Yenilikçi tedaviler sayesinde ileri evre (metastatik) meme kanserinde de sağkalım süreleri uzarken, tanı ve tedavi alanındaki gelişmeler hızla devam ediyor.
Dünyada her yıl 2,1 milyon, ülkemizde ise 20 bin kadının etkilendiği meme kanserinde erken tanı sayesinde ölüm oranları azalırken, hastalıktan kurtulma oranı ise yaklaşık yüzde 95’e yükseldi. Dünyada meme kanseri görülme sıklığı artarken, özellikle gelişmiş ülkelerde tarama programlarının artması ve erken tanı sayesinde son 30 yılda meme kanserinden ölüm oranı yüzde 40 azaldı ve hastalıktan kurtulma oranı nerdeyse yüzde 95’e yükseldi.
Meme kanserinde, tümörün vücudun diğer taraflarına yayılması durumunda metastatik, yani ileri evre meme kanseri olarak nitelendirildiğini ve erken evre meme kanseri teşhisi koyulan kadınların yaklaşık yüzde 30’unda hastalığın metastatik evreye ilerleyebileceğini belirten İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç Dr. Özlem Sönmez, bu ilerlemenin 5-15 yıl içinde olabileceğini belirtti.
Metastatik meme kanserinde yaşam beklentisini değerlendirmede, tümörün moleküler yapısı ve metastazın yaygınlık derecesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Sönmez, “Erken evre meme kanserine göre, metastatik meme kanserinin yaşam süresi beklentisi düşük olmakla birlikte kullanılan güncel tedaviler, tümörün boyutu ve patolojik tipi, tümörün tedaviye verdiği yanıt oranı ile birlikte bu oran değişebiliyor. Genel olarak değerlendirirsek 11-12 ay civarında olan sağkalım süresi günümüzde oldukça uzadı.” şeklinde konuştu. Tüm kanser tiplerinde multidisipliner tedavi yaklaşımları ile karar verilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Sönmez, görüntüleme yöntemleri ile birlikte metastazın yeri ve kanserin yaygınlığının belirlenmesinin tedavi seçeneklerinde oldukça önemli bir faktör olduğunu vurguladı. Her tedavi seçeneğinin, hastanın özellikleri değerlendirildikten sonra belirlendiğini ve kişiye özel tedavi uygulandığını aktaran Doç. Dr. Sönmez, “Metastatik meme kanserinde hedefe yönelik tedavilerinin kullanımı sağ kalımı çok önemli oranda etkilemesi, yaşam kalitesini en az oranda etkilemesi ve tedavi yanıt oranlarının oldukça yüksek olması sebebi ile umut verici.” dedi.