Sünnet Olmak
‘‘Oğlum erkek oldu.’’ ‘‘Göster amcaya pipini.’’ ‘’Artık kestirdiniz mi?’’ gibi cümlelere birçoğumuz aşinayız değil mi? Peki bunları söylerken sünnetin ne kadar travmatik bir olay olduğunu düşündüğünüz oldu mu?
Sevgili anne babalar! Yaz geldi ve düğün sezonu açıldı. Birçok anne baba, çocukları için erteledikleri sünnet eylemini yaz döneminde gerçekleştirecek. Peki çocuklarımızla bu süreci nasıl atlatmalı, onları nasıl bilgilendirmeli, toplumdaki yanlış inançlardan –düşüncelerden kendimizi ve çocuğumuzu nasıl korumalıyız?
Toplum olarak sünneti erkek çocukları için norm saydığımızdan dolayı, sünnetin travmatik olup olmadığını pek düşünmüyoruz bile. Sünnet sırasında birçok çocuk hastane odalarında avazları çıktığı kadar bağırıyor veya tamamen içine kapanıyor. Akabinde ise akraba ve eş-dostla birlikte müzikli eğlenceler yapılıyor. Çocuk bir yandan acısı, bir yandan da kaybın getirdiği hüzünle kalabalıklar içinde mutlu olmaya çalışıyor.
Evet, sünnet bazen travmatik olabilir. Özellikle de sürece iyi hazırlanmamış, ameliyat esnasında ve sonrasında neler olacağını bilmeyen erkek çocuklarında bu durum travmatik bir hal alabiliyor. İyi bir hazırlık ve bilgilendirme ile, şakaya almadan ama çok da korkutmadan; çocuklarımızın duygularını sağlıklı bir şekilde yaşamasına izin vermeliyiz.
Asla yapılmaması gerekenler:
- Oğlunuzun sünnet olacağını bir anda veya son anda söylemek. (En azından 2-3 haftalık bir zaman dilimi bırakmalısınız çocuğunuzun sünneti işlemesi ve süreçle ilgili sormak istediği soruları yöneltebilmesi için)
- Sünneti önemsiz bir konu gibi geçiştirmeye çalışmak.
- Sünneti tipik bir doktor kontrolü gibi tanıtmak. (Çünkü öyle değil)
- Sünnet sonrasında çocuğun kaybını tanımamak ve hüzünlü, üzgün tutumunu görmezden gelmek.
- Oğlunuzun iyi hissetmesi için “Artık erkek oldun.” şeklinde kutlamaya çalışmak.
- Ödipal dönemde (3 ile 5 yaş arası) sünnet ettirmek.
Üç ile beş yaş arası neden önemlidir?
Çocukların ödipal dönemde olduğu varsayıldığı 3-5 yaş arasında sünnetin uygulanmaması gerekmektedir. Freud’un teorisine göre, erkek çocuğu anneyi ilk aşk nesnesi olarak benimser; babaya karşı ise düşmancıl duygular besler. Bu dönemde babasına her fırsatta vurmaya, öfkesini çıkartmaya çalışan çocuk; bu çatışma içerisinde bir de babasıyla yarış halinde olduğu penisi ile ilgili düşünceler içindedir.
Çocuğun bu dönemde süperegosu gelişmeye başlarken, hem de aile içinde bilinçdışı bir çatışma içindeyken; çocuğun en değer verdiği ve büyük anlamlar yüklediği penisini kaybetmesi oldukça zorlayıcı bir süreçtir.
Çocukların son yıllarda ‘’Büyümek istemiyorum.’’ ‘’ Ben ağabey olmayacağım’’ gibi söylemlerinin de sıkça ortaya çıkması, aslında travmatik yaşantıların izleri ile alakalıdır. Sünnet de bunlardan sadece bir tanesi… Çocuk için çocukluğundan vazgeçme ya da bu sancılı büyüme fikri çok anlamlı gelememektedir. Bunların üstüne etrafın getirdiği sözlü söylemler…’’Erkek oldun, büyüdün…’’ gibi sağlıksız, çocuk için bir anlam ifade etmeyen söylemler…
Görüyoruz ki bu gelişimsel evreleri çok iyi bildiğimizde sünnetin de bu yaş gruplarında yapılmamasını uygun görüyoruz. Çünkü bu dönem (3- 5 yaş arası) aslında yetişkinlik dönemlerimizde inançlarımızın- tutumlarımızın- duygularımızın birçoğunun oluşmasına neden olan kritik dönemdir.
Sünnet Çocuklara Nasıl Anlatılmalı?
Sünnetin çocuklara biraz fiziksel, biraz da sağlık açısından bireyi rahatlatacak bir uygulama olduğunu anlatmalıyız öncelikle. Çocuğa uygulanan prosedürü ruhsal olarak hafifletmek için gerçeğin kendisini hafifletmeyin, çünkü bu çocuğunuzun güvenini temelden sarsacak bir tutum olacaktır.
“Pipin kesilecek.” gibi şaka yollu, tamamen gerçeği saptıran söylemler belki kısa bir anlığına anne-babanın ve akrabaların kaygısını azaltabilir; ancak çocuğunuzun kaygısını azaltmaz. O yüzden bu tip şakalardan kaçının.
Sünnet düğününde eğer eğlence yapılacaksa bu eğlenceyi isteyip istemediğini çocuğunuza sorun. Çocuklar genellikle eğlenceli olayları severler. Sünnetin, çocuğunuza eğlence sırasında yaşatacağı zorlukları onunla konuşun. Eğlence kısmının neden yapıldığını ona mantıklı şekilde anlatın. Adım adım o gün onu neler bekliyor, hepsine hazırlayın.
Sünnet sonrası görülebilen olası davranışlar:
(Saklama ve gizleme davranışları / Depresif duygulanım – aşırı hüzünlü olma)
Çocuklarda sünnet sonrası bazı davranışlar gözlemlenebilir. Bunlar bazen oyunlar esnasında, bazen de gündelik hayatta karşımıza çıkar. Oyunlarda küçük parçaları saklama – gömme gibi davranışları görebiliyoruz. Çocuk, aslında aklını kurcalayan bir konuyu yaşantısal olarak getirir ve onu oyunla birlikte işler. Böylece sünnet ile gelen kayıp başta travmatik olsa da, sonrasında çocuk için içselleştirilebilen ve anlaşılabilen bir süreç olur. Bazen de sünnet sonrası erkek çocuklarında daha feminen davranışlar gözlemlenebilmektedir. Çocuk bir anda araba oyunlarından, asker oyunlarından vazgeçip daha kız çocuklarının oynadığı oyunlara yönelebilir. Bu tip davranışlar gözlemlendiğinizde çocuklarınıza asla yönlendirme yapmayın. Çocuğunuz için bu sürecin bir iyileşme süreci olduğunu unutmayın.