İki yıldan bu yana hayatımızın bir parçası olan pandemi, göz sağlığımızı da olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, uzaktan eğitimle bilgisayara bağlı yaşayaşan çocuklarda göz sağlığının bozulduğuna dikkat çekiyor. Evden eğitimle çocuklarda miyopluk oranının artış gösterdiğini kaydeden uzmanlar, göz sağlığı için mavi ışığa maruz kalma süresinin azaltılması, çocukların kitap okuma, çizim yapma ve boyama gibi ekran gerektirmeyen aktivitelere katılmaya teşvik edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, pandemi sürecinin göz sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Covid pandemisi ile birlikte yetişen yeni bir neslin C (Covid) kuşağı olarak adlandırılabileceğini kaydeden Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, “C kuşağının yaşam tarzı pandemi nedeni ile de önemli ölçüde değişti. Koronavirüs pandemisi ile başa çıkabilmek için birçok düzenleme yapılması gerekti. Birçok çocuk için eğitim stilleri yüz yüze öğrenimden sanal sınıflara geçiş yaptı. Covid-19 karantinaları, evde kalma, ev işyeri uygulamaları ve dönen küresel, eyalet ve ülke çapındaki kısıtlamalar, evden uzaktan eğitim ve öğrenme çocukların göz sağlığını da önemli ölçüde etkiledi.” dedi.
Çocuklar arasında miyopluk oranı artıyor
Pandemiden bu yana çocukların evde bilgisayar ve telefon ekranlarının önünde daha fazla zaman geçirdiklerine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, “Bu durum çocuklar arasında zaten yaygın olan miyopluk oranlarını, tüm dünyada giderek artırdı.” uyarısında bulundu.
Göz sağlığını etkileyen 5 etken
C kuşağında, Covid-19 pandemisiyle beraber eğitimde ve günlük alışkanlıklarda ortaya çıkan tüm değişikliklerin çocukların görme yetisini etkilediğini belirten Şahbaz, bu 5 etkiyi şöyle değerlendirdi:
Çevresel faktörler: Çevresel faktörler, çocukların görme gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Okulda çocuklar sınıfta, beden eğitimi sırasında ve teneffüslerde değişik aktiviteler yaparlar. Çocuklar ne kadar çok gün ışığında kalırsa gözleri o kadar doğru gelişme sağlayabilir. Bazı çocuklar evde eğitim görürken dışarıda oynama veya çevrelerini birkaç odanın sınırlarının ötesine genişletme fırsatına sahip olmadıkları için bu da göz ve görme gelişiminde sorunlara neden olabilir.
Dışarda az zaman geçirmek miyopluk riskini artırıyor
Dışarıda daha az zaman harcanması miyopluk riskini artırabilir. Gün ışığı, gözün uygun şekilde büyümesini, gelişmesini ve odaklanmasını destekleyen önemli bir çevresel faktördür. Ancak, çok fazla loş iç mekan aydınlatması tam tersini teşvik edebilir. Aşırı miktarda düşük ışık, retina ve mercek arasındaki mesafe de dahil olmak üzere gözün gelişmesini negatif yönde etkiler. Göz fazla uzarsa, bu, uzağı görememe ve miyopi ile sonuçlanabilir. Bunlara ek olarak, özellikle ekranlardan yayılan parlak ışıkla tezat oluşturan aşırı loş aydınlatma, çocuklarda göz yorgunluğuna neden olabilir.
Evde kısa mesafeye odaklanılıyor
Yakın çalışma ve kısa mesafelere uzun süre odaklanmak: Sınıf ortamlarında, odanın önünde bulunan karatahtalar, projektörler ve öğretmenler, çocukları uzaktan okuyarak ve dikkat ederek gözlerini egzersiz yapmaya teşvik eder. Ancak evde öğrenme, öncelikle bilgisayar, tablet ve alıştırma kitabı gibi neredeyse yalnızca nesneler kullanılarak yakından ve sabit bir bakış ile yapılır. Çocuklar öncelikli olarak kısa mesafelere odaklandıklarında, gözleri sürekli olarak yakındaki şeylere odaklanmak üzere işlev gösterir ve bu da göz yorgunluğuna neden olabilir. Gözler de bu durum miyop olma riskini daha da yükseltir.
Dijital göz yorgunluğuna dikkat!
Artan ekran başında geçirilen süre: Sanal öğrenme, koronavirüs pandemisi sırasında binlerce çocuk için normal hale geldi. Ancak çocukları çevrimiçi sınıflarda eğitmek uygun (ve gerekli) olsa da, ekran başında geçirilen aşırı zaman gözlerde ekstra strese ve yorgunluğa neden olabilir. Dijital göz yorgunluğu, göz kuruluğuna ve bulanık görmeye neden olmasının yanı sıra, artan ekran başında geçirilen süre, çocuğunuzun yüksek enerjili görünür mavi ışığa maruz kalmasını da artırır. Bu ekstra mavi ışığa maruz kalma (özellikle gece ve yatmadan önce), bir dizi sağlık etkisine neden olarak normal uyku düzenini bozabilir. Birçok dijital cihazda, diğer ışık filtreleme uygulamalarının yanı sıra mavi ışığa maruz kalmayı azaltan “gece modu” gibi ayarlar bulunur. Mavi ışık gözlükleri de okul için dijital cihazlar kullanan çocuklar için bir seçenektir olabilir ancak şart değildir.
Okul görme taramalarının olmaması: Okullarda genellikle her okul yılı boyunca çocuklar için hem işitme hem de görme taramaları yapılırken, Covid-19 nedeniyle kapanan veya çevrimiçi öğrenime geçiş yapan okullarda bu taramalar gerçekleştirilemez hale geldi.
Görme sorunları evde fark edilmeyebilir: Ev veya kapalı ortamlarda mesafe kısalığı sebebi ile görsel etkileşimler ve günlük aktiviteler sınırlı olduğundan görme sorunları tespit etmek zorlaşabilir. Daha küçük çocuklar, görme sorunları yaşadıklarını sözlü olarak ifade edemeyebilir veya nasıl ifade edeceklerini bilemeyebilirler. Çocuğunuzun nesnelere gözlerini kısarak baktığını, bulanık görme veya baş ağrısından şikayet ettiğini fark edilmesi bir göz rahatsızlığının belirtisi olabilir.
Açık havada oyun süresi artırılmalı
Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, sanal öğrenmenin hem ebeveyn hem de çocuk için oldukça sınırlayıcı olabileceğini belirterek “Çocuğunuzun açık hava eğitimini ve/veya oyun süresini artırın. Mavi ışık gözlükleriyle veya ışık filtreleme uygulamalarıyla (veya yalnızca ekran başında geçirdiği süreyi sınırlayarak) mavi ışığa maruz kalma süresini azaltın. Çocuğunuzu kitap okuma, çizim yapma ve boyama, oyun oynama, yap-boz yapma veya mutfakta yardım etme gibi ekran gerektirmeyen aktivitelere katılma konusunda teşvik edin. Çocuğunuzun görmeyle ilgili endişelerini dinleyin ve gözlerini kısma, bir gözünü kapalı tutma veya sergileyebileceği diğer görsel belirtilere dikkat edin.” tavsiyesinde bulundu.