Tüm canlıların doğal ömürleri kendi genetik yapı ve maruz kaldıkları dış etkenlerle belirlenmektedir.
İnsan da, en gelişmiş canlı olmasına rağmen bu kuralın kapsamı dışında değildir. Hatta bütün canlıların hayat ve çevre şartlarını olumlu-olumsuz en çok etkileyen varlık olduğu gibi, aynı zamanda insanlık olarak da pek çok yönden bundan etkilenmekte, bu da insanın hayat süresine ve kalitesine direkt etki etmekte.
Yaşam kalitesinin genel ifadesi olarak “sağlıklı yaşam” kavramını kullanmaktayız. Sağlıklı yaşamın ana etkenlerinden biri sağlıklı beslenme, diğeri de hayatın vazgeçilmezi olan egzersizdir. İnsan vücudu hareket için yaratılmıştır. Monoton, hareketsiz bir hayat tarzı, insanı yıpranma ve yaşlanmaya götüren bir süreçtir.
Zaman denilen bu akıntıya karşı durulamasa da, en azından sürüklenmeden doğal seyrinde akıp gitmek dengeli bir beslenmenin yanında, dengeli egzersizle mümkündür.
Egzersizde maksat; en azından günlük yaşam aktivitelerini kimseye muhtaç olmadan ömrünün sonuna kadar sürdürebilmek için gerekli vücut hareketliliğini sağlamaktır. Bundan fazlası, mesleki-sosyal faaliyetleri, her yaşa ve zevke uygun zevkleri, hobileri, hareketliliği sürdürebilirlik olmalıdır.
Bütün bunlar için en azından:
1. Range Of Motion (Eklem Hareket Açıklığı)nı koruyacak egzersiz faaliyetleri,
2. Vücut ağırlığını taşıyacak kemik ve kas yapısını koruyucu, güçlendirici, esnekliği ve hareketliliği sağlayacak egzersiz faaliyetleri,
3. olarak da, varsa bel fıtığı, boyun fıtığı veya dejeneratif osteoartrit gibi rahatsızlıklar için tedavi egzersizleri sağlıklı yaşamın olmazsa olmazlarıdır…
Kişisel zevk ve ilgi alanlarına göre sportif faaliyetler hayata çeşni katan güzelliklerdir. Sedanter hayat dediğimiz günümüz insanının doğal hayat seyri, bırakın bunları sağlayacak faaliyetleri, günlük hayat fonksiyonlarını kısıtlayacak bel-boyun fıtıkları, eklem-bağ zedelenmelerine sebep olacak hareket ve çalışma şekillerinden ibarettir ki, nezle-grip gibi geçici rahatsızlıklardan sonra dünyada en çok iş gücü kaybına sebep olan rahatsızlık bel ağrılarıdır.
Bu yüzden eklem hareket açıklığımızı, omurga esnekliğimizi, kemik ve kas gücümüzü korumak için düzenli egzersiz yapmalıyız. Hayatımıza hareket katmalıyız.
Bunu da pratik bir şekilde, haftada bir kaç gün özel olarak yürüyüş yüzme vb. aerobik spor yapmanın yanı sıra, arabamızı uzak otoparklara park edip yürümek, toplu taşımada varacağımız yerden 1-2 durak erken inmek, 1-2 durak sonra binmek, asansör kullanmamak gibi değişikliklerle, spora ekstra zaman ayırmadan da sağlayabiliriz.
Spor; şekerden tansiyona, stresten depresyona kadar pek çok rahatsızlıktan koruyucu, tedaviye destek olduğu için sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı, vazgeçilmezidir.
Ama insan bedeni spor esnasında kurtulmak istediğimiz yağları değil, büyük oranda karbonhidratları yakarak enerjisini karşıladığı için kilo vermede, yeterli ve doğru bir çözüm değildir.
Sağlıklı yaşam; ancak sağlıklı beslenme, sağlık için egzersizle sağlanır ve sürdürülebilir.. !