Metastatik Beyin Tümörü tedavisinde umut vadeden yeni yöntem
100 yılı aşkın süredir sağlık sektöründe pek çok gelişmede önemli rol oynayan Amerikan Hastanesi, Türkiye’de yine bir ilki hayata geçirerek sektörün gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor. Amerikan Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Talat Kırış ve ekibi, robotik cerrahi ve Lazer İnterstisyel Termal Terapi (LITT) yöntemini birlikte kullanarak, beyin tümörü tedavisinde kritik öneme sahip olan bir ameliyatı Türkiye’de ilk kez hayata geçirdi. Bu yöntem, bazı beyin tümörlerinde, özellikle tekrarlayan olgularda ve ışına bağlı radyonekroz gelişen hastalar gibi tedavi sürecini zora sokan durumlarda hastaların kısa sürede iyileşmesine olanak sağlıyor.
Amerikan Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirurji) bölümünden Prof. Dr. Talat Kırış ve ekibi, robotik cerrahi ve Lazer İnterstisyel Termal Terapi (LITT) yöntemini bir arada kullanarak yaptığı beyin tümörü ameliyatıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. 24 Ağustos 2022 tarihinde başarıyla yapılan ilk cerrahi ameliyatın ardından bugüne kadar 7 ameliyat daha gerçekleştirildi.
Amerikan Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Talat Kırış, “Yenilikçi yaklaşımlarıyla en güncel teknolojileri bir araya getiren hastanemizden aldığımız güçle bir ilke imza atarak, beyin cerrahisinde önem arz eden robot destekli Lazer İnterstisyel Termal Terapi (LITT) tekniğini Türkiye’de ilk kez hayata geçirdik. Bu yöntemde, robot yardımıyla 3 mm’lik bir deliğin içerisinden geçerek beyin hasarına yol açan dokunun merkez noktasına bir lazer kateter yerleştiriyoruz ve MR cihazının içinde bu lezyonu kontrollü olarak yakıyoruz. MR cihazının özel bir fonksiyonu sayesinde beynin ısısını anlık olarak ölçümleyebiliyoruz. Dolayısıyla, beyne zarar verebilecek ısı miktarından patolojik doku dışındaki diğer bölgeleri de korumuş oluyoruz. Beynin ısısının ölçüldüğü MR termometrede ısı yükselip etraftaki hassas bölgelerde istenilen dereceyi aştığı zaman, cihaz kendi kendine duruyor. Ancak, lezyonun içinde ısıyı 90 dereceye kadar çıkartabiliyoruz. Bu işlem sırasında özel olarak geliştirilmiş robotu kullanıyoruz. Robot yöntemi elin yapacağı hataları önleyerek 1 mm’nin altında bir hassasiyetle kateteri tümörün merkezine yerleştirmemizi sağlıyor. Bugüne kadar bu yöntemi 7 hastamızda başarıyla gerçekleştirdik” dedi.
Yöntem hasta, hasta yakını ve doktor açısından ciddi bir avantaj sağlıyor
Bu tekniğin dünyada giderek yaygınlaştığına vurgu yapan Prof. Dr. Talat Kırış, günümüzde beynin kötü huylu tümörlerinde ve vücudun başka yerlerindeki tümörlerden beyne metastaz yapan tümörlerde bu yöntemin yeni bir seçenek olduğunu belirtti. Hastaların hastanede yatış süresinin kısalmasına ve ameliyat edilmiş hastaların işlemin ertesi günü taburcu edilmesine dikkat çeken Prof. Dr. Kırış, hasta yakını ve hekim için de birçok avantajı olan bu yöntemle hastaların çok kısa bir sürede günlük hayata dönebildiğini söyledi. Yöntemle ilgili detayları aktaran Prof. Dr.Talat Kırış sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu teknik nükseden tümörler, ameliyat olmuş radyo cerrahi ve radyoterapi görmüş hastalarda başka seçenek kalmayan durumlarda tercih ediliyor. Işın gören hastalarda da bir süre sonra ışına bağlı problemler görülebiliyor. Bu problemlerin çözümünde de yardımcı olabiliyor. Her epilepsi hastası için olmasa da bazı epilepsi hastalarında, majör bir cerrahi yerine 2-3-mm’lik delikten lazer probunu geçirerek epileptik odak yok edilebiliyor. Bu yöntemde beynin değerli yapılarını korumaya çalışıyoruz, ancak bazı durumlarda zarar görebilme riski bulunabiliyor. Isının çok yükseğe çıkmasına izin vermeden kısa zamanda işlemi yapmak yerine, daha uzun ve zamana yayarak işlem yapılması bu riskin önüne geçiyor. Yine, beyinde fonksiyonel kayba yol açabilecek bölgelere ısı kalkanı yerleştirerek de ısı o bölgelerde riskli noktaya ulaştığı anda sistemin kendini kapatması sağlanarak bu risk önleniyor. Girdiğimiz noktada enfeksiyon ve kanama görülme ihtimali minimuma iniyor. Bu yöntemle yaptığımız girişim multidisipliner bir çalışma sonucunda gerçekleşiyor. Ameliyat esnasında beyin cerrahisi, anestezi, radyoloji ve biyomedikal mühendisler hazır bulunuyor. Birçok alanda kullanmaya başladığımız, umut vadeden bir yöntem. Bu yöntemi ülkemize kazandırdığımız için çok mutluyum.”