Panik atağı en çok kalp krizi ile karıştırılıyor. Kalp krizinde göğüs ağrısı ön plandadır. Hareket ile göğüs ağrısı artış gösterir. Ağrı ve çarpıntı dinlenince azalır. Çarpıntı genelde göğüs ağrısını takiben olur. Ağrı yayılabilen özellik gösterir. Bulantı ve kusma da olur. Göğüs ağrısı müdehale edilmezse uzun sürer. Elektrokardiogram ve bio kimyasal kalp krizi markerlarında değişiklik olur.
Panik atağında ise çarpıntı olur ve çarpıntı genelde ana bir belirtidir. Göğüs ağrısı ondan sonra olur ve şiddet olarak da çarpıntıdan daha az şiddetlidir. Göğüs ağrısı hareket edince azalır, dinlenince kişinin kendine odaklanması ile artar. Çarpıntıda bu nedenle dinlenince artar. Göğüs ağrısı, çarpıntı ortalama maksimum 10-30 dakika kadar sürer sonra geçer. Elektrokardiogram ve biokimyasal kalp krizi markerlarında değişiklik olmaz. Bulantı olur ama kusma çok nadirdir.
Astım, KOAH, pulmoner emboli gibi göğüs hastalıkları, başta tiroid ve adrenal fonksiyon bozuklukları olmak üzere endokrin hastalıklar, kalp ritim bozuklukları, hipertansiyon, bazı kalp kapak hastalıkları; solunum zorluğu, çarpıntı, göğüs ağrısı, terleme, bulantı, kusma, uyuşma gibi belirtiler nedeni ile panik atağı ile karışabilir.
Diabetes mellitus, insülin direnci gibi kan şekerinde sorun yaratan durumlar, multipl skleroz gibi bazı nörolojik hastalıklar, iç kulaktaki sorunlar, irritabl bağırsak sendromu, esrar ve kokain kullanımı, ginseng benzeri uyarıcı bitkilerin fazla kullanımı, alkol ve benzodiazepin ilaçların aniden kesilmesi de panik atak benzeri belirtiler verebilir. Günlük yaşamda uykusuzluk, kafein kullanımının yüksekliği beraberinde sigara, bitkisel ve vitamin kaynaklı da olsa uyarıcı besin takviyelerinin alınması, uzun açlık üzerine birden ağır bir yemek panik atağı tetikleyip, zeminde bir yatkınlık var ise panik atağı ortaya çıkarabilir ve yukarıda saydığımız bir çok tıbbi durum ile karışabilir.