Tekrarlayan enfeksiyonu olan çocuğa yaklaşım

Genellikle bu çocuklar sık hastalanmakta, hastalıkları ciddi seyretmekte veya hastalık seyri uzun sürmektedir. Tekrarlayan enfeksiyonlu çocuklarda beklenmeyen komplikasyonlar görülebilir ve standart tedaviye çoğu kez yanıt vermedikleri görülmektedir. Tekrarlayan enfeksiyona yol açan nedenler çok sayıdadır.

Tekrarlayan enfeksiyonu olan çocuklar 4 grup altında incelenmektedir.

– Normal çocuk

– Atopik Hastalıklı çocuk

– Kronik Hastalığı olan çocuk

– İmmun Yetmezliği (Bağışıklık sistem bozukluğu olan)çocuk

Tekrarlayan enfeksiyonu olan ve tek bir sistemi tutan klinik tablolarda bağışıklık sistemindeki zayıflıktan ziyade kronik bir hastalığın oluşu, alerji, anatomik problemler veya etkenle devamlı temasın öncelikle düşünülmesi gerekir.

Prof. Dr.Nuran Gürses

NORMAL ÇOCUKLAR

Sağlıklı çocukların % 50’sinde tekrarlayan enfeksiyona yol açacak belirgin bir nedenin olmadığı görülür. Özellikle bebek ve çocuklar sık enfeksiyon hastalıkları geçirmektedir. Çocuklardaki geçirilen enfeksiyon sayısı yılda 4 ile 8 arasında değişmektedir. Bebek ve çocuklar eğer izole şartlarda yaşadıkları zaman bu sayı yılda 1 ila 2 arasında değişirken özellikle kreş veya yuvaya giden çocuklar ve okula giden kardeşleri olan çocuklarda bu rakam yılda 10-12 arasında değişmektedir. Tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonu olan çocuklarda pasif sigara içiciliğinin önemli olduğu unutulmamalıdır.

Viral solunum yolu enfeksiyonlarının ortalama 8 gün seyrettiğini düşünecek olursak, yılda 10 kez hastalanan bir çocuk oldukça uzun bir süreç okuldan uzak kalmaktadır.

Genellikle geçirilen enfeksiyonlar solunum yolu enfeksiyonu olup çoğunlukla viral nedenlerle oluşmaktadır. İlk 3 yılda bu çocuklarda pnömoni 1 kez ve otit genellikle 2 kez görülür. Bu çocuklar normal büyüme ve gelişim gösterirler, tedaviye yanıtları iyidir ve muayene bulguları ve laboratuvar sonuçları normaldir.

ATOPİK HASTALIKLI ÇOCUKLAR

Tekrarlayan enfeksiyonu olan çocukların %30’unu atopik hastalıklı çocuklar oluşturur. Kronik alerjik rinit yanlışlıkla kronik veya tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonu olarak değerlendirilebilir. Genellikle atopik hastalıklı çocuklarda viral solunum yolu enfeksiyonlarının sonunda öksürük ve hırıltılı solunum şikayetlerinin belirginleştiği görülür. Bu belirtiler reaktif solunum yolu hastalığı / astım gibi değerlendirme yerine, pnömoni veya bronşit gibi tanımlanabilirler. Bu ataklar antibiyotik tedavisine iyi yanıt vermezken, alerji / astım tedavilerine yanıtlarının iyi olduğu görülmektedir.

Atopik bünyeli hastalarda sinuzit, rinit veya otit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları görülür ve bu enfeksiyonların tekrarladığı veya uzun sürdüğü izlenmektedir. Bu çocukların büyüme ve gelişmeleri normaldir.

KRONİK HASTALIKLI ÇOCUKLAR

Tekrarlayan enfeksiyonu olan çocukların %10’nu kronik hastalıklı çocuklar oluşturur. Bu çocuklar tipik kronik hastalık görünümü var olup büyümelerinde gerilik görülür. Kilo almaları yavaştır. Kistik fibrozis, gastro-özafagiyal reflü, konjenital kalp hastalığı ve kronik aspirasyonu olan çocuklar bu grubu teşkil ederler. Yine anatomik bozukluğu olan hastalarda aynı grupta değerlendirilmelidir.

Bu hastalarda enfeksiyonlara yatkınlık yaratan bir çok neden mevcuttur. Nedenlerin başında vücuttaki bariyerlerin yetersiz olması gelir.

– Deri bütünlüğünün bozulması, vücutta fistül veya sinüs ağzının bulunması enfeksiyon ajanının vücuda kolayca girmesine yol açar.

– Kardiyovasküler bozukluğun olduğu durumlarda enfeksiyonlar sık görülebilir. Örneğin pulmoner kan akımının artması veya kalp kapak problemleri olan hastalarda enfeksiyon riski fazladır.

– İşlevsel bozukluğa neden olan tıkanıklıklar önemlidir. Çocuklarda sık gördüğümüz bademcik ve geniz etinin büyümesi sonucu östaki borusunun tıkanıklığı ciddi problemlere yol açabilir.

– Vücuttaki yabancı cisimlerin olduğu durumlar venöz kataterler, ventrikül ve periton arasındaki şantlar, protez kalp kapağı olan çocuklar sık enfeksiyon problemleri ile başvururlar.

Diğer bir neden enfeksiyon kaynağı ile devamlı karşılaşma durumudur ki, buna örnek olarak kontamine su kaynaklarının kullanılması gösterilebilir. Bu çocuklar tekrarlayan enfeksiyon tablosu gösterirler.

İMMUN YETMEZLİĞİ OLAN ÇOCUKLAR

Bu çocuklarda bağışıklık sisteminin bir veya birden fazla komponentinde defekt mevcuttur. Bağışıklık sistemi kompleks bir sistem olup, tekrarlayan enfeksiyonu olan çocukların %10’unda bu grup oluşturur. Bağışıklık sistemi bozuklukları primer ve sekonder immun yetmezlik olarak iki bölümde incelenmektedir. Primer immun yetmezlik çoğunlukla kalıtsal olup yaşamın ilk yılında ortaya çıkar, sekonder immun yetmezlik çoğunlukla bebeklik döneminden sonra görülür.

İmmun yetersizliğin tanımı kolay yapılamaz . Eğer bir çocukta;

– Bir yıl içinde altı veya daha fazla yeni enfeksiyon geçirme öyküsü varsa

– Bir yıl zarfında iki veya daha fazla sayıda sinüs enfeksiyonu veya pnömoni geçiriyorsa

– Uzun süreli antibiyotik kullanımına rağmen iyileşme görülmüyorsa

– Enfeksiyon ayaktan verilen antibiyotik tedavisine yanıt vermiyor ve damar yoluyla hastanede tedavi gerekiyorsa

– Kilo alma ve büyümede yetersizlik varsa

– Mantar enfeksiyonu tedaviye yanıt vermiyorsa

– Tekrarlayan doku veya organ apseleri varsa

– Canlı aşı uygulamalarından sonra komplikasyon gelişiyorsa

– Aile öyküsünde nedeni bilinmeyen erken ölüm vakaları veya bağışıklık sistem bozukluğu olan çocuklar varsa

– Bebeklik döneminde lenfopeninin saptandığı durumlarda

immun yetersizliğinin olduğu düşünülmelidir.

Tekrarlayan enfeksiyonu olan çocuklarda değerlendirilirken dikkatli olmak gerekir. Bu hastalarda enfeksiyon süratle tedavi edilmeli, kültür sonuçları çıkıncaya kadar ampirik antibiotik tedavisi başlanmalıdır. Gereken vakalarda profilaktik antibiotik tedavisi planlanmalıdır. Canlı virüs aşıları ( çocuk felci, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, çiçek ve rotavirüs ) ve canlı BCG aşısı bu çocuklara yapılmamalıdır. Aile bireyleri suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve zona aşıları yaptırabilirler, buna karşın canlı çocuk felci ve çiçek aşısı yaptırmamalıdırlar. Aile bireylerinin grip aşısı yaptırmaları önerilir.

İntravenöz immunoglobulin (IVIG) çok gerekmedikçe pahalı olması ve yan etkileri dolayısıyla kullanılmamalıdır.

Kan transfüzyonu gereken durumlarda özel işlemlerden geçirilmiş kan ürünleri verilmelidir.

Tekrarlayan veya kronik bakteriyel enfeksiyonu olan çocuklara (sinüzit, bronşit, pnömoni vakalarında) uzun süreli antibiotik tedavisi verilmelidir.Tedavi bitiminde haftada iki kez olmak üzere antibiotik profilaksisi önerilmektedir.

Tek bir sistemi tutan tekrarlayan enfeksiyonu olan birçok çocukta saptanabilir bir immun yetersizlik mevcut değildir.

Tekrarlayan enfeksiyonu veya komplike bakteriyel enfeksiyonlu çocuklarda , inatçı mantar enfeksiyonu mevcutsa ,kilo alamayan ve aile öyküsünde nedeni saptanamayan ölümleri mevcutsa bu çocuklarda immun yetersizlik düşünülmelidir. Tarama testleri olarak tam kan sayımı,kimyasal incelemeler ,idrar analizi,sedimentasyon ,CRP ,kültürler alınmalı , immunoglobulin düzeyleri incelenmelidir.

Ev dışı veya diğer ortamlarda bakılan çocuk ve bebeklerin enfeksiyon ajanları ile karşılaşması kaçınılmazdır.Bu vakalarda bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan ziyade erken yaşlarda kalabalık ortamlarda çeşitli enfeksiyon ajanları ile karşılaşma sonucu tekrarlayan enfeksiyonların geliştiği düşünülmelidir.Diğer taraftan aşırı ve bilinçsizce antibiotik kullanımının,bağışıklık sistemindeki bozukluğu maskeliyebileceği de unutulmamalıdır.

Exit mobile version