Sigaranın vücuda zararları sayılamayacak kadar çoktur. Sigara dumanı, çoğu toksik ve kanserojen olan 4800’den fazla farklı madde içerir. Dumanın solunması halinde, bu toksinler akciğerler tarafından emilir ve vücuda dağılır. Sigara içmek, kardiyovasküler hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, kanser ve tip 2 diyabet gibi kronik bulaşıcı olmayan hastalıklar için en önemli risk faktörlerinden biridir.
Tütün kullanımı sadece solunum sistemi hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar veya kanser riskini arttırmaz. Kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürerek ve damar yapısını bozarak vücuttaki tüm organ ve dokulara zarar verir. Sigaranın zararları kısaca vücudun tamamını etkisi altına almaktadır.
1)Sigaranın solunum sistemine zararları
Sigara dumanındaki maddeler solunum yollarında iltihabi reaksiyonlara neden olur, bronşları tahriş eder ve enfeksiyon eğilimini arttırır. Solunum yollarının kendi kendini temizleme mekanizmasına zarar verir. Düzenli sigara içen bireylerde solunum güçlüğü, kronik öksürük ve balgam şikayetlerine sıklıkla rastlanır. Büyüme çağını tamamlamamış gençlerin sigara içmesi normal akciğer büyümesini yavaşlatır. Aynı zamanda kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) önde gelen nedenidir. Avusturya’da KOAH’lı kişilerin yüzde 90’ı sigara içenler veya eskiden sigara içip bırakanlardan oluşmaktadır.
2) Kalp damar sistemine zararları
Sigara içmek, damar sertliğinin önlenebilir en önemli nedenlerinden biridir. Sigara kan damarlarında kan akışını engelleyen zararlı plak oluşumu ve damar tıkanıklığına zemin hazırlar. Kanın oksijen içeriğini azaltır ve bu yolla tüm organların oksijenlenmesini etkiler. Sigara ayrıca kanda zararlı kolesterol olan LDL seviyelerinin artmasına neden olur ve fazla LDL yaralanan damar duvarlarına yerleşir. Bu, damarlardaki arteriosklerotik plak oluşumunu ve daralmaları kolaylaştırır. Sonuç olarak kalp krizi, felç veya periferik arter hastalığına yakalanma oranı önemli ölçüde artar. Kalp krizi geçirme riski, sigara içenlerde içmeyenlerden yaklaşık iki kat daha fazladır.
3) Sigaranın cilt sağlığına etkileri
Sigara içenlerin ciltleri gri, soluk ve sağlıksız bir görünüme sahiptir. Nikotin, cilde giden kan dolaşımını zayıflatarak cilt sağlığını olumsuz yönde etkiler. Sigara dumanı ayrıca cilt hücrelerine zarar veren maddeler içerir. Sonuç olarak cilt incelir, elastikiyetini kaybeder, erkenden kırışır ve yaşlanır. Sigara içmek aynı zamanda egzama veya sivilce gibi cilt sorunlarında artışa neden olur.
4) Sigaranın ağız ve diş sağlığı üzerine etkileri
Tütün dumanında bulunan katran dişlerde sararmaya ve hoş olmayan kahverengi lekelere neden olur. Sigara içmek, ağız boşluğunu bazı bakterilerin üremesi için elverişli hale getirir. Çoğalan bakteriler ağız kokusunu ve diş çürüklerinin yanı sıra erken diş kaybına neden olabilecek diş eti hastalıklarına sebep olur. Sigara nedeniyle diş etlerine giden kan akımında azalma ve bağışıklık sisteminde baskılama da dış eti problemlerinin oluşumunu hızlandırır.
5)Sigaranın beyne zararları
Sigara damar sertliğine yol açarak beyin fonksiyonunu olumsuz yönde etkiler. Sigara içenlerde inme ve beyin kanaması riski artmıştır. Sigara içenlerin, beyin damar tıkanıklığı veya beyin kanaması sonucu ölüm riskleri içmeyenlerden iki kat fazladır. Sigara içmek hafızayı zayıflatır, öğrenmeyi ve mantıklı düşünmeyi olumsuz yönde etkiler. Sigara kullananlarda depresyon ve alzheimer riski de artmıştır.
Sigara ve diyabet
Hem sigara hem de kontrolsüz diyabet kan damarlarına zarar verir. Ayrıca sigara içen diyabetli hastalarda kalp krizi, inme gibi kardiyovasküler hastalık riski önemli ölçüde daha yüksektir. Organlarının iyi bir şekilde kanlanması, özellikle şeker hastaları için son derece önemlidir, çünkü ancak o zaman çeşitli diyabetik sekellerden kaçınmak mümkün hale gelir. Bu nedenle de sigaranın zararları şeker hastalığı olanlarda daha fazladır. Göz, böbrek ve sinir hasarı gibi diyabetik komplikasyonlar sigara içenlerde daha sık görülür. Ortaya çıkan hasarlar yaşam kalitesini giderek daha fazla etkiler ve erken sakatlığa bile yol açabilir. Diyabet hastaları sigarayı bırakırken bazı özel kurallara uymalıdır. Çünkü sigara içmek insülin direncini ve dolayısıyla kan şekerini artırabilir. Bu sebeple de sigara bırakıldığında insülin dozlarının yeniden ayarlanması gerekir. Ayrıca nikotin yoksunluğu düşük hipoglisemiyi andıran semptomlara neden olabilir. Bu sebeple sigarayı bırakmaya karar veren diyabet hastaları bir uzmandan destek almalıdır.
Sigaranın cinsel zararları nelerdir?
Düzenli sigara içmek, erektil disfonksiyon için bir risk faktörüdür (erkeğin erektil disfonksiyonu). Vasküler hasar ve buna bağlı olarak penise kan akışının azalması erektil disfonksiyonun nedenidir. Sigara içen erkeklerde ayrıca sperm kalitesi de zarar görür.
Kadınlarda, sigara içmek östrojen dengesini etkiler. Sigara kadınlarda kısırlık, genital herpes ve rahim ağzı kanseri riskinde artışa neden olur. Hormonal doğum kontrol ilaçları ile birlikte sigara kullanmak tromboz ve kardiyovasküler hastalık riskinde artışa yol açar.
Gebelikte sigara kullanımı
Gebelikte nikotin, annenin kan dolaşımından plasenta yoluyla embriyoya geçer. Hamilelik sırasında sigara içen kadınlar hamilelik komplikasyonları için yüksek risk altındadır. Bu komplikasyonlardan bazıları; düşük, Eerken ya da ölü doğum, membranların erken yırtılması, plasentanın erken ayrılması şeklindedir.
Gebelikte sigara kullanan annelerin düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riski artmıştır. Yeni doğan bebeklerde, düşük doğum ağırlığı, büyümede yavaşlama, ani bebek ölüm riskinde artış.
Bu çocuklar, sonraki dönemlerde solunum sistemi, kalp ve damar hastalıkları için daha yüksek risk taşırlar.
Sigara ve kanser
Sigara dumanında tanımlanan 90’dan fazla kanserojen madde bulunur. Yapılan araştırmalara göre tüm kanser ölümlerinin yaklaşık dörtte birinin sigara içmenin sonuçlarından kaynaklandığı bildirilmektedir. Sigara içenler, içmeyenlere göre iki kat daha fazla kanser riski taşır. Sigara, kanserin önlenebilir en önemli risk faktörüdür. Kanser riski, sigaraya başlama yaşı, günlük tüketilen sigara miktarı ve sigara içilen süre ile ilişkilidir. Buna karşılık, sigarayı bırakmak riski önemli ölçüde azaltır.
Akciğer kanseri, sigara içenlerde en sık görülen kanserdir. Akciğer kanserlerinde kadınlarda yüzde 60 ve erkeklerde yüzde 90 oranında sigara sorumludur. Günde 20 sigara içen bir kişi, hiç sigara içmeyen birine göre 15 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski taşır. Pasif içicilik de akciğer kanser riskinde artışa yol açar.
Sigara, akciğer kanseri dışında aşağıda sıralanan farklı kanser türlerine yakalanma riskini de artırır:
Bronşiyal kanser, gırtlak kanseri, burun ve yutak kanseri, yemek borusu kanseri, karaciğer kanseri, pankreas kanseri, böbrek kanseri, lösemi, mesane kanseri, meme kanseri, rahim ağzı kanseri.
Sigarayı bırakmak için öneriler
Sigara zararları ile bilinen önemli bir bağımlılık yapıcı maddedir ve bu nedenle en güzeli onu hiç denememektir. Halihazırda sigara kullananlar için de yaşınız kaç olursa olsun hiçbir adım geç değildir. Sigarayı bırakmak isteyenler için bazı öneriler aşağıda sıralanmıştır:
*Nikotinsiz ilk günü önceden belirlemek ve kendinize söz vermek sigarayı bırakmak için ilk adımı atmanızı kolaylaştıracaktır.
*Size sigara içmeyi hatırlatan her şeyden uzak durarak bir adım daha ilerleyebilirsiniz.
*Dikkatinizi dağıtacak yeni ve eğlenceli uğraşlar ve hobiler bu konuda size yardım edecektir.
*Lezzetli içecekler yoksunluk belirtilerini azaltmada size yardım edecektir.
*Sabrınız için kendinizi ödüllendirmek adımlarınızı sıklaştırabilir.
*Spor yapmak mutluluk hormonu salgılatarak size güç verir.
*Sağlıklı ve lezzetli içeriğe sahip bir diyetle kendinizi şımartarak stresten uzaklaşabilirsiniz.
*Yoksunluk belirtilerini sağlık ve özgürlüğe açılan bir kapı gibi gören pozitif bakış açısı ilerlemenizde anahtar rol oynayacaktır.
*Akupunktur gibi alternatif tıp metotlarıyla işinizi kolaylaştırabilirsiniz.
*Her şeye rağmen kendinizi çok zor durumda hissediyorsanız son çare olarak nikotin sakızı ve bant kullanabilirsiniz. SONUÇ: Covid-19 virüsünün akciğerleri tutarak ölümlere neden olduğunu düşünürsek sigaraya veda etmek için en güzel günler bu günler
iletişim ; op.dr.meliherol@hotmail.com