Şeker patlatma oyunu: Bağımlılığa giden büyük tehlike
Sanal kumarın son gözdesi, masumane görünen “şeker patlatma” oyunları gençler arasında hızla popülerlik kazanırken, beraberinde bağımlılık ve sorunlarını da getiriyor. Oyuna yatırılan bahis nedeniyle gençlerin kontrolsüz para harcamalarının olması ve sıklıkla ihtiyacının dışında para talep etmesinin dikkat çekici bir unsur olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Akıllı telefonlarla kolaylıkla erişim sağlanması da oyuna olan ilginin dozunu arttırıyor.” dedi.”
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, şeker patlatma oyunu ve bağımlılık arasındaki ilişkiyi değerlendirdi.
“Şeker patlatma” oyununun gençlerin yoğun ilgi gösterdiği sanal kumar olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Renkli şekerlerin eşleştirilmesi veya çeşitli kombinasyonlarının sağlanması üzerine bahis yapılan bu oyun türü şansa dayalı gözükse de neden olduğu kayıplar ve yol açtığı sorunlar açısından sanal kumar bağımlılığını gündeme getiriyor.” dedi.
Eğlence arayışı, oyuna para aktararak daha da arttırılıyor
Her kumar hikayesinin başlangıcında olduğu gibi bu oyunun da oyuncularına eğlence vadettiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bu eğlencenin beynin ödül sistemindeki karşılığı ise dopamin salgılanmasıyla ortaya çıkan ‘haz’. Yalnızca oyunda uzun vakit geçirmekle sınırlı kalmayan bu eğlence arayışı, oyuna para aktararak daha da arttırılıyor.” diye konuştu.
Kaybettiklerini geri kazanma hedefinin sorunları beraberinde getirdiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, şöyle devam etti:
Gençlerin oyuna ilgisini canlı tutan etken akranlar arasında popüler olması
“Kazanmak ve kaybetmek arasındaki gelgitlerin yarattığı o heyecan bir süre sonra kayıpların da meydana gelmesiyle ‘Kaybettiklerimi tekrar kazanmalıyım’ diye yeni bir hedefi doğuruyor.
Gençlerin oyuna ilgisini canlı tutan diğer etken ise akranlar arasında popüler olması. Sosyal ortamlar gençleri arkadaş grubunun bir parçası olmak ve grubun dışında kalmamak için benzer deneyimleri tatmaya teşvik ediyor. Bir yandan ortak bir eğlencenin parçası olmak, diğer yandan grubun içerisinde kalmak için bu gibi etkileşimler dönem dönem şekil değiştirse de gençler arasında yaygın bir davranış biçimi.
Öte yandan akıllı telefonlarla kolaylıkla erişim sağlanması da oyuna olan ilginin dozunu arttırıyor.”
Aileler, çocuklarını bu tarz oyunlarda izlemeli ve belirtileri dikkatle takip etmeli
Dijital araçlarla geçirilen her an için ailelerin endişelenmesinin anlamlı olmayabileceğini, ancak bu davranışın sıklığı ve neden olduğu sorunların değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, belirtileri şu şekilde sıraladı:
“Sanal kumar bağımlılığından söz ederken diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi bireyin akademik, sosyal ve ailevi işlevselliğinin zayıfladığını gözlemliyoruz. Oyuna yatırılan bahis nedeniyle kontrolsüz para harcamalarının olması ve sıklıkla ihtiyacının dışında para talep edilmesi ilk dikkat çekici unsurdur.
Teknolojik araçlarla geçirilen zamanın yaş grubu için önerilen limitlerin üzerinde olması, bu dengenin bozulmasıyla birlikte akademik alanda başarının düşmesi, okul döneminde devamsızlıkların artması, keyif aldığı aktivitelerden uzaklaşması gibi değişiklikler sağlıklı iletişimi olan bir aile tarafından genellikle fark edilebilir.
Bireyin aile ortamında daha az bulunması, o anlarda da zihninin sürekli uzak kaldığı oyunda olması ve engellenmiş hissederek öfke belirtileri, tahammülsüzlük gibi tepkiler de bir sorunun varlığına işarettir.
Şeker patlatma oyunu sonrasında gözlemlenen bu değişim karşısında bireyle çözüme yönelik iletişim kurmakta zorlanılıyor ise özellikle bağımlılık alanında profesyonel destek alınması önemlidir.”
Sağlıklı sınırların çizilmesi önemli
Çocukların dijital dünya ile tanışmasını engellemek gerçekçi bir hedef olmayacağı için asıl meselenin sağlıklı sınırların çizilmesi olduğunu da anlatan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Çocuğun gelişim dönemine uygun biçimde açık iletişim ilkesiyle ilerlenmeli; dijital dünyaya dair tehditler anlatılırken çocuğun duygu ve düşünceleri, birey olarak ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Neden sonuç ilişkisine dayandırılarak getirilen sınırlamalar daha kabul edilebilir olacaktır. Aynı zamanda eğlencenin tek bir yolunun olmadığı da çeşitli pratiklerle birlikte deneyimlenebilir.” dedi.
Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, bu tür oyunların eğlenceyle başlaması, ilgi çekici olması, çocuğun akran çevresinde oyunun popülerliği gibi kafa karıştırıcı birçok risk faktörü mevcut iken; çocukların kısıtlayan, yargılayan, yasaklayan veya cezalandıran bir tutum yerine karşısında kendisini anlamaya ve yardımcı olmaya istekli birine ihtiyaç duyduğunu da vurguladı.
Tedavi ve destek…
Kumar bağımlılığı geliştiğinde bireyde gizleme, yalan söyleme gibi davranışlar gözlemlenebildiğini de ifade eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Utanç ve suçluluk duygularının yanı sıra kumar oynamaya devam edebilmek amacıyla da gerçeği saklama eğilimi olabilir. Sorun fark edildiğinde aile ve birey arasında sağlıklı iletişim sağlanamazsa çözüme ulaşma süreci genellikle uzamaktadır.
Tedavide amaç yalnızca erişim yollarını kısıtlamak değildir; nedenleri değerlendirerek gerekli durumlarda ilaç desteği almak, riskleri ve önlemleri belirlemek, baş etme yolları oluşturmak, finansal yönetim planı yapmak gibi kapsamlı bir süreç hedeflenir.
Şeker patlatma oyununda bağımlılık her yaş grubu için tehdit
Şeker patlatma oyununda en büyük risk grubu olarak gençler bilinse de bağımlılığın her yaş grubu için tehdit olduğunu hatırlatmak gerekir. Burada önemli olan bireysel farklılıkları gözeterek kişiye özel tedavi planı oluşturmaktır. Tedavi sürecinde aile desteği kritik öneme sahiptir ancak bu destek sınırsız maddi destek sağlamak, borçları kapamak gibi algılanmamalıdır. Bu noktada bağımlılık uzmanından destek almak ve süreci birlikte takip etmek en uygun seçenek olacaktır.”