Miyelom tedavisinde umut verici gelişmeler

Kemik ağrıları, kansızlık, halsizlik veya akciğer enfeksiyonu, sessizce ilerleyip hayati tehlikeye neden olan Multipl Miyelom hastalığına işaret ediyor olabilir. Lenfomaların ve lösemilerin tedavisinde olduğu gibi, multipl miyelomun tedavisindeki başarıda da çok büyük ilerlemeler görülmektedir.

Miyelom felç ve böbrek yetmezliğine götürebiliyor

Multipl Miyelom, plazma hücrelerinin kemik iliğinde kontrol dışı artışından kaynaklanan habis, yani kötü karakterli bir hastalıktır. Plazma hücreleri, beyaz kan hücrelerinin bir alt grubunu oluşturur, görevleri “antikor” denilen, vücudu mikroplara karşı koruyan proteinleri üretmektir. Multipl Miyelom, görüldüğü sıklık açısından habis kan hastalıkları arasında, “lenfoma” denilen lenf bezi hastalıklarından sonra ikinci sırayı alır. Bu hastalık, kemiklere hasar verip, ağrılara, kırıklara, hatta felce yol açabilir. Bunun ötesinde Multipl Miyelom, böbrek yetmezliğine ve bağışıklık sistemindeki bozukluklara sebep olabilmektedir. Bu da vücudu mikroplara karşı savunmasız hale getirmektedir.

Prof. Dr.Orhan Sezer

Teşhiste geç kalınması tedaviyi güçleştirir

Multipl Miyelom, kanda yüksek sedimantasyon değeri, kansızlık, kemik ağrıları, enfeksiyon gibi belirtilerle kendini gösterir. Hastalığın tanısını koymak için, kan ve idrarda bazı özel biyokimyasal araştırmaların yapılması gerekir. Bu tahliller Miyelom söz konusu olduğu veya olabileceği yolunda ise, kemiklerin durumunu ve kemik iliğindeki hücreleri de incelemek gerekir.

Yüksek doz tedavi ve otolog kök hücre nakli tedavide başarı sağlıyor

Multipl Miyelom, dünyada en çok kök hücre transplantasyonu, yani kemik iliği nakli yapılan hastalıktır. Eskiden kök hücreler kemik iliğinden alınırken, artık bu yöntem gittikçe bırakılmış, yalnızca adı kalmıştır. Kök hücreler kemik iliğinden değil, özel bir ilaç tedavisi sonrası hasta için basit ve kolay bir yöntemle ameliyata gerek olmaksızın kandan toplanmaktadır. Birkaç kür kemoterapiden sonra, yaşı ve organ fonksiyonları uygun hastalarda otolog kök hücre transplantasyonu hedeflenir. Kök hücreler toplandıktan sonra, yüksek dozlu tedavi uygulanır ve kök hücreler hastaya damardan geri verilir. Bu tedavi, Multipl Miyelom’da alınan yanıt oranını, yanıt kalitesini ve sürecini önemli şekilde artırır. Kök hücre transplantasyonu yapılamayan hastalarda ise, yeni ilaçları da içeren tedavi protokolleri uygulanır.

Hastaların yaşam süresi uzuyor

Tedavi; hastanın yaşı, fiziki durumu, organ fonksiyonları ve kişisel tercihleri göz önüne alınarak planlanır. “Yeni ilaçlar” adı altında toplanan bazı ilaçlar ve kök hücre transplantasyonu son yıllarda bu hastalıkta eskisine oranla çok daha başarılı sonuçlar alınmasını ve hastaların yaşam süresinin anlamlı bir şekilde artmasını sağlamıştır. Tedaviden sonra, hastalığın kandaki, idrardaki ve kemik iliğindeki tüm belirtilerinin tamamen kaybolduğu duruma “tam yanıt” adı verilmektedir. Yeni ilaçların da desteği ile, otolog transplantasyon yapılan hastalarda yanıt oranı %95’in, tam yanıt oranı ise %70’in üzerine çıkabilmektedir.

Multipl Miyelom’un tedavisinde son yıllarda elde edilen büyük gelişmeler, bu hastalıktaki yaşam sürecini olumlu ve önemli bir şekilde etkilemiştir. Büyük çaptaki araştırmalar devam ettiğinden, yeni tedavi protokolleri ve yeni ilaçlar da bu hastalıkta daimi bir umut kaynağı olmaktadır.

Miyelom hastalarında, miyelom hücrelerinin biyolojik özelliklerinin araştırılıp, hangi alt grupta olduklarının belirlenmesi, modern tedavide büyük önem taşımaktadır.

Miyelom hastalarında, kemik erimesi ve kemiklerdeki doku kaybı, tedavi edilmezse kemiklerde hasara ve kırığa neden olabilmektedir.

Exit mobile version