Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), obsesyon adı verilen insanın zihnine girmesini engelleyemediği, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon veya ritüel adı verilen obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırıp rahatlamak amacıyla yapılan sürekli tekrar eden davranış ve zihinsel eylemlerden oluşan bir ruhsal hastalıktır.

Çocukluk dönemlerinde başlayabilen ve oldukça ağır seyredebilen bir bozukluktur.

Obsesyon, yanlış olduğu bilindiği halde zihinden atılamayan, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirlerdir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Nedenleri

Tam olarak anlaşılamamasına rağmen OKB’nin nedeni üzerine birkaç varsayım bulunmaktadır.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Görülme Sıklığı

Psk. Zübeyde Ezgi Horzum

Yapılan araştırmalarda OKB’nin her 100 kişiden 2-3’ünde görüldüğü saptanmıştır. OKB’nin genel olarak erkeklerde daha erken yaşlarda başladığı gözlenirken kadınlarda ise daha sık görüldüğü gözlenmiştir. Genellikle ergenlik döneminde ve 20-30’lu yaşlarda başlamasına karşın, okul öncesi çağdaki çocuklar dahil herhangi bir yaşta görülebilir. Çocukluk çağında OKB’nin ortalama başlangıç yaşı 7-12 yaş arasındadır. Çocukluk döneminde erkeklerde daha fazla görülmektedir. Semptomlar yavaş yavaş başlayarak tüm yaşam boyunca değişim gösterebilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri

OKB’li bireyler takıntılı düşünceleri olduğunda endişelerini kontrol etmeye yardımcı olacak kurallar veya ritüeller oluşturabilir. Fakat kontrol etme çabaları genellikle düzeltmeyi amaçladıkları sorunla gerçekçi bir şekilde ilişkili değildir. 

Obsesyon ve kompulsiyonlar kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Bu yazımda en sık görülen obsesyon ve kompulsiyon türlerini aşağıda vererek sıralayacağım.

Teşhis, hastanın semptomları üzerine uzman bir doktor tarafından konulabilir.

Obsesif Kompulsif Bozuklukta Tedavi

OKB günlük yaşam etkinliklerini ciddi olarak kısıtlayabilen ve yaşam kalitesini düşüren bir bozukluktur. Tedavi edilmediği takdirde kendiliğinden iyileşmeyebilir. Tedavi almak son derece önemlidir. Kronikleşme olasılığının yüksek olması da tedavi almanın önemini artıran bir başka nedendir.

Exit mobile version