Çocuk sahibi olmak insan hayatındaki en olağanüstü deneyimlerden biridir. Pek çok çift bu deneyimi
yaşamak ister. Ancak , dünyada yaklaşık her on çiftten biri çocuk sahibi olamamaktadır. Endokrinoloji ile
ilgili yapılan hormon tetkikleri sonucunda pek çok çiftin çocuk sahibi olduğu gözlemlenmiştir.
Korunmasız cinsel birliktelikte geçen 12 aylık süre boyunca gebelik elde edilememesi “infertilite” olarak
değerlendirilir. İnfertilite kalıcı olabileceği gibi, geçici de olabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı
araştırmaya göre infertiliteden % 50 oranında erkek, % 50 oranında kadın sorumludur.
Kadına Bağlı Nedenler:
Üreme kanallarının kapalı veya hasarlı olması,
Endometriozis (karın içi kanamalar yapan bir kadın hastalığı),
İmmünolojik nedenler,
Ovulasyon (yumurtlama) düzensizlikleri,
Servikal (rahim ağzı) sorunlar,
Hormon bozuklukları (hipofiz, tiroid, böbrek üstü bezi, over kaynaklı)
Erkeğe Beğlı Nedenler:
Cinsel / ejakülatuar disfonksiyon,
İmmünolojik nedenler,
Konjenital anomaliler,
İnmemiş testis,
Edinilmiş testiküler harabiyet olarak sınıflandırılabilir.
Hormon bozuklukları (hipofiz, tiroid, böbrek üstü bezi, testis kaynaklı)
Endokrinologlarbu noktada, infertiliteye sebep olabilecek hormon bozukluklarına tanı koyarlar ve tedavi
ederler. Endokrinoloji hekimleri; üreme ile ilgili bozukluklar, menopoz şikayetleri, adet düzensizlikleri,
polikistik over sendromu (PKOS), premenstural sendrom ve impotans (cinsel güçsüzlük) gibi sorunların
çözümü için çalışırlar.
Jinekomasti (Erkeklerde meme büyümesi)
Jinekomasti Yunanca “gyne” (kadın) ve mastia (meme) sözcüklerinden köken alır ve kadın gibi göğüslere
sahip olmak anlamına gelmektedir .Jinekomasti genellikle; erkek meme glandüler dokusunun klinik
olarak meme ucundan itibaren konsantrik, lastiksi veya kitle şeklinde, histolojik olarak tanımlanmış
ifadesiyle 0.5 cm’den fazla benign proliferasyonu olarak tanımlanmaktadır. Glandüler proliferasyon
olmaksızın yağ toplanmasına ise yalancı jinekomasti (lipomasti) denilir ve sıklıkla obez erkeklerde
görülür. Lipomasti saptandığı zaman genellikle ileri bir klinik araştırmaya gerek duyulmamaktadır.
Jinekomasti hayatın çeşitli dönemlerinde fizyolojik olabildiği gibi bir çok çeşitli sebebe bağlı olarak da
patolojik bir zeminde gelişebilir. Jinekomasti genellikle çift taraflı olmasına rağmen tek taraflı da olabilir.
Yapılan bir çok çalışma jinekomastinin aşırı kilo ile doğrudan ilişkili olduğunu göstermiştir . Jinekomasti
sebep ve sıklığı sırasıyla: %25 idiyopatik, yine %25 prepubertal, %10-20 ilaçlar (antiandrojenler,
antibiyotikler, antiülser ilaçlar, kemoterapotikler, kardiyovasküler ilaçlar,anabolik steroidler,
antidepresanlar), %8 siroz veya malnutrisyon, %8 hipergonadotropik hipogonadizm, %3 testiküler tümör,
%2 HH, %2 hipertiroidizm, %1 renal hastalıklar ve %6’sını ise diğer (bitkiler, lavanta yağı) sebepler
oluşturur. Sirozlularda jinekomasti görülme sıklığı oldukça yüksek olup %67’dir. Jinekomasti genellikle
yenidoğan, adolesan ve orta yaş-yaşlı erkeklerde görülür. Yeni doğanların %60-90’ında gebelik boyunca
yüksek östrojen maruziyeti nedeniyle geçici jinekomasti görülür. İkinci artış puberte dönemindedir.
Jinekomasti üçüncü artışını yaşlı erkeklerde yapar. En yüksek prevalans 50-80 yaştır. Tedavisi altta
yatan nedene yönelik ilaç yada cerrahi yöntemlerle yapılabilir.