MUTLULUK AŞK SEVGİ EVLİLİK İPUÇLARI: MUTLULUK NEDİR? NASIL MUTLU OLURUZ?
Çoğu insana “Mutluluk” tanımını kendilerince tarif etmelerini istesek, “Mutlu bir aile ve mutlu bir yuva kurmuş olmak” şeklinde tanımlıyorlar. Peki, nedir gerçek mutluluk, bir aile kurmak mutluluk için geçerli bir formül müdür? Haydi, gelin hep birlikte biraz bunun üzerine düşünelim değerli dostlar.
Dilerseniz öncelikle “Aşk” nedir sorusu ile başlayalım düşünmeye. Aşk’ın ne olduğunu bin kişiye sorsak, bin ayrı cevap alırız, zira herkes kendi yaşadıklarından yola çıkarak aşk ve mutluluğun kendince tarifini yapacaktır:
AŞK MUTLULUK TARİFLERİ:
• Aşk, muhteşem bir duygudur.
• Aşk, uzak durulması gereken bir şeydir.
• Bir daha asla âşık olmayacağım.
• Evlilik, aşkı öldürüyor.
• Aman sakın evlenmeyin, birbirinizden bıkarsınız, vb…. daha neler neler, hepsi tanıdık geldi değil mi bu söylemlerin?
Etrafımızdaki birçok kişi kendi deneyimlerini anlatıyor oysa. Peki, gerçek anlamda aşk nedir?
Aşk, senden çıkan, karşısındaki yansıyacak yüzey bulup, sana geri dönen duygudur. Yani en az 2 kişi gereklidir, birisinden diğerine karşı hissedilen duygular vardır, bu duygular diğer kişiye uygun ortam ve mesajlar ile iletilir. Ardından karşımızdaki kişide ilettiğimiz duygular bir etkileşime girer ve bize geri dönen duygusal mesajlar ile yanıt ulaşır. İşte AŞK duygusu, o kişiden mesaj bize ulaştığında, asıl ilk duygu mesajını ileten kişinin biz olduğumuzu unutmamızdır.
NEDEN ZORDUR MUTLULUK VE AŞIK OLMAK
Âşık olmak zordur, mutluluk kolay değildir. Kişi âşık olabilmek adına önce kendisini tanımalıdır. Eksik yönlerini keşfedebilmeli, bununla yüzleşebilmelidir. İnsani eksiklerimiz olduğu ile barışmak ve kendimizi tamamlamak adına uğraşılar ve meşgaleler bulmak konusunda pozitif adım atmış olmalıdır mutlu olmak isteyen insan. Yani mutlu insan olmak yolunda bolca fırın ekmek yemek gereklidir.
Kendisini gerçek anlamda tanımayan, kişilik özeliklerini farkında olmayan, istek ve arzularını bilmeyen, sınırlarını keşfetmemiş kişi henüz olgun değildir. Duygusal ve düşünsel olarak olgunlaşmamış kişi âşık olamaz, şehvet ile şefkat duygularını karıştırır.
Geçmişte işler belki de biraz daha kolay yürüyordu, eşlerin seçiminde aileler karar veriyordu ve görücü usulü ile evlenip aile kuruyordu insanlar. Bu yazıyı okuyan siz değerli dostlarımızın ailelerinde bile belki de anne babalarımız görücü usulüyle evlenmiş olabilirler ve belki de hepimizden çok daha mutlu bir ömrü birlikte paylaşmış da olabilirler. Yani aşk yaşayarak evlenmek ve yuva kurmak ile görücü usulüyle evlenmek arasında “mutluluk” tanımı açısından bir avantaj farkı olduğunu iddia etmek pek mümkün olmayacaktır.
SÖZÜN ÖZÜ: MUTLU AŞK VAR MIDIR?
Sözün özü sence nedir, derseniz a dostlar, öncelikle hepimiz insan olduğumuzu hatırlayalım, hepimiz ölümlüyüz, hepimiz eksiğiz. Yaşam hep bir tamamlanma mücadelesi olacaktır bizler için. Kitap yazmak, yemek yapmak, resim yapmak, işe gitmek, evi derlemek toplamak, çocukları uyutmak, ödev yapmak… Hepsi kendimizi tamamlamak için meşrebimize göre bulduğumuz, seçtiğimiz farklı farklı tamamlanma yolları.
Kişi kendisini ne kadar iyi tanırsa, eksiklerini o kadar iyi fark eder ve tamamlanmak için çok daha verimli ve uygun yöntemler seçer. Tamamlanma yolculuğunda olan insan, olgunlaşma yolunda ilerliyor demektir. Kendilerini tanıyan bilen kişilerin kurduğu ilişkiler çok daha paylaşımcı, tamamlayıcı ve mutluluk odaklı olacaktır.
Mutluluk, çiftin kendilerini huzurlu ve tamamlanmış hissettiklerinde algıladıkları durumdur.