Prostat kanseri

Prostat kanseri erkekleri en çok etkileyen kanser şeklidir. Düzenli kontroller prostat kanserinin erken evrede teşhisini ve tedavisini sağlar. Prostat kanseri teşhisi konulduktan sonra değişik tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Uygulanacak olan tedavi yöntemi hastalığın evresi, hastanın yaşı ve hastanın genel sağlık durumuna göre seçilmektedir.

Kanser nedir ve niye olur.

Vücut çok küçük boyutta olan hücrelerin bileşiminden oluşmaktadır. Bu hücreler düzenli ve kontrollü bir şekilde çoğalırlar ve yaşlandıkça da ölürler. Kontrol mekanizmasının bozulduğu durumlarda hücreler sürekli çoğalıp anormal dokuların oluşmasına neden olur. Bu anormal yapıdaki doku tümör olarak adlandırılmaktadır. Oluşan bu tümör eğer çevre dokudan kendisini ayrı tutarsa biz buna selim tümör demekteyiz. Selim yapıdaki tümörler çok nadiren hayatı tehdit ederler. Ancak oluşan tümör çevre dokuya yayılım gösterir ise biz buna habis tümör demekteyiz. Habis tümörler kişinin hayatını tehdit edebilirler.
Kanser hücreleri damarlar aracılığı ile vücudun değişik noktalarına yayılım gösterebilirler. Kanser tedavisinde anormal çoğalan hücreler kontrol altına alınması veya tamamen yok edilmeleri amaçlanmaktadır. Oluşan kanser dokusu kaynaklandığı organa göre isimlendirilir. Örnek olarak akciğerden oluşan bir tümör vücutta başka odaklara yayılım göstermiş olsa bile Akciğer kanseri olarak adlandırılmaktadır.

Prostat anatomisi

Prostat bezi erkek cinsel sistemini bir parçasıdır. İdrar torbasının hemen altında, rektumun hemen önünde ceviz büyüklüğünde idrar yolunu çevreleyen bir organdır. Prostat bezi semen sıvısının büyük bir kısmını salgılamaktadır. Semen sıvısı spermlerin canlılığını devam ettirebilmesi için gerekmektedir. Prostat bezi seks-hormonlarından etkilenmektedir. Erkeklerde bulunan en önemli seks-hormonu testisler tarafından üretilen testosterondur.

Prostat Kanseri – Teşhis

Dr. Öğr. Üyesi Tuncay Taş

Sıklıkla erken evre prostat kanseri belirti vermemektedir. Prostatın muayenesini yapabilmek için doktorun parmakla makattan prostat bezini hissetmesi gerekmektedir. Muayenede doktor prostat bezindeki düzensizliklere dikkat etmektedir. Bazen muayenede düzensizlik hissedilmediği halde prostata kanser bulunabilmektedir. Prostat kanserinin büyüme hızı kişiden kişiye değişmektedir. Prostat kanserinin erken teşhisi tedavinin başarısını artırmaktadır.
Prostat kanserinin teşhisini koymada bize yardımcı olan en önemli kan tahlili PSA(prostatic spesific antigen)’dır. PSA’nın yüksek olması veya doktorun muayenesi sırasında düzensizlik hissetmesi ileri tetkikler yapılmasını gerektirmektedir. PSA yüksekliği her zaman prostat kanseri ile ilişkili değildir.
Prostatın yapısını ve yayılımı olup olmadığını anlamak için yapılan testler bulunmaktadır;
• Ultrasonografi
• Röntgenler
• IVP
• Kemik sintigrafisi ve
• MR.Gerek görmesi halinde doktorunuz hücresel boyutta inceleme yapılabilmesi için prostatınızdan ultrasonografi eşliğinde iğne ile parça alabilir. Bu işlemin adı prostat biyopsisidir.Biyopsi sonuçlarının kanser gelmesi durumunda kanserin yayılım gösterip göstermediğini anlayabilmek için ek testler yapılır. Bu işleme evreleme denilmektedir. Evreleme doğru tedavinin yapılabilmesi için gereklidir.

Evreleme

Hastada kanser teşhisi konulduğunda
• Kanserin ne kadar büyüdüğü
• Vücudun başka organlarına yayılıp yayılmadığı araştırılmalıdır.Bu iki bilgi kanserin evresini belirlemede yardımcı olmaktadır.Kanserin evresini bilmek doktorun tedaviyi planlaması için gerekli en önemli veridir.Prostat kanserinin 4 evresi bulunmaktadır.Evre IKansere ait hiçbir belirtinin olmadığı ve rastlantısal(prostatın büyümesi sonucu yapılan ameliyatlar) olarak teşhisi konulan evre. Makattan yapılan muayene ile kanser dokusu hissedilemez.Evre IIKanser prostata sınırlı ve muayene ile tespit edilebilmekte. Sıklıkla bu evrede hastanın herhangi bir şikayeti yoktur.Evre IIIKanser prostatın çevresindeki dokulara yayılım göstermekte. Sıklıkla idrar yapmada zorlanma gibi şikayetler eşlik etmektedir.Evre IVProstatta bulunan kanser başka organlara(lenf nodları, akciğer, kemikler vs..) yayılım göstermekte. Hastanın idrar yaparken zorlanma, kilo kaybı, kemik ağrıları ve halsizlik gibi şikâyetleri olabilir.

Tedavi Seçenekleri

Prostat kanserinin tedavisi hastalığın evresi, hastanın yaşı ve genel sağlık durumuna bakılarak karar verilir. Medikal teknolojideki gelişmeler ve artan bilgiyle birlikte artık prostat kanserinin tedavisi geçmişe göre çok daha başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Prostat kanseri olan binlerce erkek daha az sıkıntıyla daha uzun yaşayabilmektedir.Dört tane tedavi seçeneği bulunmaktadır;
1. Cerrahi
2. Radyoterapi
3. Hormon terapisi
4. Radyoterapi + Hormon terapisi

Cerrahi operasyonla kanser dokusu vücuttan çıkartılmaktadır. Bu tedavi seçeneği erken evre kanserlere uygulanmaktadır. Cerrahi müdahalelerin değişik yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar açık, laparoskopik ya da robot yardımlı laparoskopik radikal prostatektomidir. Bu operasyon tekniklerinin bir birine üstünlüğü yoktur, genel kabul gören cerrahi yöntem doktor ve hastanın ortak tercihinin belirlenmesinde yatar. Bu teknikte göbek altından açılan alandan kanseröz prostat dokusu çıkartılır. Radikal prostatektomi prostattaki kanser dokusu prostatın dışına yayılım göstermiyorsa yapılır.

Radyoterapi kanser dokusunun çoğalmasını engellemek ve kanser hücrelerini yüksek enerjili radyasyon ile gerçekleştirir. Radyoterapi vücudun dışından prostatın olduğu bölgeye ışınların odaklanması ile veya prostat dokusu içerisine radyasyon saçan materyallerin yerleştirilmesi ile yapılmaktadır.Işınlar yeterince odaklanıp gönderilemediğinden kanser dokusuna ulaşmakla birlikte çevresinde bulunan normal hücrelerde ulaşır ve onlara da hasar vermektedir.

Hormonoterapi kanser hücrelerinin çoğalmasının engeller. Erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron prostatta bulunan kanser hücrelerinin çoğalmasına neden olur. Testosteronun etkilerini engellemek amacıyla verilen ilaçlarda kanser hücresinin çoğalmasının engeller. Bazı durumlarda testosteronun üretildiği testisler alınarak vücuttaki testosteron seviyelerinin düşmesi sağlanır.Hormonoterapi genellikle kanserin prostat dışına yayıldığı durumlarda yapılmaktadır. Hastayı kanserden kurtarmamakta ancak büyümesini engellemekte ve yaşam süresini uzatmaktadır.

Exit mobile version