Pandemide de Avrupa’nın birçok ülkesinden fazla nakil yaptılar
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi, 13. yılında 5855’i böbrek nakli, 813’ü karaciğer nakli olmak üzere toplamda 6668 organ nakline ulaştı. Pandemi döneminde de nakil operasyonlarını hız kesmeden sürdüren merkez, Uluslararası Organ Bağışı ve Nakli Kayıt Organizasyonu rakamlarına göre her yıl Avrupa’nın birçok ülkesinde gerçekleştirilen nakil sayısından fazla nakil yapıyor.
Dünyada en fazla organ nakli yapan merkezlerden biri olan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi, 13. yılında 5855. böbrek ve 813. karaciğer naklini gerçekleştirmenin gururunu yaşıyor. Uluslararası Organ Bağışı ve Nakli Kayıt Organizasyonu rakamlarına göre; her yıl Avrupa’nın birçok ülkesinde gerçekleştirilen nakil sayısından fazla nakil yapan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi, 13 yıldan bu yana ulaştığı başarılı sonuçlarla ilgili bilgiler paylaştı.
13 YILDA 6668 ORGAN NAKLİ
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Genel Müdürü Sebahattin Tanas, organ nakli merkezlerinin açıldığından bu yana 13 yılda 813’ü karaciğer, 5855’i böbrek nakli olmak üzere toplamda 6668 organ naklini başarıyla gerçekleştirdiğini söyledi.
TÜRKİYE’DE 60 BİN BÖBREK HASTASI VAR
Yapılan bilimsel araştırmalarda Türkiye’de 60 bin böbrek hastasının olduğunu belirten Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ise, bu hastalardan 20 bininin Sağlık Bakanlığı bekleme listesinde olduğunu belirtti. Türkiye’de organ bağışına hâlâ sıcak bakmayanların da olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Türk Nefroloji Derneği’nin 2020 raporuna göre, diyaliz merkezlerimizdeki kaliteli tedavi, tüm tecrübe ve çabalara rağmen, bugün diyalize başlayan 100 hastadan sadece 14’ü 10 yıl sonra hayatta kalabiliyor. Bu nedenle bu hastaların önündeki en önemli tedavi şansı, böbrek nakli ile hayata tutunmak. Ancak istatistiklere göre, böbrek nakli olabilme şansları da sadece yılda 50’de 1 olarak karşımıza çıkıyor. Yılda 3 bin civarında böbrek nakli yapılabiliyor, bunun da ancak 600’ü kadavradan alınırken, geri kalanında canlı vericiden nakil yapılıyor” ifadelerini kullandı.
“PANDEMİDE DE ORGAN NAKLİ ÖNCELİKLİ OLMALI DEDİK”
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin diyaliz ve organ nakline etkisi hakkında da bilgiler aktaran Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Pandemi başladığında tüm toplum gibi biz de bir şok yaşadık, ancak sonra geçmişte yaptığımız 6 binin üzerindeki nakil ve yılların verdiği tecrübeyle nakillere devam etme kararı aldık. Pandemide de organ nakli daha öncelikli olmalı dedik. Bunun sebebi ise bir diyaliz hastasının haftada 3 kere diyaliz alabilmek için her seferinde yaklaşık 40-50 kişiyle temas etmek zorunda kalmasıydı. Bu diyaliz hastasının 4 kişilik bir ailesi olduğu da varsayılırsa, diyaliz merkezine gidip evine dönerken en az 200 kişiyle temas etmesi anlamına geliyordu. Nakil olan bir kişi ise sadece ailesiyle temas ederek izole bir yaşam sürebilir ve Covid-19’dan korunabilir diye düşündük. Nitekim Türk Nefroloji Derneği’nin verilerine göre, 2021 yılında diyalize giren hastaların yüzde 20’sinde (5’te 1’inde) Covid gelişti. Ne yazık ki, bu Covid’e yakalanan yüzde 20 hastanın da yüzde 25’ini kaybettik. Oysa böbrek nakli yapılan hastaların sadece yüzde 8’inde Covid gelişti ve bunların yüzde 8’i hayatını kaybetti. Dolayısıyla, pandemi döneminde de hastaların böbrek nakli sonunda hayatta kalım oranlarının diyalize göre çok daha yüksek olduğu gösterilmiş oldu” diye konuştu.
KARACİĞER NAKLİNE ALTERNATİF TEDAVİ YÖNTEMİ YOK
Türkiye’de karaciğer nakil bekleme listelerinde yaklaşık yıllık 2000 siroz hastası bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu, bu hastaların birçoğunun karaciğer nakli olamamaları halinde kısa sürede hayatlarını kaybettiğine dikkat çekti.
Ülkemizde kadavra bağış sayısının düşük olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu, “Karaciğer nakillerinin büyük çoğunluğu canlı vericilerden gerçekleştiriliyor. Nakil aşamasına gelmiş siroz hastalarımızın yaşam sürelerinin çok kısalması ve karaciğer nakline alternatif bir tedavi yöntemi olmaması nedeniyle, onları yeniden hayata bağlamak için başta kadavra bağışı olmak üzere organ bağışını artırmalıyız. Gerektiğinde canlı verici olarak da bağışta bulunmaktan da kaçınmamalıyız” açıklamasında bulundu.
“2021 YILINDA 174 KARACİĞER NAKLİ YAPTIK”
Organ Nakli Merkezi’nin kurulduğu günden beri dünyanın en başarılı böbrek nakli merkezleri arasında yer aldığının altını çizen Prof. Dr. Karaosmanoğlu, 2018 yılından itibaren karaciğer naklinde de aynı başarıyı hedef aldıklarını belirtti. Prof. Dr. Karaosmanoğlu, “2018 yılından itibaren toplamda 511 karaciğer naklini başarıyla gerçekleştirdik. 2021 yılında da toplam 174 karaciğer naklini yüzde 90’ın üzerinde başarı oranıyla gerçekleştirdik” dedi.
“HASTALARIMIZI KENDİ YAKINIMIZ GİBİ GÖRÜYORUZ”
Hastalarını her zaman kendi yakınları gibi gören başarılı bir ekip olduklarını vurgulayan Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Dr. Levent Yücetin ise, “Biz yıllardır sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da ve Dünya’da birincilikler alan, çalışkan, hastalarını her zaman kendi yakını gibi gören bir ekibiz. Tek merkezde bu küçük ve özverili ekip ile birçok ülkenin toplamından fazla nakli, yüksek hasta sağ kalım oranları ile gerçekleştirdik. Ama emin olun, bir araya geldiğimizde daha çok çalışmamız gerektiğimizi söylüyor, hâlâ nakil olarak kurtarılmayı bekleyen binlerce insanımız için daha neler yapabiliriz diye konuşuyoruz” diye konuştu.