Serviks Kanseri ile Mücadelede Önemli Noktalar
Serviks kanseri Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kadınlarda görülen kanserlerin %7.5’ini oluşturur. Dünya çapında her yıl ortalama 270.000 ölüme neden olurken, Türkiye’de 2008 yılında 1443 kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konulmuş ve 557 kadın rahim ağzı kanserinden hayatını kaybetmiştir.
Adatıp Sağlık Grubu Sakarya Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, serviks kanseri hakkında bilgiler verdi.
Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, “Serviks kanseri, serviks olarak adlandırılan rahim ağzından gelişen bir kanser türüdür.” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti; “Rahim ağzı kanseri erken dönemde herhangi bir belirti göstermeyebilir. Özellikle cinsel ilişki sırasında olmak üzere, düzensiz vajinal kanama ve kanlı akıntı görülebilir. Hastalığın ileri dönemlerinde tümörün idrar torbası, barsak ve komşu organlara yayılması sonucu; ağrı, kabızlık, kanlı idrar, vajenden idrar ve dışkı gelmesi ve idrar yollarında genişleme görülebilir.”
HPV Enfeksiyonu nedir?
Rahim ağzında ortaya çıkan hücresel değişikliklerin en önemli nedenin HPV enfeksiyonu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, “HPV etkisi ile rahim ağzının yüzeyini örten hücre tabakası anormal hücrelere dönüşerek kanser öncülü lezyonların oluşmasına neden olur. Eğer kanser öncülü lezyonlar erken dönemde saptanıp tedavi edilemez ise rahim ağzı kanserine neden olabilir. Rahim ağzı kanseri, uzun süre devam eden onkojenik HPV enfeksiyonu sonucu oluşmasına rağmen her HPV enfeksiyonu rahim ağzı kanserine neden olmayabilir.” dedi.
Serviks Kanseri Muayenesi nasıl yapılır?
Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu serviks kanseri için uygulanan kolposkopik muayene hakkında bilgiler vererek, “Rutin jinekolojik muayene ve PAP-smear testi yapılan kadınlarda smear testi sonucunda kanser öncülü lezyon saptananlar, rahim ağzının büyütülerek daha iyi görüntülenmesine olanak sağlayan kolposkopi adı verilen cihaz ile muayene edilir. Kolposkopik muayene sırasında gerekli olursa rahim ağzından biyopsi alınabilir. Rahim ağzı kanserinden korunmak ve erken teşhis için PAP-smear ile birlikte HPV-DNA testi de yapılabilir. Özellikle HPV 16 ve 18 gibi yüksek riskli tipler saptanan kadınlarda, PAP-smear testi normal olsa bile kolposkopik muayene yapılır.” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti; “Tarama ile kanser sıklığı ve kansere bağlı ölüm oranları belirgin şekilde azalmaktadır. Serviks kanseri taraması, 20-30 yaşları arasında 3 yılda bir PAP-smear ile yapılır. 30 yaşından sonra, tarama PAP-smear ve HPV testi birlikte yapılırsa 5 yılda bir , sadece PAP-smear ile takip yapılacaksa 3 yılda bir yapılır. 65 yaşından sonra tarama yapılmasına gerek yoktur.”
Erken Tanı ile Cerrahi Tedavi Uygulanabilir
Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, serviks kanserinde erken tanının önemine dikkat çekerek, kanser öncülü lezyon aşamasında, LEEP/konizasyon işlemi ile rahim ağzındaki hücresel değişikliğin olduğu bölgenin çıkarılarak, hem tanı hem de tedavi sağlanmış olacağını ayrıca rahim ağzı kanseri tedavisinde, erken tanı almış hastalarda cerrahi tedavi yönteminin uygulandığını, hastalığın ileri dönemlerinde ise kemoterapi ve radyoterapi kullanıldığını ifade etti.