişkinlerde daha çok görülür ve yavaş ilerleme gösterir.

Narkolepsi genetik kökenli olmakla beraber, bireyde en az 3 ay boyunca görülmesi gerekir bu bozukluk tanısının konulabilmesi için. En temel özelliği bireyin önceki gece uyuduğu uyku miktarı ne olursa olsun uyku kendini aniden yine bastırır gün içinde.

Çok Fazla Uyuma (Hipersomniya)

Hipersomniya bireyin çok fazla uyuması ve sürekli olarak uykulu bir halde olmasını ifade eder. Çok fazla uyumaya neden olan sebepler incelendiğinde genetik ve biyolojik faktörlerin etkili olduğu görülmektedir. Bu kişilerde gün içinde uyuklama hali görülmekte ve bu durumda bireylerin yaşam işlevlerini olumsuz etkileyip işte, evde ve sosyal ortamlarda problemler yaşamalarına neden olmaktadır.

Düzenli Bir Uyku İçin Öneriler

Uyku günlüğü tutarak uyku saatlerinizi, uyuma sürenizi ve yatma alışkanlıklarınızı daha iyi tanıyabilirsiniz.

Yatağınızın rahat olması için gerekli düzenlemeleri yapabilir aynı zamanda odanızın ses yalıtımını ve ışık oranını gözden geçirebilirsiniz.

Uykudan önce tv, bilgisayar ve telefonla olan ilişkinizi sonlandırmanız uykuya dalma ve kaliteli bir uyku uyumanızı etkileyecektir. Çünkü radyasyon ve ışığa çok fazla kalmanız beyninizdeki melatonin salgısını etkiler ve biyolojik saatinizin ertelenmesine neden olur.

Düzenli bir uyku programının oluşturunuz. Böylelikle çok fazla veya az uyumanın önüne geçmiş olacaksınız.

Spor yapılması, stresli yaşam olaylarından uzak durulması ve stresin kontrol edilmesine yönelik edinimler geliştirmek sağlıklı bir uyku süreci için olumlu etkiler sağlayacaktır.

Uyku öncesi sıcak bir duş ve ya sıcak kafeinsiz içecekler içmek vücudun gevşemesine olanak sağlayacağı için tercih edilebilir.

Sabah uyanıldığında yatağın terk edilmesi ve gün içinde uyulmaması gece uykuya dalma ve uykudan uyanmamayı sağlayacaktır.

Uyku saatine yakın bir zamanda yemek yenmemeli ve yanı zamanda kafeinli, alkollü içeceklerden uzak durulmalıdır.

Biran önce uyumak ve hemen uykuya geçmek için ekstra bir çaba gösterilmemeli. Çünkü bu durum daha fazla gerginlik ve stres yaratacaktır.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir