Anne babaların “Aman güneşin altında durma, şapka tak, öğlen sıcağında evden çıkma, güneş kremi sür” uyarıları, yaz aylarının giderek daha da sıcak geçtiği günümüzde daha da anlamlı bir hale geliyor. Üstelik sadece bebek ve çocuklar değil, özellikle kronik hastalıkları olanlar ve ileri yaştaki kişiler “sıcak çarpması” tehdidiyle daha fazla karşı karşıya kalıyor. Sıcak çarpmasına karşı alınacak başlıca önlemler ise “Günün en sıcak saatlerini gölge ve serin ortamda geçirmek, bol su içmek, hafif ve rahat giysiler giymek” olarak sıralanıyor. Yüksek sıcaklıklarda vücudun ısı düzenleme mekanizmalarının yetersiz kalarak aşırı ısınmasına “sıcak çarpması” denildiğini belirten Acıbadem Maslak Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kayra Aydoğan Taşcı “Yaz sıcaklarında vücudun kendini soğutmaya çalışırken maruz kaldığı baskı; kalp ile diyabet gibi hastalıkların kötüleşmesine, felce ve böbrek hasarına yol açabiliyor. Sıcak çarpması şiddetli tablolarda ölümcül de olabiliyor. Dolayısıyla yüksek vücut ısısı, aşırı terleme, kafa karışıklığı, konuşma bozukluğu, sersemlik hissi, artmış kalp hızı, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi belirtilerde zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması yaşamsal öneme sahip. Sıcak çarpması tedavisinde vücut sıcaklığını mümkün olan en kısa sürede normal seviyelere indirmek; beyin, kalp ile böbrekler gibi hayati organların fonksiyonlarını korumak ve hasarı önlemek hedefleniyor” diyor.
Çocuk ve yaşlılarda sıcak çarpması riski artıyor!
Küresel sıcaklıkların ve nemin artması nedeniyle 65 yaş üstü kişilerde sıcağa bağlı ölümlerin geçtiğimiz yıllarda yüzde 85 oranında arttığı belirtiliyor. Bu nedenle ciddi bir sağlık sorunu olan sıcak çarpmasında, erken tanı ve acil müdahale büyük önem taşıyor. Vücudun ısı dengeleme ve terleme mekanizması çocuklarda henüz gelişmediği; yaşlılarda ise zayıfladığı için bu gruplar ile kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet ve obezite gibi kronik hastalıkları olan bireyler daha fazla risk altında oluyor. Sıcak havalarda efor sarf eden, açık havada çalışan, seyahat yoluyla sıcak havaya aniden maruz kalan kişilerin yanı sıra kan damarlarını daraltan, adrenalini bloke ederek kan basıncını düzenleyen, vücuttaki sodyum ve suyu atan veya psikiyatrik semptomları azaltan ilaçlar kullanan kişilerin de sıcağa karşı daha fazla önlem almaları gerekiyor.
SICAK ÇARPMASINA KARŞI 5 KRİTİK ÖNLEM!
Sıcak çarpmasını önlemenin tedaviden daha etkili olduğunun altını çizen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kayra Aydoğan Taşcı, gündelik hayatta alınabilecek bir dizi önlem sıralıyor. İşte o önlemler:
Bu saatler arasında sokağa çıkmayın!
Güneşin etkisinin yoğun olduğu öğle saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçının. Çok sıcak havalarda 11.00 – 16.00 saatleri sıcağa maruz kalma açısından en tehlikeli saatlerdir. Günün bu en sıcak kısmını kapalı alan aktiviteleriniz ve dinlenmeniz için kullanın.
Hafif, açık renkli ve bol kıyafetler giyin
Koyu renkli ve kalın veya üzerinize sıkı oturan giysiler vücudunuzun düzgün bir şekilde soğumasına izin vermez. Koyu renkler güneş ışığından gelen ısıyı emer, açık renkler ise yansıtır. Dolayısıyla hafif, açık renkli ve bol giysiler giymeyi alışkanlık edinin. Nefes alabilen kumaşlardan yapılmış, dışarıdayken içinde rahat edeceğiniz türden giysiler seçin. Bebek ve çocuklar daha az terledikleri için aşırı ısınma riski altında oluyorlar, bu da sıcakta serinleme yeteneklerini sınırlıyor. Bu nedenle özellikle sıcak havalarda bebekleri aşırı giydirmemeye özellikle dikkat edin.
Sıcak havalarda yorucu aktivitelerden kaçının!
Sıcak havalarda asla yorucu aktiviteler yapmayın. Egzersiz veya fiziksel çalışmayı sabahın erken saatleri veya akşam gibi günün daha serin saatlerinde planlamaya çalışın. Sıcak havalarda yorucu aktivitelerden kaçınamıyorsanız, bol sıvı tüketin ve serin bir yerde sık sık dinlenin.
Bol bol su tüketin
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kayra Aydoğan Taşcı, sıcak çarpmasından korunmak için bol miktarda su içmeniz gerektiğine dikkat çekerek, “Susuz kalmamak vücudunuzun terlemesine ve normal vücut ısısını korumasına yardımcı olacaktır. Özellikle sıcak havalarda egzersiz sırasında yeterli su alımına dikkat edin. Her gün 2 – 2.5 litre su içmeyi de asla ihmal etmeyin” diyor.
Güneş kremini her iki saatte bir yenileyin
Güneş yanığına karşı korunun. Zira, güneş yanığı vücudun kendini soğutma yeteneğini etkiliyor. Bu nedenle açık havada; geniş kenarlı bir şapka, güneş gözlüğü ve yüksek SPF’li güneş kremiyle kendinizi koruyun. Güneş kremini bolca ve her iki saatte bir sürün. Eğer yüzüyor veya terliyorsanız, kremi daha sık uygulayın.
Bu belirtilerde zaman kaybetmeyin!
- Yüksek vücut ısısı
- Artan kalp hızı
- Baş ağrısı ve baş dönmesi
- Mide bulantısı
- Kas krampları
- Susama hissinde artış
- Aşırı terleme
- Kafa karışıklığı
- Zihinsel durum değişikliği
- Konuşma bozukluğu
- Sersemlik ve huzursuzluk hissi