Annelik kadına bahşedilen doğal bir mucize, babalık ise öğrenilen bir kavramdır. Sağlıklı baba ve çocuk ilişkisinin zamanla oluştuğunu anlatan Psikolojik Danışman Dilşah Özcan, Babalar Günü vesilesiyle babalığa dair önemli ipuçları paylaşıyor.
Anne ile olan bağımız fiziksel olarak ispatlanabilir. Göbeğimizin deliğinde yer alan çukur, annemizin karnından ayrılışın uzunca bir başlangıcıdır. Doğumla birlikte kesilen kordon bağıyla fiziksel bağ kopsa da çocuğun anneyle ayrışma sürecine kadar psikolojik bağ devam etmektedir. Çocuk doğumdan sonraki dönemde ilk sosyal tepkisini verene kadar, annesini sanki bir uzvuymuş gibi görür. Bilinen, kodlanmış ve getirdiği beceriler dâhilinde, doğal akışta anne olur kadın. Baba olmak ise çok büyük emek ister. Anneye bahşedilen onca içgüdünün ve hormonun gölgesinde babaların, babalık değerini bulmak, babalığın gerekliliği olan görevleri yapmak için sürekli arayış içinde olduğunu söyleyen Psikolojik Danışman Dilşah Özcan, babanın çocuğu ile kordon bağı misali olan “ilişki bağını” oluşturması için çaba sarf etmesi gerektiğini ifade ediyor.
Babalığın kitabını erkekliğe atfedilen toplumsal söylemler yazıyor
Anneliğin kadına bahşedilen doğal bir mucizeyken, babalığın annelikten arta kalan zamanları kullanarak sıfırdan bağ oluşturmak olduğunu hatırlatan Psk. Dan. Özcan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Böyle bir durumda babalık müessesi hep ikinci planda kalmış, ötelenmiş ya da çoğu zaman hak ettiği değeri alamamıştır. Doğalında oluşamayan babalık kavramı, toplumsal süreçte erkekliğe yüklenen anlamlarla kurgulanmıştır. Toplum içinde değişen erkeklik rolleri ve statüsüne bağlı olarak da, babalık sürekli anlam değiştirmiştir. Doğru baba olmak, babanın çocuğuyla sağlıklı ilişki kurması, erkeğe yüklenen rollere bağlı olarak sürekli farklılık göstermiştir. Erkekliğe atfedilen toplumsal söylemler, babalığın kitabını yazmıştır. Ataerkil toplumlarda baba evin giderlerini karşılayan, çocuğun disiplinini sağlayan, onun için kararlar alan bir ebeveynken, ailedeki iş bölümünde farklılıkların oluşmasıyla kadının iş hayatına başlayarak, ekonomik sürece dahil olması sonucunda değişmiştir. Kadına atfedilen rollerdeki bu değişiklik, erkeğin cinsiyet rolüne ait kalıp yargıların da farklılaşmasını sağlamıştır. Ancak bu kadar kafa karışıklığının içinde “Nasıl doğru baba olunur?”un tanımı yapılamamıştır.”
Günümüz babaları çocukların yetişmesinde her alanda görev alıyor
Peki, nasıl doğru baba olunur? Sağlıklı bir baba çocuk ilişkisi nasıl olur? Babalığın çocukla kurulan ilişkinin kalitesiyle başladığının altını çizen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolojik Danışman Dilşah Özcan, yapılan çalışmalarda babaların çocuklarıyla kurdukları ilişkinin yaşamın ilk altıncı ayından sonra geliştiği, çocuklarının bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgili endişe- kaygılarının, bu aylarda oluştuğu tespit edildiğini söylüyor. Babaların çocuklarıyla sağlıklı ilişki kurmaları için öncelikle kendi çocukluklarına dönerek, babalarıyla olan ilişkilerini değerlendirmesi gerektiğini anlatan Psk. Dan. Özcan, “Geçmişte babalarıyla olan ilişkileri kişilere babalık deneyiminde rol model olacaktır. Çocukların babalarını tanımasında, babalarının çocukluk anılarındaki ebeveyn ilişkisi hakkında bilgi sahibi olması, çocuk-baba ilişkisinin güçlenmesinde rehberlik yapacak önemli bir kaynaktır. Günümüz babalarının geçmişte yaşanan mesafeli, otoriter, uzaktan seven baba modelinin yeniden yorumlanmasıyla, çok farklı bir model oluşturduğu da görülmektedir. Modern çağın babalık sisteminde, babaların çocuklarının yetiştirilmesinde her alanda görev aldıkları belirlenmiştir. Bunun sonucunda çocukların doğdukları günden itibaren hem anneleriyle, hem babalarıyla aynı anda duygusal bir bağ oluşturabildikleri yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir” diyor.
Babalarıyla olumlu ilişki kuran çocuklar daha az davranış problemleri sergiliyor
Babalarıyla güvenli bağlar kuran çocukların zihinsel, duygusal gelişiminin yaşıtlarına göre daha ileride olduğunu hatırlatan Psikolojik Danışman Dilşah Özcan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çocuklarının gelişimine katkıda bulunan, aktif rol alan babaların çocukları, daha rahat problem çözebilirken, özgüvenlerinin de oldukça yüksek olduğu bilinmektedir. Babalarıyla olumlu ilişki geliştirebilen çocuklar, gerek sosyal hayatlarında, gerekse okul ortamlarında daha az davranış problemleri sergilemekte, ergenlik döneminde de riskli davranışlardan uzak durarak, zararlı madde kullanmamaktadırlar. Şimdi arkanıza yaslanın ve çocuğunuza 30 yıl sonra ‘Nasıl bir baban var?’ diye sorulduğunda, duymak istediğiniz cevapları düşünün. Eğer sizin kendinize verdiğiniz cevaplar sizi tatmin ediyorsa ve şu andaki babalık rolünüzle uyumlu ise güzel haber! Çocuğunuzla sağlıkla ilişki kurarak, doğru yolda ilerliyorsunuz demektir.”