Prematüre doğum oranları yüzde 11’e yükseldi

Koru Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aydan Biri erken doğumun, yeni doğan bebek ölümlerinin, serebral palsi gibi bedensel ve zihinsel engelli olmanın en önemli nedenlerin başında geldiğini söyledi. Tanı ve tedavi süreçlerindeki gelişmelere rağmen prematür doğumun azaltılamadığını ve dünya genelinde yüzde 9-10 olan prematür doğum oranlarının yüzde 10-11’e yükseldiğine dikkat çeken Aydan Biri, “Özellikle gelişmiş ülkelerde ileri anne yaşı, obezite, infertilite tedavileri ve yardımcı üreme tekniklerine (tüp bebek) bağlı artan çoğul gebeliklerin ve kadınlarda gebeliğe engel olabilecek birçok sorunun (kalp hastalığı, şeker hastalığı) tedavi edilebilir hale gelmesi ile artan riskli gebelikler bu artışın esas nedeni gibi görünmektedir” dedi. 

Yaşam sınırı 24. haftadan 22. haftaya kadar çekildi 

Koru Hastanesi’nde prematür olarak dünyaya gelen çocuklar “Dünya Prematüre Günü”nde yine doğdukları yerde bir araya geldi.  Koru Hastanesinde düzenlenen organizasyonda konuşan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Aydan Biri, günümüzde yaşam sınırının 24. haftadan 22. Haftaya kadar çekildiğini söyledi. Prematür yeni doğan bebeğin özellikleri ve yeni doğan bakım ve tedavisindeki yaklaşımların kadın doğum hekimleri için oldukça önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aydan Biri, bu gelişmelerin kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının yaşamın sınırındaki bebekler için yeni yaklaşımlara cesaretlenmelerine neden olduğunu söyledi. 

Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde bebekleri güvende tutmak hayatta tutmak ve sağlıkla taburcu etmek için verilen çabanın tarifini yapmanın zor olduğuna değinen Aydan Biri,  “Yeni doğan yoğun bakım ünitesinin ne kadar çabalanırsa çabalansın önlenemeyen erken doğum başta olmak üzere birçok riskli gebelik ve bebek için ne kadar önem arz ettiği açıktır” dedi. 

21 Haftalık Gebenin İnanılmaz Öyküsü 

Prof. Dr. Aydan Biri, 21 haftalık gebeyken su kesesi açılmış halde Koru Hastanesi’ne gelen Derya Tüzgel’in zor sürecini ve mücadelesini de kısaca paylaştı. “Derya’nın hikayesi yeni doğan yoğun bakım ünitemize ne kadar güvendiğimizi fark etmeniz açısından çok önemli” diyen Prof. Dr. Aydan Biri, “21. haftada su kesesi açılmıştı annemizin, bebeğimiz yaşayamayacak kadar küçüktü ve annenin başta enfeksiyon olmak üzere çeşitli riskleri vardı. Bu yüzden bebeğin tahliyesi önerilmişti aileye. Bilge bebek için çok çabalayan aile bebeği istiyordu. Bu öneriyi kabul etmeyen anne baba yattıkları hastaneden taburcu olarak başvurdu kliniğimize. Elbette zor bir durumdu, anne içinde, bebek içinde başta enfeksiyon olmak üzere çeşitli riskler mevcuttu ve tahliye önerisi doğru olandı. Ama bazen anne babanın kararı bizi de zorluyor ‘Bu bebeği istiyoruz’ diyen anne babayla tüm olası durumlarda ilgili uzun konuşmalarının ardından başka çözümler ürettik. Yaptığım incelemelerin ardından tedaviye aldığımız anne ve bebeğe bir yandan yakın izlem ve çeşitli tedaviler yaparken bir yandan da sıvı ekleme tedavisi yaptık. Yeterli sıvı olmadan bebeğin sağlıklı gelişimi, akciğer gelişimi, eller kollar ve ayakların uygun gelişimi mümkün değildi. Sıvı ekleme tedavi ile bebeğin gelişimi için ortam sağlamayı başarıyorduk. Belli aralıklarla yapılan sıvı ekleme tedavilerini 26. Haftaya kadar sürdürdük. O hafta yaptığım değerlendirmesinde Bilge bebeğin doğmasının gerektiren bulgular tespit ettik ve henüz 820 gr 26 haftalık olan Bilge bebeği doğumunun ardından yeni doğana teslim ettik.

820 gram olarak geldiği dünyada yaklaşık 3 ayda yeni doğan yoğun bakımda kaldı. Anne ve  babasının kollarında evine uğurladığımız Bilge bugün aramızda. 

“Önce Bilge bize inandı”

Bilge bebeğin annesi Derya Tüzgel de duygularını şöyle paylaştı: “Su kesesi erken açıldı kızımızın ve o andan itibaren her şey ile karşılaşabilirdik. Hepimiz ben, eşim onun bizimle olacağına inandık. Herkesten önce Bilge bize inandı. Ve inanç bizi bu noktaya getirdi. Zorluklar hayatın her yerinde vardı. Biz de kendimize, hocamız Aydan Biri’ye Koru Hastanesi’ne güvendik inandık. Prematüre çocuğu olan tüm insanlara bu zorlukların aşılabileceğini doğru ellere kendinizi teslim ettiğiniz ve inandığınız sürece başarıya ulaşabileceğini düşündüğümü ifade etmek istiyorum”dedi.

Exit mobile version