Polikistik Over Sendromu Hamileliğe engel değil

Polikistik Over Sendromu, üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen endokrin bozukluklardan biri. Aynı zamanda yumurtlama problemi nedeniyle kısırlığa yol açan hastalıkların başında gelmekte. PKOS hastalarında infertilite yani kısırlık görülme oranının ortalama yüzde 60-70 olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Yayla Abide, doğru tedavi ve yöntemlerle kısırlık tedavisinin mümkün olduğunun altını çiziyor.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre üreme çağındaki kadınların yüzde 8-13’ünde PKOS görülmekte. Düzensiz adet döngüsü, aşırı kilo, yağlanma, kol ve bacak kıllarında artış ve kalınlaşma, saç dökülmesi, depresyon ve anksiyete gibi birçok belirtisi olan PKOS, aynı zamanda kısırlık nedenlerinden de biri. Her PKOS tanısı infertiliteye neden olmasa da yüzde 60-70 PKOS hastasında infertilite görülebilmekte. Kadınların PKOS tanısıyla büyük bir endişeye kapıldıklarını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Yayla Abide; “PKOS hastalığında menstrüel düzensizlikler ve anovulasyon (yumurtlama problemleri) görülmekte. Ve bu yüzden doğurganlık azalmakta. PKOS tanısı koyulan birçok kadın hamile kalamayacağını düşünüyor ve büyük bir stres yaşıyorlar. Ancak PKOS hastalarında yardımcı üreme tekniklerinden faydalanarak gebelik mümkün” diyor.

Hayatın her alanında çok önemli olduğu gibi PKOS hastalarında da en başta sağlıklı bir hayat tarzı değişikliği yapmanın, yani sağlıklı beslenmenin (diyet) ve düzenli egzersiz yapmanın çok önemli olduğunu belirten Abide; “Kilonun yüzde 5-10’unun verilmesi bile ovulasyon (yumurtlama) ve erkeklik hormonu fazlalığı bulgularının iyileşmesine dolayısıyla gebe kalınması, tüylenmede azalma ve adetlerin düzene girmesine neden olabilmekte. Ayrıca bu sayede obezitenin ileride neden olabileceği tüm hastalıklar da (diyabet, kalp damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği gibi) önlenmekte” diyor.

PKOS diyetinde nelere dikkat edilmeli?

Hasta bazında özel diyet programının uygulanmasının gerektiğini belirten Abide, düşük glisemik indeksli besinler (esmer şeker, kepekli un, kepekli makarna, kuru baklagiller, kavun, karpuz, muz dışındaki meyveler) ve lifli besinler (bulgur, yulaf, tam buğday ekmeği, taze meyveler) tüketiminin önemini belirtiyor. Açlık krizini azaltmak için sık sık ve ara ara olan beslenme tarzına geçiş yapılmasını öneren Abide, az yağlı veya yağsız et tüketilmesini önerirken, işlenmiş besinlerden, alkol ve sigaradan uzak durmanın çok önemli olduğunu da ekliyor. 

PKOS hastalarına kilo vermeyi veya kiloyu kontrolde tutmayı sağlayan egzersizlerin tümünü önerdiklerini belirten Abide, “Haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta aerobik veya 75-150 dakika ağır yoğunlukta egzersiz veya bunların eşit kombinasyonu ve beraberinde kas güçlendirici egzersizler programın bir parçası olmalı” diyor.

Çocuk isteyen PKOS hastalarında kısırlık (İnfertilite) tedavisi:

Abide, birincil tedavi olarak uygulanan diyet ve egzersiz ile kilo verilmesine rağmen adetler düzene girmediyse veya yumurtlama sorunu devam ediyorsa yumurta gelişimini ve yumurtlamayı artırıcı klomifen sitrat veya letrazol gibi tedavilerin başlandığını belirtiyor ve ekliyor; “Bu tedaviler ile gebelik elde edilemediyse ikincil tedavi olarak gonadotropin hormonu verilebilir, beraberinde rahim içi aşılama tedavisi yapılabilir veya laparoskopik yumurtalık delinmesi ameliyatı (laparoscopik ovarian drilling) uygulanabilir. Bu tedaviler ile de gebelik elde edilemez ise üçüncül tedavi olarak IVF/ICSI yani tüp bebek tedavisi önerilmekte”. Abide aynı zamanda, eşlik eden başka bir problemin olmadığı (sperm kalitesi veya şekil bozukluğu, tüplerde tıkanıklık gibi) PKOS hastalarında tüp bebek başarı oranının yaklaşık yüzde 65-70 olduğunu belirtiyor.

Exit mobile version