Mutlu ilişkilerin ve evliliklerin kaderini Cinsellik belirler

“Çiftler arasındaki cinsel uyum ve doyum ilişkilerin kaderini belirliyor.” Başarılı Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Âzer Aras Uluğ, tam da bu cümle ile ifade ediyor mutlu ilişkilerin sırrını. Saygı, sevgi, hoşgörü, empati gibi pek çok faktörün bir arada bulunması uzun ve sağlıklı ilişkilerin yapı taşlarını oluşturuyor ama cinsellik de tüm bunların temelinde yatıyor. Eşler arasında cinsellik bitince evlilikler de bitme noktasına geliyor. Pekiyi cinselliği ilk günkü gibi taze tutmanın formülü var mı? Cinsellik, evlilikleri kurtarmaya ve sadakatsizliğin önüne geçmeye çare mi?  Manşetteyiz Dergisine röportaj veren Uluğ, çarpıcı araştırmalara dikkat çekti.

Cinsellik bitince evliliklerin de bitme noktasına gelebileceğini ifade eden Dr. Âzer Aras Uluğ, “Cinsellik bitince evlilik biter. Evliliğin bitmesi illa boşanmak demek değildir. Evlilik, boşanma olmadan da biter. Eşler birbirinden uzaklaşır, yakınlıkları kalkar, birbirlerine dokunmazlar. Karşı tarafın kendisine dokunmasını da istemezler. Beraber olsalar bile artık bundan zevk almamaya başlarlar. Bu gibi durumlarda çiftler artık ya çocuklar için bir arada kalır ya da bağlılık ve alışkanlıkları adına… Ne kadar süre yan yana kalacakları, boşanma kararı alıp almayacaklarına bağlı. Bu durum bir ömür de uzayabilir… Belki biri başına dert açar başka birine aşık olur ya da tam tersi tek gecelik aldatmalarda bir anda durum bitebilir.” Dedi.

Yataklarını ayıran ama hala evlilik müessesini sürdürmeye çalışan çiftler var.

Dr. Âzer Aras Uluğ, verdiği röportajda sözlerine şöyle devam etti.

“Yataklarını ayırmak, evlilik kurumunun artık sona gelindiğinin en önemli göstergesidir. Boşanma olmasa da bu evlilik bitmiştir çünkü evliliği diğer ilişkilerden ayıran tek şey cinselliktir. Yani arkadaşınızla her şeyinizi konuşabilirsin, paylaşabilirsin. Eşinizden çok daha fazla sohbet edebilirsin, zaman geçirebilirsin ama arkadaşınla seks yapmazsınız, seks evlilik birliği içinde partnerinizle yaptığın bir şeydir ve diğer ilişkilerden de bunu farklı kılan yegane şey budur. Cinsel yaşam bittiği zaman da evlilik de biter. Bu gibi durumlarda beraberliğin adı evlilik dışında her şeydir ama evlilik değildir.

Kadınlar, erkeklere kırıldıklarında veya kızdıklarında onları cinsellikle cezalandırmamalı!

Evliliğin bitmemesi ve eşlerin birbirinden uzaklaşmaması için çiftlerin arasındaki cinselliğin de ehemmiyetle kurulması gerekiyor. Kadınlar toplumumuzda şöyle bir hata yapıyor. Eşlerine kırıldıklarında veya kızdıklarında ve öfkelendiklerinde onları cinsellikle cezalandırırlar. Bu durum çiftleri cinsellikten uzaklaştırır.

Erkek kadını cinsel obje olarak görmemeli!

Erkek de bazı durumlarda kadına sadece cinsellik için yaklaşabiliyor. Kadını cinsel obje olarak görüyor, sevgi göstermiyor. Romantizm sunmuyor, jest yapmıyor, minik hediyeler almıyor, sadece seks için öpüyor veya sarılıyor… Bu örnekler sıralandıkça sıralanır… Bu durum da kadını incitir ve kadın direkt cinsellikten soğumaya başlar. Cinsellikte bir diğer önemli nokta da hijyen. Erkek hijyene dikkat etmezse, kötü kokarsa, ön sevişme yapmadan seksi sadece bir boşalma ve atlama nesnesi olarak görürse bu kadını soğutur.

Erkek cinsellikten soğuyorsa nedeni…

Erkeklerde genelde erken boşalma ya da ereksiyon sorunları yaşadığı için ve bunu partnerine yansıtmamak için cinsellikten uzaklaşabiliyor. Burada doktordan ve cinsel terapistlerden yardım almalarını öneririm.

Cinselliğin gücünü kimse küçümsemeli!

Çalışmalar göstermiş ki; çiftler birbirlerine her fırsatta dokunuyorsa, birlikte oluyorlarsa, birbirlerine kızsalar bile bunu cinsel yaşamlarına yansıtmıyorlarsa, bazen de cinselliği kırgınlıklarını barışma yeri olarak görüyorlarsa, hayatlarının merkezine, cinselliği koyuyorlarsa, cinsellikten doyum ve keyif alıyorsa bu kişilerin evlilikleri daha mutlu, daha huzurlu oluyor. Dolayısı ile cinselliğin gücünü kimse küçümsememeli.

Sağlıklı ve mutlu cinsellik sadakatsizliğin de önüne geçer.

Sağlıklı cinsel yaşamın insan bedenine ve ruhuna gerçekten iyi geldiğini söyleyebilirim. Eğer uzun bir birliktelik yaşamak istiyorsanız, sağlıklı bir cinsel yaşamınız olmalı. Eşler karşılıklı cinsel haz ve doyum yaşayarak daha mutlu olurlar. Çiftlerden her ikisinin de karşılıklı haz aldığı cinsel doyum, yaşadığı cinsel birlikteliklerde sadakatsizliğin önüne de geçmektedir.

Cinsellik vazife gibi yaşanmamalı!

Çiftler cinselliği vazife olarak görmemeli ve yapmamalı. Vazife gibi yapıldığında o zaman sadakatsizliğin önüne geçemezler. Bunu karşılıklı olarak bir paylaşım, duygusal bir süreç olarak değerlendirmek lazım. O nedenle de cinsellikte çiftlerin bencil olup kendi hazzınıza odaklanması gerekir. Yani karşı tarafı, partneri mutlu edeceğim diye kişi kendisinden ödün vermemelidir. Tam tersi, kendi hazzına odaklanmalıdır. Cinsellik bu şekilde yaşandığında ve kişiler karşılıklı doyuma ulaştığında sadakatsizliğin de önüne geçer.

Exit mobile version