Sağlıklı ve doğru iletişim kurmak romantik ilişkilerin yolunda gitmesini sağlıyor. Çiftlerin tartışırken birbirlerine olan yapıcı ya da eleştirel tutum ve davranışları ilişkinin gidişatını belirliyor. Memorial Şişli Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Serpil Endirlik, romantik ilişkilerde sağlıklı iletişim kurmanın önemi hakkında bilgi verdi.
Romantik ilişkiler, kurulan diğer tüm ilişkilerde olduğu gibi öncelikle iletişim kurmak üzerine yapılandırılmıştır. İletişim kurmak, kişilerin düşünce ve duygularının paylaşıldığı veya fikirlerinin farklı farklı yollarla karşı tarafa aktarıldığı bir süreçtir. Konuşma biçimi, ses tonu, ses tonlaması, beden duruşu, jest ve mimikler iletişim açısından çok önemlidir. Her ilişkinin en temel özelliklerinden olan iletişimin doğru ve yapıcı bir düzende yapılması ilişkilerin yolunda giden özelliklerinin artmasına yardımcı olur. Bu özelliklerden bahsederken Gottman araştırmalarının ‘Güçlü İlişki Evi’ olarak tanımladığı ve ilişkinin temel hangi anlamlar üzerine kurulduğunu açıkladığı şemaya bakmak gerekir. Bu şema üzerinden ilerlemek kaydıyla güven ve bağlılık üzerine kurulu olması gereken ilişkilerin olmazsa olmazlarından bir tanesinin de ‘’Çatışmayı yönetmek’’ olduğu görülmektedir. .
“Mahşerin Dört Atlısı” olarak tanımlanan bu davranışlardan uzak durun
İletişimin bize sağladığı desteklerden bir diğeri her ilişkide olan hatta olması gereken tartışmaların gündeme alınma şeklidir. Güçlü ilişkilere sahip çiftlerin tartışırken konuşmaya ses tonlarının daha yumuşak tonla başladığı, aşağılayıcı ve eleştirel tutumlardan uzak durduğu gözlemlenmiştir. Tartışmanın nasıl başladığı %94 oranda nasıl biteceğini belirlemektedir. Yani sert başlangıçlar yerine yumuşak başlangıçlarla iletişime başlamak ilişkiler için çok daha yapıcı bir yol olacaktır. John ve Julia Gottman’ın 35 yılı aşkın süredir çiftlerle yaptığı bilimsel araştırmalarda güçlü ilişkilere sahip çiftlerin ‘’Mahşerin Dört Atlısı’ndan’’ uzak durduğu sonucuna varılmıştır. Mahşerin Dört Atlısı olarak adlandırılan durumlar şunlardır;
Savunma: Çiftlerin çatışma veya iletişim esnasında savunma yapması, karşıdan gelen saldırıyı etkisizleştirmek, suçlamayı tersine çevirmek ve kendi mağdur haline odaklanmak partnerlerin sorumluluk almadığının göstergesi olarak kabul edilmektedir. Problemi çözmek her zaman ilişkilerde öncelik olmasa da savunmaya geçmek kişilerin sorumluluğu karşı tarafa yüklemesine sebep olur. Savunma yerine ilişkilerin ihtiyacı olan ise karşılıklı olarak sorumluluğun paylaşılmasıdır. Bunun için de partnerinizi gerçekten anlamaya odaklanmak, hak verdiğiniz konuları söylemek ve hatalarınız için özür dilemek gibi seçenekleriniz olduğunu kendinize hatırlatabilirsiniz. Düşünce ve duyguların onaylanması da kişilerin kendilerini çok daha iyi hissetmesine yardımcı olmaktadır.
Eleştiri: Eleştiri yapmak farklı alanlarda çeşitleriyle sınıflandırılabiliyor olsa da duygusal ilişkilerimizde yaptığımız eleştirel genelde partner tarafından ‘’Sende bir bozukluk var.’’ şeklinde duyulmaktadır. Partneriniz kişiliğine veya genel olarak özelliklerine sözlü saldırma veya yargılama hali eleştiri olarak tanımlanmaktadır. Burada eleştiri yapmak yerine, ‘Ben’ dili ile duyguların ve ihtiyaçların paylaşılması çok daha yapıcı olacaktır.
Aşağılama: Partnerinize karşı küçük düşürücü sözlerin söylenmesi, dalga geçmek veya taklit yoluyla kendini yüceltme gibi davranışlar karşı tarafa onu küçük gördüğünüz mesajını vermektedir. Yakın ilişkilerde kişiler takdir edilmeyi, sevildiğini hissetmeyi beklerler. Takdiri paylaşma kültürü haline getiren, olumlu ve iyi özelliklerini birbirlerine hatırlatan çiftlerin çok daha uzun süreli güçlü ilişkilere sahip olduğu araştırmalar tarafından desteklenmektedir.
Duvar örme: Son olarak güçlü ilişkilere sahip olmak için uzak durulması gereken temel davranışlardan biri de çatışma esnasında veya günlük iletişim kurarken cevap vermemek, içe kapanmak, mesafe koymak ve uzaklaşmak diğer deyişle iletişimin kesilmesi halidir.
Duvar örmek yerine tartışmalara mola vermek, çiftlerin psikolojik olarak nasıl rahatlayacağını keşfetmesi, konuşması veya gevşemesini sağlayacak şekilde zaman geçirmesi çok daha destekleyici olacaktır.
Tartışırken yapıcı ve yumuşak olmak önemli
Tartışmak ilişkilerin vazgeçilmezi ve normalidir. Tartışmak istememek yerine tartışma şeklinde onarmalar yapmak, yapıcı paylaşımlarda bulunmak, mahşerin dört atlısından uzak durmak, yumuşak başlangıçlar yapmak ve tartışmaların çözülemediği noktada onu diyaloğa çevirebilmek ilişkilerin çok daha güçlü olmasına destek sağlamaktadır. Araştırmaların çiftlerin sorunlarının yalnızca %30’unun tam anlamıyla çözüldüğünü gösterdiği unutulmamalıdır.