Nörolojik rahatsızlıklar, küresel bir sağlık problemine dönüşürken bu hastalıkların 20 yılda neredeyse %20 arttığı kaydediliyor. Çocukluk dönemindeki erken tanı aşamasında tedavi edilen nörolojik rahatsızlıkların, yaşam kalitesini önemli ölçüde yükselttiğini belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Canan Kocaman, çocukluk döneminde en sık görülen nörolojik bozuklukları ve detaylarını açıkladı.
Son yıllarda artışa geçen nörolojik rahatsızlıklar, küresel bir sağlık problemine dönüşüyor. The Lancet Neurology tarafından yayınlanan yeni bir araştırmada elde edilen son veriler, dünya çapında 3 milyardan fazla insanın nörolojik bir rahatsızlıkla mücadele ettiğini gösteriyor. Bu çalışmaya katkıda bulunan Dünya Sağlık Örgütü de nörolojik problemlerden dolayı ortaya çıkan hastalıkların 1990’dan bu yana %18 arttığına işaret ediyor ve beyin sağlığının çocukluk döneminde saptanarak tedavi edilmesinin önemini vurguluyor. Çocukluk dönemindeki erken tanı aşamasında tedavi edilen nörolojik rahatsızlıkların, çocuğun yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Canan Kocaman ise çocukluk dönemindeki nörolojik bozuklukları arasında en sık görülen 3 problem hakkında merak edilenleri açıklıyor.
Doç. Dr. Canan Kocaman, “Çocuklarda görülen nörolojik bozukluklar arasında epilepsi, serebral palsi (beyin felci) ve gelişimsel gecikmeler önemli bir yer tutuyor. Bu durumlar, çocukların gelişiminde ciddi etkiye sahip. Ancak erken tanı ve uygun tedavilerle çocuğun yaşam kalitesi önemli ölçüde artırabilir” dedi.
“Epilepsi, kendini tekrarlayan nöbetlerle gösteriyor”
Çocuklarda sık görülen nörolojik rahatsızlıklar hakkında bilgi veren Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Canan Kocaman, “Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite nedeniyle ortaya çıkan, tekrarlayan nöbetlerle kendini gösterir. Çocuklarda epilepsi belirtileri genellikle tekrarlayan nöbetler şeklinde görülüyor. Bu nöbetler görsel, işitsel veya duyusal halüsinasyonlar, ani bilinç kaybı, kasılmalar veya geçici bilinç bulanıklığı şeklinde gerçekleşebiliyor. Epilepsi tedavisi ise genellikle antiepileptik ilaçlarla başlatılıyor. Bu ilaçlarla, nöbet sıklığı ve şiddetinin azaltılması amaçlanıyor. Bazı durumlarda, ilaç tedavisine yanıt vermeyen çocuklarda cerrahi müdahale veya ketojenik diyet gibi terapiler uygulanması düşünülebiliyor” ifadelerini kullandı.
“Beyin felci, kalıcı motor bozukluğudur”
Serebral palsinin beyne zarar veren, çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişen, kalıcı motor fonksiyon bozukluğu olduğunu aktaran Doç. Dr. Canan Kocaman, “Bu rahatsızlık, çocuklarda kas kontrolünde zorluk, kas tonusunda artış veya azalma, koordinasyon problemleri gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Serebral palsi tedavisi, çocuğun ihtiyaçlarına göre kişiselleştiriliyor. Fizyoterapi ve rehabilitasyonlarla, çocuğun motor becerilerini ve hareket kabiliyetinin artırılması hedefleniyor. Ayrıca, konuşma ve ergoterapi, çocuğun günlük yaşam aktivitelerinde daha bağımsız olabilmesi için önemli bir noktada yer alıyor. Gerekli durumlarda, cerrahi müdahaleler ve farmakolojik tedaviler de uygulanabiliyor” şeklinde konuştu.
“Bilişsel ve motor gelişim süreci 5 yaşından sonra da devam ediyor”
İlk 5 yaşın çocuğun motor, konuşma ve sosyal beceriler gibi temel alanlarda hızlı gelişim gösterdiği bir dönem olduğunun altını çizen Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Canan Kocaman, “Psikomotor gelişim geriliği, bu yaş grubundaki çocuklarda görülen, motor becerilerin, konuşma ve sosyal etkileşim gibi alanlardaki gelişimin normalden daha yavaş olması durumudur. Bu rahatsızlık, okul öncesi ve ilkokul dönemlerinde öğrenme güçlükleri, dikkat problemleri ve sosyal uyum zorluklarına yol açabiliyor. Beş yaşından sonra, çocukların bilişsel fonksiyonlarında ve karmaşık motor becerilerinde gelişimleri devam ediyor. Dolayısıyla bu tür gelişimsel sorunlar için erken müdahale programları kritik öneme sahip. Eğitim terapileri, özel öğrenme programları ve davranışsal terapiler, çocuğun mevcut potansiyelini en iyi şekilde kullanmasına yardımcı oluyor” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Çocukların gelişimini yakından izlemek ve tedaviye yanıtlarını değerlendirmek için düzenli nörolojik kontroller yapmak çok kritik. Bu takipler sırasında tedavi planı, çocuğun gelişimine ve değişen ihtiyaçlarına göre güncellenebiliyor. Ben de İstanbul, Caddebostan’daki kliniğimde çocukluk çağı nörolojik hastalıklarının tedavisi için hizmet veriyorum. Her çocuğun değerli olduğunu düşünüyor ve optimal gelişim için en iyi şartlara sahip olması gerektiğine inanarak bu alanda kapsamlı tedavi sunuyorum.”