Tiroid Bezi Hastalıkları

GUATR NEDİR?

Guatr, tiroid bezinin çeşitli nedenlerle büyümesinin genel adıdır.

Nodül ise tiroid bezi içinde oluşan yumrulardır. Nodüller birkaç milimetreden birkaç santime kadar değişen çaplarda olabilirler. Küçük nodüller bezin içinde gömülü dururlar, dışarıdan bakıldığında belli olmazlar. Büyük nodüller bazen çok büyük çaplara ulaşarak karşıdan bakınca bile görülecek hale gelirler.

Toksik guatr (Hipertiroidi-Zehirli guatr)

Nodüllerin bir kısmı tiroid bezinin içinde, kontrolsüz olarak tiroid hormonu üretip halk arasında zehirli guatr olarak bilinen hipertiroidi tablosuna sebep olurlar. Fazla çalışan nodülün kontrolsüz olarak ürettiği fazladan tiroid hormonları vücudun tüm dengesini bozabilecek özelliktedir. Hastalar sinirli, huzursuz, uykusuzdur. Aşırı terleme, kilo kaybı, çarpıntı gözlenir.

Hangi tiroid nodüllerine biyopsi yapılmalı?

Tiroid bezinin içinde saptanan tüm nodüllere biyopsi yapılması gerekmez.

Genel olarak 1cm’in üzerindeki nodüllere ve 1cm’in altında olup ta kanser riski taşıdığı düşünülen nodüllere biyopsi yapılması gerekir.

Peki kanser riski taşıyan nodül nedir?

Op. Dr. Gül Apaydın Akay

1 cm’in altında ve üzerindeki bu özelliklerden birini veya daha fazlasını taşıyan nodüllere biyopsi yapılması şarttır.

Tiroid biyopsisi nedir, nasıl yapılır, ağrı duyar mıyım?

Tiroid biyopsisi; ele gelen büyükçe nodüllere USG gereksinimi olmaksızın, ele gelmeyen küçük nodüllere ise USG eşliğinde yapılır. Bildiğimiz kan alma, enjeksiyon yapma sırasında kullanılan enjektörler kullanılır. İşlemin ağrı duyma açısından  kan alma- enjeksiyon yaptırmadan farkı yoktur. Dayanılmayacak bir ağrı söz konusu değildir. Boyun ön kısmında yer alan tiroid bezinde gözlenen şüpheli nodülün içine iğne batırılarak parça alınır. Kısa süreli bir işlemdir. Tecrübeli kişiler tarafından yapıldığında birkaç dakika sürer. İşlem sonrası işinize ve sosyal hayatınıza hemen devam edebilirsiniz. Ciddi bir komplikasyonu yoktur.

Her tiroid nodülü ameliyat gerektirir mi, kimlerin ameliyat edilmesi gerekir?

Tiroid nodülü olan herkese ameliyat önerilmez. Ameliyat gerektirecek durumlar şunlardır:

  1.Biyopside malignite şüphesi var veya malignite teşhisi konmuşsa

  2.Nodül nefes ve yemek borusuna baskı yaparak bası semptomları dediğimiz nefes darlığı veya yutma güçlüğüne sebep oluyorsa

  3.Tiroid bezi çok fazla büyümüş ve boyun bölgesinde estetik olarak kötü bir görünüme sebep oluyorsa

  4.Zehirli guatr medikal tedavi ile kontrol altına alınamıyorsa

Tiroid ameliyatı sonrası gelişebilecek komplikasyonlar ve takip süreci

Tiroid ameliyatları, tiroid bezinin tamamının alındığı ameliyatlar  ve bezin bir kısmının alındığı ameliyatlar olarak 2 çeşittir.

Tiroid bezinin tamamen çıkarıldığı  total tiroidektomi dediğimiz ameliyat sonrası, vücutta tiroid hormonu üreten organ ortadan kalkmış olacağı için dışarıdan hormon takviyesi yapılması gerekir. Total tiroidektomi ameliyatı geçiren hastalar ömürlerinin sonuna kadar hazır tiroid preparatı kullanmak zorundadırlar. Ameliyat sonrası ilk 1 yıl içinde kısa aralıklarla vücuttaki hormon seviyesi kontrol edilerek kullanılacak uygun doz ilaç miktarı tespit edilir. Doktorunuz ameliyat sonrası takip sürecinizi ve takip aralıklarınızı size özel belirleyecektir. Özellikle gebelik planlayan kadınlarda, gebelerde ve emziren annelerde tiroid hastalıkları takibi sıkı tutulmalıdır, çünkü bebeğin gelişimi için tiroid hormonunun hayati önemleri vardır.

Tiroid bezinin bir kısmının alındığı subtotal tiroidektomi ameliyatlarından sonra genelde  ekstra hormon kullanımı gerekmez.

Ameliyat sonrası gelişebilecek komplikasyonlardan biri de kalsiyum metabolizması bozukluğudur. Vücuttaki kalsiyum dengesini düzenleyen paratiroid bezleri normalde tiroid bezine çok yakın konumda yerleşmiş oldukları için ameliyat sırasında geçici veya kalıcı hasar görebilirler. Geçici hasarlar paratiroid bezlerinde travmaya bağlı oluşan ödem ve kanlanma bozukluğu nedeniyle gelişir ve zamanla tamamen düzelirler. Kalıcı hasar, 4 paratiroid bezinin 4’ünün de hasar gördüğü veya yanlışlıkla çıkarıldığı durumlarda oluşur. Buna bağlı gelişen kalıcı hipokalsemi, yani kalsiyum düşüklüğü, kişiyi ömür boyu kalsiyum ilaçlarına bağlı kılar.

Bir diğer komplikasyon ses tellerine giden sinirde oluşabilecek hasardır. Bu sinir tiroid beziyle çok yakın komşuluk içinde olduğundan ameliyat sırasında yaralanma ihtimali vardır. Tek taraflı sinir yaralanmasında ses kısıklığı, çift taraflı sinir yaralanmasında ciddi solunum sıkıntısı sorunları gelişebilir. 

Exit mobile version