Parkinson hastalığı hareket sisteminin hastalığıdır. Parkinson hastalığının belirtileri; ellerde titreme (tremor), hareketlerde yavaşlama (bradikinezi), öne eğik postürde (antefleksör), kısa adımlarla,telaşlı bir şekilde, ayak sürüyerek yürüme, donuk yüz ifadesi (bradimimi), rijidite (eklemlerde dişli çark belirtisi, sertlik) gibi karakteristik ekstrapiramidal motor semptomlarla karakterizedir. Depresyon, demans, uyku bozuklukları, barsak ve mesane problemleri, yorgunluk, apati ve genel vücut ağrılarını içeren nonmotor semptomlarda eşlik eder. Tanı için ayrıntılı nöroloji muayene ve hastalık öyküsü büyük önem taşır. Beyin görüntülemesi (MR, SPECT) Parkinson hastalığının tanısı için tipik olarak kullanılmaz ancak tümörleri, vasküler hastalığı ve normal basınçlı hidrosefaliyi dışlamakta yardımcı olur. Kan laboratuar tetkikleri, troid hormonları, vitamin eksiklikleri, toksine maruz kalma öyküsü araştırılmalıdır.
Parkinson hastalığı en sık görülen nörodejeneratif hastalıklardan biridir ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde disabiliteye neden olur. Dopamin replasman tedavisi hastaların büyük bölümünde Parkinson hastalığının semptomlarını giderek azaltır, yaşam kalitesini iyileştirir ve mortalitede azalmaya neden olur. İleri yaş ve erkek cinsiyette daha sık görülür.
Parkinson hastalığında patoloji substasia nigrada lewy cisimciklerinin birikimi ile ortaya çıkar. Parkinson hastalığının klinik semptomları ortaya çıkmadan önce nigral nöronların yaklaşık %70-80 inin kaybolduğu düşünülür. Tanı için spesifik bir test yoktur ancak MR, SPECT ile birlikte DaTSCANTM oldukça yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. İdiopatik parkinson hastalığı olan hastalar dopaminerjik ajanlara belirgin ve devamlı yanıt gösterirler.
Yaşlanma parkinson hastalığının gelişimi ile karmaşık bir şekilde ilişkilidir ancak tek başına sorumlusu değildir. Bazı hastalarda yaşamın erken dönemlerinde görülür. Ailesinde parkinson hastalığı olan bireylerde hastalık gelişimi riski artar.
Belirli kişilik özellikleri olan hastalar; disiplinli, utangaç olma eğilimindekiler ve ara sıra depresif olanlarda risk daha yüksektir. Bu davranışsal özelliklerin gerçek risk faktörü mü yoksa dopamin eksikliğinin erken belirtisimi olduğu açık değildir.
Tedavi kararı disabilite derecesi, mesleki ihtiyaçlar, yaş, hasta/hekim tercihi ve uyum konularına göre verilmelidir. Nöron koruma halen teorik bir kavramdır. Tedaviye erken başlamak sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi için faydalıdır. Levodopa striatonigral hücrelerin dejenerasyonuna bağlı olan dopamin kaybını düzeltir. Tipik olarak Parkinson hastalığı olan hastalar levodopaya neredeyse hemen yanıt verir. Tedavide levodopa, dopamin agonistleri, monoamin oksidaz B inhibitörü, apomorfin kullanılır. Nonmotor semptomların tedaviside hastalığın tüm evrelerinde önemlidir.
Nörocerrahi optimal ilaç tedavisi seçeneklerinin semptomları kontrol altına almakta başarısız olması durumunda tavsiye edilir. Temel komplikasyonları arasında inme ve enfeksiyon riski yer alır. Nörocerrahi yöntemleri; subtalamik nukleustaki DBS (derin beyin sitümülasyonu), lezyonel cerrahi, pallidotomi, talamotomi olabilir.