Topuk dikeninden dert yananların sayısı hiç de az değil. Sabah uykulu gözlerle yataktan kalkarken topuğunuza batan o acı, günlük hayatı kâbusa çevirebilir. Bu durumun kahramanı (ya da belki de ‘anti-kahramanı’), ayak tabanınızda topuktan parmaklara uzanan, “plantar fasya” denilen bağ dokusu. İşte bu doku, ayağınızın doğal şok emici sistemi ama fazla yüklenirseniz isyan ediyor ve “beni biraz rahat bırak!” diyor. Plantar fasya, ayağımızın kemerini destekleyen ve yürüme sırasında oluşan şokları emen kalın bir doku bandıdır. Sağlıklı bir plantar fasya, esnek ve güçlüdür, ancak aşırı gerildiğinde veya zorlandığında iltihaplanabilir. Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Faruk ATEŞ bu makalede, görmezden gelmemeniz gereken belirtileri ve profesyonel yardım almanın faydalarını anlattı.
Plantar Fasiit ve Topuk Dikeni Arasındaki Fark Nedir?
Plantar fasiit, ayak tabanınızdaki bağ dokunun gerilmesi ya da hasar görmesiyle gelişen bir iltihaplanmadır. Bu iltihap genellikle topukta yoğunlaşır, ancak ayak tabanının diğer bölgelerine de yayılabilir. Eğer bu iltihap tedavi edilmez ve kronikleşirse, vücut bu duruma tepki olarak topuk kemiğinde kalsiyum birikimi başlatır. Zamanla bu birikim topuğunuzun altında diken gibi bir çıkıntı oluşturabilir ve buna da “topuk dikeni” denir. Topuk dikeni, röntgen filmlerinde kolayca görülebilen kemiksi bir çıkıntıdır. Ama işin ilginç yanı şu: Topuk dikeni röntgende görülebilir ama bazen hiç ağrı yapmayabilir. Yani ağrının nedeni her zaman bu “diken” değildir. Ağrı genellikle iltihaplı plantar fasyadan kaynaklanır. Topuk dikeni olan birçok kişide herhangi bir semptom görülmezken, plantar fasiitli kişilerin yaklaşık %50’sinde topuk dikeni de bulunur.
Topuk Dikeni ve Plantar Fasiite Yol Açan Sebepler:
- Uzun süre ayakta durmak: Özellikle sert zeminlerde uzun süre ayakta kalmak, plantar fasyaya aşırı yük bindirir. Öğretmen, garson veya hemşire gibi mesleklerde çalışanlar, fabrika işçileri ve perakende satış görevlileri büyük risk altında.
- Yanlış ayakkabı seçimi: Destekleyici olmayan düz taban ayakkabılar ya da yüksek topuklu ayakkabılar plantar fasyayı zorlar. Yüksek topuklu ayakkabılar, plantar fasyayı sürekli olarak gergin pozisyonda tutarak iltihaplanmaya yol açabilir. Düz tabanlı ayakkabılar ise yeterli kemer desteği sağlamadıkları için plantar fasyanın aşırı esnemesine neden olabilir.
- Spor veya aşırı egzersiz: Özellikle koşu ve zıplama gibi aktiviteler, plantar fasyaya büyük stres yükler. Maraton koşucuları ve yoğun tempolu spor yapanlar, ani yük artışları veya yetersiz ısınma gibi durumlarda risk altında olabilir.
- Aşırı kilo: Fazladan her kilo, ayaklarınıza ekstra yük bindirir. Obezite veya aşırı kilolu olmak, plantar fasiit gelişimi için önemli bir risk faktörüdür.
- Genetik yatkınlık: Aileden gelen düz tabanlık veya yüksek ayak kavisi, plantar fasiit riskini artırır. Ayak yapısı, plantar fasyanın ne kadar gerileceğini ve ne kadar yük taşıyabileceğini etkileyebilir.
- Aşil tendonu kısalığı: Aşil tendonu, baldır kaslarını topuk kemiğine bağlayan kalın bir tendondur. Bu tendonun kısalığı, ayak tabanınızdaki gerilimi artırabilir ve plantar fasyayı zorlayabilir.
- Yaş: Plantar fasiit, 40-60 yaş arasındaki kişilerde daha sık görülür. Yaşla birlikte plantar fasya esnekliğini kaybedebilir ve daha kolay hasar görebilir.
- Bazı tıbbi durumlar: Romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi bazı tıbbi durumlar, plantar fasiit riskini artırabilir.
Belirtiler: Topuk Dikeni Sizi Nasıl Uyarır?
- Sabah ilk adımlarla “çivi batıyor” hissi: Bu, plantar fasiitin en tipik belirtisidir. Gece boyunca dinlenen plantar fasya, sabah kalkınca üzerine basıldığında şiddetli bir ağrıya neden olur. Ağrı genellikle birkaç dakika içinde azalır, ancak gün içinde tekrar ortaya çıkabilir.
- Uzun süre oturduktan sonra ayağa kalktığınızda artan ağrı: Uzun süre oturduktan sonra veya dinlendikten sonra ayağa kalkmak, plantar fasyanın tekrar gerilmesine ve ağrının artmasına neden olabilir.
- Gün içinde uzun süre ayakta kalınca veya merdiven çıkarken hissedilen rahatsızlık: Gün içinde uzun süre ayakta kalmak veya merdiven çıkmak, plantar fasyaya sürekli yük bindirerek ağrıyı şiddetlendirebilir.
- Bazen topukta şişlik, kızarıklık veya hassasiyet: İltihaplanma şiddetliyse, topukta şişlik, kızarıklık veya dokunmaya karşı hassasiyet görülebilir.
- Egzersiz sonrası artan ağrı: Yoğun egzersiz veya spor aktiviteleri sonrasında topuk ağrısı artabilir.
- Topukta sertlik: Bazı kişilerde topuk bölgesinde sertlik hissedilebilir.
Modern ve Etkili Tedavi Yöntemleri
Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Faruk ATEŞ Eğer geleneksel yöntemler (dinlenme, buz uygulama, masaj, tabanlık, ağrı kesici ilaçlar gibi) ağrınızı yeterince hafifletmiyorsa, ve plantar fasiit kronikleşmişse yani uzun bir süredir devam ediyorsa, teknolojinin nimetlerinden yararlanma zamanı gelmiş olabilir. İşte iki güçlü tedavi yöntemi:
1. Embolizasyon
Plantar fasiitin yol açtığı iltihaplanmayı kontrol altına almak için kullanılan bu minimal invaziv yöntem, anormal kan damarlarını hedef alır. Embolizasyon, plantar fasyayı besleyen ve iltihaplanmaya katkıda bulunan küçük kan damarlarını tıkayarak ağrıyı azaltmayı amaçlar. Son derece güvenli bir işlemdir.
- Nasıl yapılıyor?
- Önce bir girişimsel radyoloji uzmanı tarafından detaylı bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme sırasında hastanın tıbbi öyküsü alınır, fiziksel muayene yapılır ve görüntüleme testleri (röntgen, ultrason veya MR) istenebilir.
- İşlem sırasında, lokal anestezi altında, kasık veya ayak bileği bölgesinden ince bir kateter (küçük, esnek bir tüp) damar içine yerleştirilir.
- Kateter, floroskopi (canlı röntgen görüntüleme) rehberliğinde topuk çevresindeki damarlarınıza doğru ilerletilir.
- İltihaplı bölgeyi besleyen anormal kan damarları tespit edildikten sonra, bu damarlara “mikropartiküller” (küçük tıkayıcı maddeler) veya sıvı embolik ajanlar enjekte edilir.
- Bu partiküller veya sıvılar, iltihaplı bölgenin kan akışını azaltarak ağrıyı hafifletir.
- İşlem genellikle 30-60 dakika sürer.
- Avantajları:
- Başarı oranları çok yüksektir
- Lokal anesteziyle yapıldığı için ağrısızdır.
- Hastanede yatmanıza gerek kalmaz, aynı gün eve dönebilirsiniz.
- Geleneksel cerrahiye göre çok daha az invazivdir ve kesi dikiş vb yapılmaz.
- Komplikasyon riski oldukça düşüktür. İşlem sonrası hafif ağrı, şişlik veya morarma gibi yan etkiler görülebilir, ancak bunlar genellikle kısa sürede geçer.
- İyileşme süreci genellikle hızlıdır.
2. Radyofrekans Ablasyon
Bu yöntemde, ağrıya neden olan sinirler düşük enerjili radyofrekans dalgalarıyla “susturulur” veya bloke edilir. Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Faruk ATEŞ Radyofrekans ablasyon, ağrı sinyallerini beyne ileten sinir liflerini hedef alarak ağrıyı azaltmayı amaçlar.
- Nasıl yapılıyor?
- Ağrılı bölgenin sinirleri, ultrason veya floroskopi rehberliğinde tespit edilir ve hedef alınır.
- Cilt üzerinden ince bir iğne ile sinirlerin yakınına bir elektrot yerleştirilir.
- Elektrottan düşük enerjili radyofrekans dalgaları gönderilerek bu sinirler devre dışı bırakılır. Yani, beyninize “ağrı var” mesajları gitmez.
- İşlem genellikle 15-30 dakika sürer.
- Avantajları:
- Tek bir işlemle %85’ten fazla başarı oranı.
- Kalıcı sonuçlar ve uzun süreli ağrı kontrolü sağlayabilir.
- Hızlı iyileşme süreci vardır.
- İşlem sonrası minimum rahatsızlık. Hafif ağrı veya hassasiyet olabilir, ancak bunlar genellikle kısa sürede geçer.
- Lokal anestezi altında yapılır.
Tedavi Sonrası İyileşmeyi Hızlandıran Öneriler
- Doğru ayakkabı seçimi: Ayak kavisini destekleyen ortopedik ayakkabılar tercih edin. Yüksek topuklu veya düz tabanlı ayakkabılardan kaçının. Ayakkabılarınızın topuk kısmının yastıklı ve destekleyici olmasına dikkat edin.
- Düzenli germe egzersizleri: Özellikle plantar fasya ve baldır kaslarınızı esnetmeye yönelik egzersizlere özen gösterin. Bu egzersizler, plantar fasyanın esnekliğini artırarak ağrıyı azaltmaya yardımcı olur. Sabah kalkmadan önce ve gün içinde birkaç kez germe egzersizleri yapabilirsiniz.
- Kilo kontrolü: Fazla kiloları azaltmak hem ayaklarınıza hem de genel sağlığınıza iyi gelir. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz ile kilo kontrolü sağlayabilirsiniz.
- Soğuk kompres: Ağrıyı hafifletmek için işlem sonrası veya ağrı hissettiğinizde soğuk uygulaması yapabilirsiniz. Bir buz torbasını ince bir havluya sararak 15-20 dakika boyunca topuğunuza uygulayın.
- Gece ateli kullanımı: Plantar fasyayı gece boyunca germek, sabah ağrınızı azaltabilir. Gece ateli, uyurken ayağınızı 90 derecelik bir açıda tutarak plantar fasyanın kısalmasını engeller.
- İlaçlar: Doktorunuzun önerdiği ağrı kesici veya anti-inflamatuar ilaçları kullanabilirsiniz. Ancak, bu ilaçlar sadece semptomları hafifletir ve altta yatan sorunu çözmez.
- Fizik tedavi: Fizyoterapistiniz, plantar fasyayı güçlendirmek ve esnekliğini artırmak için size özel bir egzersiz programı hazırlayabilir. Ayrıca, masaj, ultrason veya diğer fizik tedavi yöntemleri de uygulanabilir.
- Aktivite düzenlemesi: Ağrıyı tetikleyen aktivitelerden kaçının veya bu aktiviteleri azaltın. Yüksek etkili egzersizler yerine, yüzme veya bisiklet gibi düşük etkili egzersizler tercih edebilirsiniz.
- Dinlenme: Ağrı hissettiğinizde ayağınızı dinlendirin ve üzerine basmaktan kaçının.
Sıkça Sorulan Sorular
- İşlem ne kadar sürer? Embolizasyon ve radyofrekans ablasyon gibi minimal invaziv işlemler genellikle 30-60 dakika içinde tamamlanır. İşlem süresi, işlemin karmaşıklığına ve uygulanan yönteme bağlı olarak değişebilir.
- Ağrılı mı? Lokal anestezi altında yapıldığından işlem sırasında ağrı hissetmezsiniz. İşlem sonrası hafif ağrı veya rahatsızlık olabilir, ancak bu durum genellikle kısa sürelidir ve ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.
- Ne zaman ayağa kalkabilirim? Çoğu kişi işlemden hemen sonra yürüyebilir ve günlük yaşantısına dönebilir. Ancak, doktorunuzun önerilerine uymanız ve aşırı zorlamadan kaçınmanız önemlidir.
- Sonuçlar kalıcı mı? Evet, embolizasyon ve radyofrekans ablasyon gibi tedaviler genellikle kalıcı sonuçlar sağlar. Ancak, yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersizler ve doktorunuzun önerilerine uymak, sonuçların uzun süreli olması için önemlidir. Plantar fasiit tekrarlayabilen bir durumdur, bu nedenle risk faktörlerinden kaçınmak ve koruyucu önlemler almak önemlidir.
Unutmayın, bu sorunla tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz. Kliniğimize gelerek sizin için en uygun tedavi yöntemlerini keşfedebilirsiniz. Doğru tedavi ile plantar fasiit ve topuk dikeni ağrısından kurtulabilir, hayatınızı kolaylaştırabilirsiniz. Ayaklarınız size teşekkür edecek!