Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Vatan ailede başlar”

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı öncülüğünde Türk Dünyasının farklı coğrafyalarında 6 ülkede yaşayan 7 bin 66 gencin evlilik kurumuna ve aileye ilişkin bakış açılarını tahlil etme fırsatı sunan “Türk Dünyası Üniversite Gençliğinin Gözünden Aile ve Evlilik” başlıklı bir  araştırma yürütüldü. 

Evliliğin gençler için ne ifade ettiği sorusuna katılımcı ülkeler genelinde yarıdan fazla katılımcı %58.6 oranla “Mutlu bir beraberlik” cevabını verdi. Türkiye’de gençlerin %51.9’u evliliğin “Mutlu bir beraberlik” olduğunu belirtti. Katılımcıların %67,1’i aşk evliliği, %20,5’i ise mantık evliliği istediğini söyledi. Hiç evlenmek istemediğini belirtenlerin oranı ise %12,4 oldu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Darhan Kıdırali’nin konuşmasında dile getirdiği Kırgız atasözüne işaret ederek “Vatan ailede başlar. Vatanın küçültülmüş hali ailedir.”dedi. Modern dünyanın kabusunun boşanma salgını ve sadakatsizlik olduğuna dikkat çeken Tarhan, bizi biz yapan, kimliğimizi oluşturan değerleri yaşatmamız gerektiğini vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı öncülüğünde Türk Dünyasının farklı coğrafyalarında üniversite gençliğinin evlilik kurumuna ve aileye ilişkin bakış açılarını ortaya koyan “Türk Dünyası Üniversite Gençliğinin Gözünden Aile ve Evlilik” başlıklı araştırmanın sonuçları paylaşıldı. 6 ülkeden geniş akademisyen kadrosu ile sürdürülen araştırmaya Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Rusya Federasyonu Başkurdistan Cumhuriyeti’nde yaşayan 7 bin 66 genç katılım sağladı. 

Protokol imza töreni gerçekleştirildi

Pandemi tedbirleri kapsamında fi-jital gerçekleştirilen programda bazı katılımcılar online (çevrim içi) olarak yer aldı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Senato Odası’nda gerçekleştirilen programın moderatörlüğünü aynı zamanda araştırmanın öncülüğünü yürüten Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı üstlendi. Program öncesinde Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Darhan Kıdırali arasında ‘İyi Niyet Protokolü’ imza töreni gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bizi biz yapan değerleri yaşatmamız gerekiyor”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uluslararası bu çalışmanın önemine işaret ederek “Evlilikle ilgili gençlerin tutumlarını ve görüşlerini ilk defa bu çalışma ile analiz ettik. Türk dünyası ile Üsküdar Üniversitesinin uzun zamandır güzel, somut, bilimsel ilişkileri var. Bu ilişkileri geliştirmek bizim için önemli” dedi. 

Önümüzdeki yıllarda belki 40- 50 yıl sonra dünyadaki birçok kültürün yok olacağını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dünyanın gidişatı onu gösteriyor. Biz bizi biz yapan, kimliğimizi oluşturan değerleri yaşatmamız gerekiyor. Türk akademisinin bu konuda fikir birliğinin oluşması, bu konunun dert edinmesi çok önemli. Bu şekilde zorlukları aşmak daha kolay olacak. Bu yeni kuşakları etkileyen, kültürel propagandanın, Hollywood kültürünün olumsuz etkisini de birçok yerde dengelemiş olacağız. Batı dünyasında yaşanan aidiyet krizini, biz Türk dünyası olarak satın almamış olacağız. Bu açıdan çok önemli.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Duygusal ihmal yaşayan bir nesil geliyor”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, duygusal ihmal yaşayan bir neslin geldiğini belirterek şunları söyledi: “Şu anda Fransa, İsveç, Norveç, İngiltere, İzlanda gibi ülkelerde “aileye ihtiyaç yok” tarzında, ciddi bir kültürel değişim yaşanıyor. “Aileye ne gerek var” diye görünüyor. Aile ayak bağı olarak görünüyor. Boşanmalar %60 oranına çıktığı için ‘“%50’den fazla başarısız olan bir kuruma yatırım yapılmaz. Kısa vadeli bir işe neden yatırım yapayım?’ tarzında bir algı yaklaşımı var. İsveç, Norveç’te %56 civarında, İzlanda’da %69 civarında, Fransa’da %59 civarında evlilik dışı doğum oranları var. Evlenmeden birlikte yaşıyorlar. Çocukların nüfus kağıtlarına, anne-baba yazılmıyor. Ebeveyn 1, ebeveyn 2 yazılıyor. Bakım evindeki çocuklarda şu anda anne duygusunu, anne kavramını arıyorlar. Bakım evlerinde anne yerine geçen kişi olmuyor. Fiziksel bakımı çok iyi yapıyorlar, yediriyorlar, içiriyorlar. Fakat çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılamıyor. Duygusal ihmal yaşayan bir nesil geliyor.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ailenin ihmal edilmesi insanlığın geleceği için tehlikelidir”

Oysa 0-3 yaş arası yapılan çalışmaların çocuğun hayatında annenin önemini ortaya koyduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Özellikle nöroloji temelli çalışmalara göre, insan beyninin %50’den fazlası, 0-3 yaş arası şekilleniyor. Burada anne birinci rolde, birinci yönetmen, ondan sonra baba geliyor. Aileyi bir arada tutmak gibi çok önemli bir değerin ihmal edilmesi insanlığın geleceği için tehlikelidir. Gelecek nesillerin, sokakta büyümesi demektir bu. Böyle bir nesilde sadece kendi çıkarını düşünen, sadece tüketme odaklı, sorumluluk duygusu daha zayıf bir nesil ortaya çıkma ihtimali var.” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Modern dünyanın kâbusu boşanma salgını ve sadakatsizlik”

Türk dünyasının üniversite gençliğinin tutumuyla ilgili araştırmalara baktığında aile değerlerinin daha korunduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “22-26 yaş arasının evlilik hedefleri var. Gençlerin bu isteği %60-70 civarında. Ama 10 sene sonra bu duyarlılık ortaya çıkacak mı bilemiyorum. Burada diğer dikkatimi çeken de evlilikle ilgili %70 oranında mantık evliliği değil, aşk evliliği yüksek. Aslında aşktan ne anladıklarını da bilmek gerekir. Aşk evlilikte sebep değil, sonuçtur. Âşık olup evleniyorlar. 6 ay- 1 sene sonra boşanıyorlar. Şu anda boşanma salgını var. Bu salgın, modern dünyanın kâbusu, sadakatsizlik. Çok ilişkili evlilikler var. Özellikle ABD’de açık evlilikler teşvik ediliyor. İki tarafta evli ama iki tarafında sevgilisi var. En çok çocuklar sağlıklı yetişmediği için. Bu 70’li yıllarda inceleme yapıldı açık evlilik konusunda. Bunların yürümediği görüldü.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ailenin büyütülmüş hali vatandır”

Uluslararası Türk Akademisi Başkanımız Darhan Kıdırali’nin konuşmasında sözünü ettiği Kırgız atasözüne işaret eden Tarhan, “Bu atasözü çok hoşuma gidiyor:  ‘Vatan aileden başlar.’ Vatanın küçültülmüş hali ailedir. Ailenin büyütülmüş hali vatandır. Aile içerisinde aile değerlerinin yaygınlaşması sonucu orası vatan oluyor. Vatan duygusunu taşımayan bir kimse, vatan için fedakârlık yapmak istemiyor. Bu durum aile bağları için de böyledir.” dedi.

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: “Gençler evliliği Instagram görsellerinden ibaret görüyor”

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ise çok büyük dönüşüm ve değişim içerisinde olan dünyanın ve çevremizin önemli bir parçası olan aile kurumunun bu araştırma ile analiz edildiğini söyledi. Arıboğan, Türk dünyasının kendi ortak kültürel normlarının anlaşılabilmesi ve kendi ortak köklerimizin daha rahat tanımlanabilmesi açısından aslında geleceği şekillendirecek olan gençleri anlamamızın çok değerli olduğunu kaydetti. Evliliğin günümüzde bir yuva kurmak, ömür boyu sürdürülecek bir ilişkiyi başlatmak, çocuk sahibi olmak olarak algılanmadığını vurgulayan Arıboğan, “Sadece Instagram’dan paylaşılacak birtakım düğün resimleri olarak gençlerin kafasında var. Evlilik dendiği zaman genç kızların ve erkeklerin birçoğu bu şekilde görüyor. Hâlbuki evlilik çok uzun soluklu, insan ömrünü şekillendiren çok değerli bir kurum. Birçok kavramın yeniden tartışılmasını ve daha iyi anlaşılmasını sağlayacak olan bu araştırmanın çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Darhan Kıdırali: “Gençlerin evliliği önemli görmesi sevindirici”

Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Darhan Kıdırali de “Ortak geçmiş üzerine ortak gelecek inşa ederken şu anda toplumun nabzını tutan sosyolojik araştırma yapmak, aile ve evlilik hakkında gençlerin düşüncelerini incelemek son derece önemlidir.” dedi. Prof. Dr. Kıdırali, “Aile değerlerinin hızlı bir şekilde yozlaşmakta olduğu günümüzde Türk dünyası gençlerinin yüzde 82’sinin ‘Evet evlilik önemlidir’ şeklinde cevap vermesi sevinç verici oldu. Gençlerimizin maddi değerlere kıyasla manevi değerlere daha çok önem vermeleri ve evlenmeden önce birlikte yaşamayı uygun görmemeleri geleceğimiz açısından umut vericidir. Türk ailesi güçlü akrabalık bağları ile ayakta duran bir yapıdır. Sadece akraba adlarını incelediğimizde başka halklarda olmayan onlarca kelime ile karşılaşıyoruz. Evlendikten sonra eşlerinin ailesi ile yaşamak istemeyen gençlerin oranının yüzde 64.7 olması akrabalık bağlarının zayıflamakta olduğunu gösteriyor. Toplumlarımızda kimsesizlerin, yetimlerin ve huzurevlerinin çoğalması da aslında huzurumuzu kaçırıyor.” diye konuştu.

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı ve Sosyoloji Bölümü’nden Feyza Keskin araştırmanın Türkiye sonuçlarına ilişkin bilgi verdi. 

Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı: “Ailenin konumu hızla değişiyor”

Günümüz dünyasında aile konumunun hızla değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Roller ve yapısal faktörler de yeniden inşa ediliyor. Bu değişim sürecinde denge ve istikrar konusunda ciddi sorunlar yaşayan aile kurumu, pek çok toplumda evliliklerin boşanma ile neticeleniyor ya da toplumda aile ile ilgili algıların değişmesi durumu ortaya çıkıyor. Bu nedenle üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve devlet kurumlarının iş birliği içinde aileyi destekleyici ve koruyucu politikalar geliştirmesi insanlığın geleceği açısından da son derece önemli. Bu bağlamda bu araştırmayı çok önemsiyoruz. Her bir ülke bağlamında elde edilen veri seti, hem devlet hem de kamuoyuna sunulacak önemli materyaller içeriyor.” dedi.

Evlilik çoğunlukla mutlu bir beraberlik olarak görülüyor

Birçok parametrenin araştırıldığı çalışma, “Aşk evliliği mi, mantık evliliği mi tercih edersiniz?’, ‘Evlilik sizi korkutuyor mu?’, ‘İdeal evlilik yaşı nedir?’, ‘Evlilik aşkı nasıl etkiler?’, ‘Görücü usulü evliliği doğru buluyor musunuz?’, ‘Sizce şiddet boşanma sebebi olabilir mi ?’ gibi önemli sorularla gençlerin evliliğe bakış açısına ışık tuttu. Evliliğin gençler için ne ifade ettiği sorusuna katılımcı ülkeler genelinde yarıdan fazla katılımcı %58.6 oranla “Mutlu Bir Beraberlik” cevabını verdi. Türkiye’de gençlerin %51.9’u da evliliğin “Mutlu bir beraberlik” olduğunu belirtti.

Türkiye’de aşk evliliği isteyenlerin oranı %69,6 oldu

“Aşk evliliği mi, mantık evliliği mi tercih edersiniz?” şeklindeki soruya %67,1 oranında genç, aşk evliliği yanıtını verirken; mantık evliliği istediğini belirtenlerin oranı %20,5 oldu. Hiç evlenmek istemediğini bildirenlerin oranı ise %12,4 olarak belirlendi. Ağırlıklı oran sırasıyla aşk evliliğine Türkiye %69,6 Kırgızistan %86.8, Başkurdistan %83.7, Kazakistan %83.5, Özbekistan %82.8, Azerbaycan %54.1 olarak aynı cevabı verdi. Mantık evliliğinden yana olan gençlerin cevapları ise Türkiye %15.9, Azerbaycan %26.4, Özbekistan %9.1, Kırgızistan %5.8, Kazakistan %3.1, Başkurdistan %2.9 oranıyla araştırma verilerine yansıdı. 

Ülkelerindeki sonuçları değerlendirdiler

Toplantıya çevrimiçi olarak katılan Kazakistan Milli İlimler Akademisi Felsefe Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serik Seydumanov ve Amenjelov Doğu Kazakistan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhtar Tolegen de kısa bir selamlama konuşması yaptı. Toplantıda Avrasya Sosyologlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Gali Galiyev, Amenjelov Doğu Kazakistan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kuat Rakhimberdin, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nden Prof. Dr. Jıldız Urmanbetova ve Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Kemale Kahramanova ise çevrimiçi katılarak ülkelerindeki araştırma sonuçlarına ilişkin sunumlar yaptı. Katılımcılar gelecek kuşakların evlilik ve aileye bakışını ortaya koyan bu bilimsel çalışmaya katkı sunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Exit mobile version