“Mucize çocuklar” 23 nisan kutlamasında bir araya geldi
Son dönem böbrek yetmezliğine bağlı sorunlar, sağlıklı bir hamilelik süreci yaşanmasına engel olurken, sperm kalitesini etkilemesi de babalık yolunda başka bir engel oluşturuyor. Ancak organ nakli ya da bağışı sonrası sağlığına kavuşanların ebeveyn olma ihtimali çok büyük oranda artıyor. Bebekler, anne babaları için adeta ‘mucize’ olarak dünyaya geliyor. Bu mucize çocuklar, 23 Nisan Kutlaması için anne – babaları ve doktorlarıyla bir araya geldi. Böbrek nakli olan anne babalar kalbe dokunan öykülerini anlattı…
Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Berber ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır, üç çiftin de yaşam öykülerinin ‘böbrek naklinin anne-baba olmaya engel olmadığının’ en güzel kanıtları olduğunu belirtirken, böbrek nakliyle hayata tutunan ya da böbrek bağışlayan kadınların sağlıklı bir hamilelik süreci yaşayarak anne olabildiklerini vurguladı.
- Böbrek nakilli, 31 yaşındaki Esma Dere ikiz çocuk annesi olmanın mutluluğunu yaşıyor. 20 yaşında böbrek nakli olan Esma Dere, 7 yıl önce evlenip anne olmak istediğinde ilk başvurduğu hekimden “Nakilli olduğun için hamile kalman çok zor, hamile kalsan bile engelli veya hastalıklı doğabilir” cevabı aldığında dünyasının yıkıldığını söylüyor. Ancak vazgeçmeyip doğru takip ve doğru tedavi sayesinde, üstelik hiçbir tedaviye ihtiyaç duymadan normal yollarla bugün 4 yaşında ikiz çocuk annesi.
- 30 yaşındaki Şahika Merve Acar ise, kronik böbrek yetmezliği hastası olan eşi Cem Acar’a böbreğini vererek, onu yaşama döndürmüştü… Ve şimdi de 8.5 aylık hamile. Acar çifti, ikinci kez anne-baba olmanın mutluluğunu yaşıyorlar.
- 40 yaşındaki Ozan Göztepe de 3 yıl önce babasının böbreğiyle hayata dönmüştü. Ozan-Başak Göztepe çiftinin 6 aylık bebekleri Uraz ile mutlulukları gözlerinden okunuyor.
“Diyaliz tedavisi bana çok ağır geldi”
İstanbul’da yaşayan 31 yaşındaki ikiz çocuk annesi Esma Dere’nin böbrek nakli sürecine kadar giden hikayesi henüz 19 yaşında iken başlamış. Ellerinde ve ayaklarında aniden ödem oluşan, tansiyonu bir anda 15-16’ lara çıkan Esma Dere’ye böbrek yetmezliği teşhisi konulup hemen hastaneye yatması gerektiği söylenmiş. İlaç tedavisi uygulanan genç kadın, hekimlerin kendisine “kesinlikle böyle bir şey yapmayın!” demelerine rağmen, bitkisel ilaçlar da kullanmış! Bir yıl sonra ise aşırı mide bulantısı, kusma, aşırı halsizlik ve hızlı kilo kaybı sorunları başgöstermiş. Hemen diyalize alındığını ve 2.5 ay düzenli olarak diyalize girdiğini belirten Esma Dere “Diyaliz tedavisi bana çok ağır geldi, kaldıramadım. Ateşlenme, üşüme, titreme, mide bulantısı gibi pek çok sorunla baş etmek zorunda kaldım” diyor.
Annesi böbreğini vermek istedi, ama!
Annesi kızına böbreğini vermek istemiş ama o dönem başvurdukları merkezde annesinin böbreğinin uygun olmadığı belirtilmiş. “Başka bağışçımız da yoktu! Günden güne eridiğimi gören ailem ellerinden bir şey gelmediği için kahroluyorlardı adeta. Ta ki bir gün diyaliz merkezinde karşılaştığımız bir hasta bize, Acıbadem International Hastanesi’ni önerinceye dek. Hemen hastaneye başvurduk ve yapılan detaylı tetkikler sonrasında annemin böbreğinin bana uyduğu ve annemden böbrek nakli yapılabileceğini öğrendik. Nasıl sevindik anlatamam. Sadece iki hafta içerisinde tüm işlemler hızla ve başarıyla halledilerek böbrek naklim gerçekleşti” diyen Esma Dere, 7 yıl önce evlendikten birkaç yıl sonra da anne olmanın hayaliyle hekime başvurmuş.
4 yaşında ikiz çocukları var
Böbrek naklinden sonra sağlığıyla ilgili hiçbir problem yaşamamasının verdiği mutlulukla ama ‘ya bebeğim sağlıklı olmazsa’ kaygısıyla başvurduğu hekimden aldığı yanıt ise Dere çiftinin hayallerinin yıkılmasına ve derin bir üzüntüye kapılmalarına neden olmuş. Genç kadın o dönem yaşadıklarını şöyle anlatıyor; “‘Acaba hamile kalabilir miyim, benim de sağlıklı bir çocuğum olur mu?’ diyerek başvurduğumuz hekim “Böbrek nakli olduğun için hamile kalman çok zor. Hamilelik oluşsa dahi bebeğin büyük olasılıkla engelli veya hastalıklı bir bebek olarak dünyaya gelecek” deyince yıkıldık. Ancak sonrasında görüştüğümüz başka hekimler ‘korkulacak bir şey olmadığını, sağlıklı bir hamilelik geçirip, yine sağlıklı bir bebek dünyaya getirebileceğimi söylediklerinde yüreğimize su serpildi. Çok geçmeden de ikiz bebeklerimi sağlıkla kucağıma aldım.”
“Böbrek nakli olmam, anne olmamı engellemedi”
Esma ve Bayram Dere çifti bugün 4 yaşında ve son derece sağlıklı olan çocukları Fatih ve Yusuf ile anne -baba olmanın mutluluğunu yaşıyor. Esma Dere, böbrek nakli olan hastaların çocuk sahibi olmaktan korkmamaları gerektiğini belirtirken “Annem bana böbrek vererek, aslında anne olmamı da sağladı. Zira, diyaliz sürecinde anne olunamıyor” diyor.
Eşine böbreğiyle ‘hayat’ verdi, hamileliği son derece sağlıklı ilerliyor!
İstanbul’da yaşayan Acar çifti de, böbrek naklinin ve böbrek bağışının anne-baba olmaya engel olmadığını gösteren en güzel kanıtlarından! Acar çifti evlendiklerinde, şu an 40 yaşında olan Cem Acar o dönem 6 aylık diyaliz tedavisi görüyormuş. Aynı yıl yani 2012’de annesinin bağışladığı böbrek ile hayata tutunmuş. Böbrek nakli sonrasında da, 2014 yılında oğulları Yunus Çınar katılmış Acar ailesine. Ancak annesinin bağışladığı böbrekler zamanla yıpranmaya başlamış ve 2018 yılında, hekimler çok uğraşsalar da böbreği iflas etmiş. Yaklaşık 4 ay boyunca yeniden diyaliz tedavisi görürken, eşi Şahika Merve Acar ile dokularının uyması sayesinde ikinci kez böbrek nakli şansını yakalamış Cem Acar. “Bu büyük bir şanstı benim için. Acıbadem International Hastanesi’nde eşimin böbreği nakledildikten sonra sağlığıma yeniden kavuşmuştum” diyor. Eşi Şahika Merve’nin şimdi ikinci çocuklarına 8.5 aylık hamile olduğunu söyleyen Cem Acar, “Toplumda böbrek bağışlayan kişilerin anne baba olamayacaklarına dair yaygın bir kanı var. Oysa eşim bana böbreğini bağışladıktan sonra hiçbir sorun yaşamadan hamile kaldı. İki hafta sonra oğlumuzu kucağımıza alabileceğiz” diyor.
“6 aylık bebeğimizle çok mutluyuz!
40 yaşındaki Ozan Göztepe, mesanesinde doğuştan kaynaklanan sorunlar nedeniyle böbreklerinin çalışmadığını, 2019 yılında son dönem böbrek yetmezliği hastası olarak Prof. Dr. İbrahim Berber’in nakil yaptığını belirterek, babalık yolunda yaşadığı süreci şöyle anlatıyor: “2019 yılında babam Turgay Göztepe’nin bağışıyla böbrek nakli oldum. Hiçbir sağlık sorunu yaşamıyorum. Kullanılan bazı bağışıklık baskılayıcı ilaçlar spermleri de baskılıyormuş, bende de sperm olmadığı tespit edilince, ilaçlarım değiştirildi. Ancak eşim Başak ve ben daha garanti olsun diye tüp bebek tedavisinden faydalandık. Şu an Uraz adında 6 aylık bir bebeğimiz var ve çok mutluyuz.”
Prof. Dr. Ülkem Çakır: “Yeter ki nakil ve takibi başarıyla yapılsın!”
Böbrek naklinden sonra anne-baba olmanın; başarılı bir operasyon ve yakın takip ile mümkün olduğunu belirten Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır “Bugün bir araya geldiğimiz böbrek nakilli anne ve babaların bebekleriyle sağlıklı bir şekilde mutluluklarına şahit olmak bizleri de son derece mutlu ediyor. Buradaki anne ya da babalar son dönem böbrek yetmezliği hastasıydı. Böbrek nakliyle hayata tutundular. Daha sonra da anne ve baba oldular. Hem kendilerinin hayatlarının sağlıklı ve uzun olması hem de ebeveyn olmaları hepimizi çok duygulandırıyor. Bu çocuklar tam da bu yüzden mucize çocuklar. Böbrek nakli olmasalardı büyük olasılıkla ebeveyn olamayacaklardı, çünkü vücuttan atılamayan üre gibi zehirli maddeler sağlıklı üreme fonksiyonu için engel oluşturuyor. Böbrek nakliyle birlikte hem sağlıklarına kavuştular hem de anne-baba olmanın mutluluğunu yaşıyorlar” diyor.
Prof. Dr. İbrahim Berber: “Nakil hayat kurtardığı gibi, anne-baba olmayı da sağlıyor!”
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, son dönem böbrek yetmezliği hastalarının anne-baba olmalarına uzanan süreç hakkında şöyle konuşuyor: “Haftada üç kez diyalize giderek çocuk sahibi olmak çok zor ama böbrek naklinden sonra kadının hamile kalma şansı artıyor. Babalar için de aynı şey geçerli. Babalar sanki etkilenmiyorlarmış gibi görünüyor ama aslında öyle değil. Çünkü vücuttaki üre eksikliği sperm fonksiyonlarını, dolayısıyla hamileliğin gerçekleşmesini olumsuz etkiliyor. Yani böbrek bağışının önemi burada bu boyutuyla da ortaya çıkıyor. Kişi bir böbrekle yaşamını sorunsuz şekilde devam ettirirken, diğer böbreğini bağışladığı kişinin anne ya da baba olmasının sevincine de ortak olabiliyor. Örneğin; Esma Dere nakil olduktan sonra sağlıkla anne olan bir hastamız. Şahika Merve Acar da, bir böbreğini eşine verip onu yaşama döndürürken, şimdi de sağlıklı bir hamilelik sürecini devam ettiren, 8,5 aylık hamile bir hastamız. Yani böbrek bağışı yaptıktan sonra sağlıklı bir hayat da, sağlıklı bir hamilelik de mümkün!”