Pandemi Döneminde Çocuklarımız
Okulların tatil edilmesi, sosyal izolasyon, alışkın oldukları düzenin bozulması çocuklarımızda sorunlu davranışların oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Bu durumu şu şekilde izah edebiliriz; okul ayrılığı, okuldan ve derslerden soğumasına neden olabilir. Oyun oynayarak boşalttıkları enerjiyi evde rahatça boşaltamamaları durumunda yaramazlıklar ve olumsuz davranışlar geliştirebilirler. Anne ve babalar, çocukların olumsuz davranışları ile başa çıkamadıkları zaman anksiyete duyabilirler ve bu da çocuklarda anksiyete oluşmasına ve olumsuz davranışlarının oluşmasına sebep olabilir. Anne ve babaların yeterli ve doğru şekilde ilgi göstermemesi durumunda özellikle 6-10 yaş grubu ve özel durumdaki çocuklarda (otizm gibi) bilişsel ve fiziksel (ince motor beceriler vb..) gelişiminde aksamaya hatta gerilemeye sebep olabilir. Özellikle ergenlik dönemi olmak üzere çocukların tamamında kardeş, anne ve baba ile çatışma yaşamalarına ve benlik gelişiminin olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Çocukların huzursuzluk yapmasını engellemek için televizyon yada bilgisayar başında çok fazla vakit geçirmelerinin sağlanması, aileye rahat bir nefes aldırsa da bu durum çocuklarda hem bilişsel gelişimin aksamasına, hem de teknoloji ve internet bağımlılığı geliştirmelerine sebep olabilir. Bu da ileride daha büyük problemler doğuracaktır.
Çocuklarımıza nasıl doğru davranacağımız onların yaş dönemlerine göre değişkenlik gösterir. Bu yüzden yaş dönemlerine göre 6-10 yaş çocukluk dönemi ve 11-18 yaş ergenlik dönemini ayrı ayrı ele almak gerekir.
6-10 Yaş Çocuklar:
Çocuklarımızın vücut gelişimleri, psikolojik dengeleri, uyum becerileri, eğitimlerinin sürekliliği ve başarısını sağlayabilmek için çocukların okul dönemindeki beslenme, uyku, oyun saatleri gibi rutinlerini korumamız gerekir.
Bilgisayarda oyun oynama yada televizyon izlemeleri günde 1-2 saatle sınırlandırılmalıdır. Oynadıkları bilgisayar oyunlarının ve izledikleri yayının yaş gruplarına uygun olmasına özen gösterilmelidir.
Online dersler, öğretmen ve arkadaşlarıyla çevirimiçin iletişim kurmaları desteklenmelidir. Bu, çocuklarımızın ruhsal gelişimi ve dengeleri açısından önemlidir.
Online dersleri aktif dinlemeleri, ders çalışmaları ve ödevlerini yapmaları için özendirici ödüller konulabilir. kurabiye, meyve suyu vs.. gibi. Bu ödüller yalnızca ders, ödev gibi sorumluluklarını yerine getirdikleri zaman verilmelidir, çünkü gün içinde her an ulaşılabilir şeyler çocuklar için değerlerini kaybederler. Çocukların sevdikleri şeylere ulaşabilmek için bizleri yanıltmaya çalışabileceklerini unutmamak lazım. Böyle bir durumla karşılaşırsak çocuğa kızmak yada cezalandırmak aslında çocuklarda anksiyete gelişimine neden olur. Yumuşak bir dille ödüle ulaşması için görevini yapması gerektiği söylenmeli hatta cesaretlendirilmelidir. Bu şekilde çocuklara ileriki yaşlarda da arzu ettikleri şeylere ulaşmak için doğru şekilde emek vermeyi ve sabır göstermeyi öğretmiş oluruz.
Çocukların doğru yaptığı şeyleri takdir edin. Çocuklar da ergenler de takdir görme konusunda çok duyarlıdırlar. Ebeveynlerin sevgisini kaybetmemek için yaptıkları doğru davranışları takdir edildikçe buna devam edeceklerdir.
Yalnız bıraktığınızda yaramazlık yapmalarından şikayet ediyorsanız onları oyun şeklinde ev işlerine dahil edebilirsiniz. Örneğin yemek yaparken siz aşçı, onlar yamak olabilir. Onlarla bir yandan konuşurken size gerekli malzemeleri taşımasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde ev işlerinizi yaparken çocuğunuza daha rahat göz kulak olabilirsiniz, onun için de eğlenceli bir faaliyet yaratmış olursunuz. Ayrıca çocukları bu şekilde yaptığınız işlere dahil etmeniz onların sizinle kurduğu bağı güçlendirecektir ve sorun yaşadıkları zaman gizlemek yerine sizinle paylaşacaklardır.
Ders çalışma ve ödevler konusunda sakın aşırı çalışmaları için baskı yapmayın. Bu, çocuk iyi beslensin diye bütün bir tencereyi ona yedirmeye benzer. Aşırı ders mesaisi, daha iyi öğrenmelerini sağlamaz. Çocukların öğrenilen bilgiyi hazmedebilmeleri için de vakte ihtiyaçları vardır. Unutmayalım ki başarıyı sağlayan aşırı çalışmak değil, düzenli çalışmaktır.
Pandemi döneminde 6-10 yaş grubu çocuklar için özen göstermemiz gereken konulardan biri de yaşanılan süreç ile ilgili gereksiz endişe ve korkular yaşamasının sağlanmasıdır. Bu yaşlarda çocuklar kendilerini doğru ifade etmeseler bile dinledikleri şeyleri anlayıp yanlış yorumlayabilirler. Çocuklarınızın ne bildiğini ve nasıl anladığını araştırın. Onların korkularını giderecek bir dilde yaşlarına uygun şekilde yanlış anladıkları bilgileri düzeltin, bunu yaparken sakin bir ruh hali içinde olmanız çok önemlidir. Çünkü bu yaştaki çocuklar yetişkinlerin duygularını çok iyi hissedebilirler ve endişe bulaşıcı duygudur. Eğer siz endişeli davranırsanız çocuklar da endişeli olacaktır.
Hayal gücü, zeka, planlama ve strateji kurmaya yönelik faaliyet ve oyunlara yönlendirin. Okuma alışkanlığı kazandırmak için kısa ama hayal gücünü canlandıracak hikayeler okumaya özendirin, sonra bu hikayeyi size anlatmalarını sağlayın. Bu, çocuğu hem okumaya özendirir hem de hayal gücünü geliştirir. Oyuncak seçimlerinde konuşan oyuncakları tercih etmeyin, bırakın çocuk hayal kurarak oyuncaklarıyla konuşsun, konuşan oyuncaklar onların hayal gücünü sınırlandırır.
Ara sıra ailece oynanacak oyunlar oynayın. Oyun seçiminizi mutlaka hesaplama, planlama yapabileceği (monopoli vs..gibi) yada bilgi dağarcığını artıracak ve bilgiyi hafızada güçlendirecek oyunlar seçin (isim şehir gibi) bu şekilde çocuk enerjisini sorunsuz boşaltabilecektir pek çok zeka fonksiyonunun gelişimi desteklenmiş olacaktır.
11-18 Yaş Grubu Çocuklar:
Ergenlik dönemi, çocukların kimlikleri ve özerklikleri hakkında oldukça duyarlı oldukları bir dönemdir. Kısıtlayıcı, baskıcı yöntemlere karşı direnç geliştirirler, bu da onlara ulaşmamızı zorlaştıran bir faktördür. Bu yaşlarda yaşadığımız olağanüstü dönemin farkında olurlar ve pandeminin ciddiyetini anlayabilirler fakat bu yaş grubu kendilerini normalden çok daha güçlü görürler ve kötü olayların kendi başlarına gelmeyeceği konusunda yanlış bir varsanı içindedirler. Bu tip konularla ilgili konuşurken nasihat etmek, ısrarcı olmak, baskı yapmak gençlerin kimliklerine değer verilmediği hissine kapılıp karşı çıkmalarına neden olur. Ergenlerin karşı gelici tavırları anne babalar tarafından kişisel algılanmamalıdır. Bu tip durumlarda bilimsel ve mantıksal açıklamalar yapmanın yanında anne ve babaların davranışlarıyla örnek olması gereklidir.
Sosyal izolasyon, ergenlerin arkadaş çevresine çok bağımlı olmalarından dolayı zorlayıcı bir durumdur. Telefon yada internet yoluyla günün sınırlı bir bölümünde arkadaşlarıyla iletişim kurulmasına izin verilmelidir. Ancak bu sınırın çok aşılması yada çocukların internette çok meşgul olması teknoloji bağımlılığı riski doğuracağı için engellenmelidir.
İnternet yoluyla ruh sağlıklarını olumsuz etkileyecek yayınların engellenmesi için mutlaka ebeveyn kilidi kullanmak gerekir.
Bu yaş döneminde de günlük rutinlere bağlı kalmalısınız fakat ergenler daha fazla direnç gösterme eğiliminde oldukları için baskı yapmak, münakaşa etmek yerine onlarla sohbet etmeniz, fikirlerini dinlemeniz çocuklarınızı daha uyumlu hale getirecektir.
Özerkliklerine karşı hassasiyet geliştirdikleri bu dönemde kendi özel alanlarında dinlenmelerine izin vermek gerekir. Ayrıca çocuklarınızın özel alanlarına müdahale etmenizi benliklerine yöneltilmiş bir saldırı olarak algılayacaklardır.
Bu dönemde koruyucu etkenlerden birisi de aileyle iyi ilişkiler içinde olduklarını hissetmeleridir. Bunu sağlamanın en iyi yolu da evdeki etkinliklerin bir kısmının birlikte yapılmasıdır.
Online dersleri dinlemesi sağlanmalı ve derste ne yaptığı eğlenceli bir dille konuşulmalı. Bu çocuğunuzun ödevlerini yerine getirirken önemsendiği hissini yaşamasını sağlayacaktır.
Ders ve ödevler konusunda aşırı çalışma değil, düzenli çalışmaya teşvik edilmelidirler. Aşırı baskı yapmak çocuğun daha iyi çalışmasını sağlamaz. Aslında çocuğa abartıya kaçmadan düzenli ders çalışmasının o kadar da zor olmadığını, vaktini doğru kullanırsa her şeyi yapabilmek için yeterli vakti olduğunu anlatmak faydalı olacaktır.