Evde kal sloganlarıyla hem kendi yaşamımızı hem de çevremizdeki yaşamları korumak için hepimiz karantina durumundayız. Fakat bu dönem gerek haberlerde duyduklarımızla gerek evdeki can sıkıntılarıyla sizi daha fazla yemek yemeye sürüklüyor olabilir. Bazı insanlar stresli oldukları dönemde normale göre daha fazla besin tüketirken, bazı insanlar ise daha az yemek yemek isterler. Yapılan araştırmalarda stres durumundaki
insanların yaklaşık %40’ının iştahının arttığını, %40’ının iştahının azaldığını, %20’lik bir kısmında ise iştahla ilgili herhangi bir değişiklik olmadığını göstermektedir. Peki stres sizi nasıl etkiliyor? Stres işsizlik, sevdiğiniz insanları kaybetme gibi nedenlerle duygusal olarak doğabilirken aynı zamanda hastalıklar veya besin yoksunluğu gibi fizyolojik nedenler ile de yaşanabilmektedir.
Bununla beraber stres vücudumuzda hormonal olarak da değişikliklere neden olmaktadır. Böbrek üstü bezlerinden salgılanan adrenalin hormonu kan şekerini ve kan basıncını yükseltir ve yemek yeme, sindirim sisteminin görevleri askıya alınır. Bu da kısa dönemde karşılaştığımız stresli bir durumda iştahımızın azalmasına neden olur. Fakat stres uzun dönem devam ettiğinde yine böbrek üstü bezlerinden bu sefer kortizol denen stres
hormonu salgılanmaya başlar. Bu da başlangıçta yaşanan kısa sürenin tam tersi olarak yemek yeme isteğinin artmasına neden olur. Aynı zamanda kortizol hormonunun uyarılması pankreasa etki eder ve pankreas bunu insülin mesajı gibi algılar. Bu da hipoglisemi atakları gibi düşük kan şekerine ve daha fazla açlık hissine neden olur. Bu hormonal dengesizlikler
yeme istediğiniz üzerinde işte bu şekilde etki etmektedir.
Stresin yeme davranışımız üzerine etkilediği bir nokta ise besin seçimlerimizdir. Yapılan araştırmalar stresin uzun süre devam ettiği ve kontrol edilemediği zamanlarda insanlarda besin seçimi olarak yağlı ve şekerli gruba yönelimin arttığını göstermektedir. Yağ ve şekeri yüksek besin tüketimi stresle ilgili vücut sinyallerini azalttığı bu yüzden de stres
altındaki insanlar üzerinde rahatlama sağladığı ön görülmektedir. Fakat seçtiğiniz besinlerin türü de sık acıkmanıza neden olabilmektedir. Yüksek oranda protein içeren süt, peynir, yumurta ve posa içeren sebze, meyveler daha uzun süre tokluk hissi sağlar. Bunun yanı sıra hazır paketlenmiş ürünler, basit şeker içeren besinler veya sadece makarnadan oluşan karbonhidrat öğünleri daha kısa zamanda acıkmanıza ve yeme isteğinizin artmasına neden olmaktadır. Yani siz stres durumunda şekerli besinlere yöneldiğinizde kendinizi bitmek bilmeyen bir acıkma döngüsü içine sokmuş olursunuz. 59 kadın birey üzerinde yapılan bir araştırmada kadınların stres durumunda tatlı isteklerinin arttığı ve daha fazla besin tükettikleri gözlenmiştir. Araştırmalar stresle başa çıkma döneminde kadınların ve erkeklerin farklı şeylere yöneldiğini göstermektedir. Kadınların daha fazla yemek yeme, erkeklerin ise daha fazla sigara ve alkol tüketimi ile stresten uzaklaşmaya çalıştığı görülmektedir. Bu yüzden stres
döneminde kilo alımının tek nedeni artan besin tüketimi olduğunu söylemek doğru olmaz.
Stres altında bireylerin uyku düzeni değişebilir ve daha az uyumaya başlayabilir. Bununla birlikte spor için ayırdığı süre azalabilir, alkol tüketimi artabilir. Evde fazlaca zaman geçirmenin sonucu olarak kendinizi sosyal medya hesaplarında daha fazla vakit geçirirken buluyor da olabilirsiniz. Gördüğünüz güzel yemek fotoğrafları bile bu stresli dönemde sizi acıktırabilir. Yapılan çalışmalar güzel bir yiyecek gördüğünüzde ghrelin dediğimiz açlık hormonu miktarının kanda yükseldiğini, bu yüzden de acıktığımızı hissettiğimizi göstermektedir. Aynı zamanda yemek yediğiniz zaman aralığında bir film izlemek veya haberleri takip etmek gibi yemek dışı dikkat dağıtıcı bir etkinlik yaptığınızda normalde ihtiyacınız olandan fazla besin tüketebilirsiniz. 88 kadın birey üzerinde yapılan bir çalışmada
kadınların bir kısmı sessiz bir ortamda sadece yemeklerini yemiş, bir kısmı ise dikkat dağıtıcı ögeler arasında yemeğini bitirmiştir. Dikkat dağınıklığı yaşayan kadınların aynı öğün sonrası diğer gruba göre daha az doygunluk hissettikleri ve daha fazla yemek yedikleri bulunmuştur.
Bir diğer faktör ise evde yaşadığınız stresli zamanlarda su içmeyi ihmal edip açlık ve susuzluk kavramlarını birbirine karıştırmanız olabilir. Çünkü açlık ve susuzluk beynin aynı bölgesinden yönetilir ve ikisi birbirine çok sık karıştırılabilir. Mideniz su veya yemekle dolduğunda beyne doydum sinyali gönderen bölümler vardır. Bu yüzden aç olduğunuzu hissettiğiniz zamanlarda 1-2 bardak su içerek susuzluğunuzu gidermeniz gereksiz besin
tüketiminizi engelleyecektir.
Günlük hayatınızda veya işe giderken giydiğiniz o kıyafetlerin artık belinize
olmadığını gördüğünüzde iş işten geçmiş olabilir. O yüzden bir an önce önlem almak ve bu dönemi kilo almadan atlatmak sizin elinizde. Peki, evde fazlaca vakit geçirdiğimiz şu dönemde yemek yemek dışında stresle nasıl başa çıkabiliriz?
-Meditasyon-Yoga: Yapılan araştırmalar meditasyonun stresle başa çıkmada oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Hatta meditasyon bireylerin yemek seçimlerini daha dikkatli yapmalarına da neden olabilir. Sizi yüksek yağlı ve şekerli besinlere yönlendiren duygularınızı dinleyip, bu tarz besinlerden uzaklaşabilirsiniz.
-Egzersiz yapmak: Evde olmak hareket etmenize engel değil. Bir spor salonuna gidemiyor veya açık havada yürüyüş yapamıyor olabilirsiniz. Ama bu dönem depolara kaldırdığınız koşu bantları, bisikletler için en güzel dönem! Teknoloji çağının güzelliklerinden yararlanarak internette pek çok spor programını da takip edebilirsiniz. Bu sayede hem besinler
ile aldığınız fazla kaloriyi yakabilir hem de kandaki stres hormonlarının yerini mutluluk hormonlarına bırakabilirsiniz.
-Sosyal destek: Ülke olarak zorlu bir dönemden geçip sosyal izolasyona önem veriyoruz. Fakat aileniz veya arkadaşlarınız ile buluşamıyor olmanız onlar ile iletişiminizi kesmeniz anlamına gelmez. Görüntülü sohbetler gerçekleştirebilir veya sadece seslerini duyarak rahatlayabilirsiniz. Stres dönemlerinde sevdiklerinizin size tampon görevi görmesine izin verin.
-Alternatif yemekler: Mutfakta vakit geçirmek stresle baş etme konusunda sizi rahatlatıyor olabilir. Burada önemli olan bu süreyi en sağlıklı şekilde geçirmektir. Yağlı ve şekerli yemekler yerine kendinize deneyebileceğiniz yeni sağlıklı tarifler bulabilirsiniz. Bu sayede hem yeni tarifler keşfetmenin hem de yeni tatlar denemenin mutluluğu ile stresten uzaklaşabilirsiniz. Porsiyon kontrolü yapmayı unutmamanızı da hatırlatmak isteriz.