Meme dokusunu oluşturan temel yapı blokları hücrelerin, büyümesini düzenleyen ve onları sağlıklı tutan genlerin, zamanla mutasyona uğrayarak doğal süreçleri dışında kontrolsüz olarak çoğalması nedeniyle memede oluşan yumrulara Meme Tümörü adı verilir.
Bu tümörler iki ayrı ana başlıkta ele alınır:
Benign Tümörler: Tümörlerin sağlık için tehlike oluşturmayan iyi huylu olanlarına Benign Tümörler denir ve bunlar kanser tehlikesi oluşturmazlar. Hücreleri görünüşte normaldir ve yavaş büyürler. Yakın dokuları istila etmezler ve vücudun diğer bölgelerine yayılmazlar. Benign meme tümörlerinin birçok türü vardır. Bunlardan bazıları rahatsızlık verebilir ya da ağrıya neden olabilir bu nedenle tedavi edilmeleri gerekir.
Malign Tümörler: Bu tür tümörler kanserlidir ve araştırılmadan kendi haline bırakılırlarsa kötücül hücreler vücudun diğer bölgelerine de yayılabilirler. Meme kanseri, memedeki hücrelerden oluşan malign bir tümör sonucu gelişir. Zamanla kanser hücreleri yakındaki sağlıklı göğüs dokusuna sonrasında da lenf bezlerine yayılabilir. Kanser hücreleri lenf bezlerinden vücudun diğer bölgelerine de yayılan bir yol izlerler. Göğüs kanserinin evresi, kanser hücrelerinin orijinal tümörün ötesine ne kadar ilerlediğini gösterir.
Meme kanseri genetik bir anormallik nedeniyle oluşur ancak, bu kanserlerin yalnızca % 5-10’u kalıtsal bir anormallikten kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, göğüs kanserlerinin % 85-90’ı yaşlanma sürecinin sonucunda ortaya çıkan genetik bozukluklardan kaynaklanmaktadır.
Birçok iyi huylu meme tümörü, meme kanseri semptomlarını taklit eder, bu nedenle tanı için bazı testlere zaman zaman da biyopsiye ihtiyaç duyulabilir. Melign Meme tümörlerinde erken tanının yaşamsal önem taşıdığı düşünüldüğünde kişinin kendi kendine meme muayenesini hekiminden öğrenmesi ve belirli aralıklarla kendini muayene etmesi, hekimin gerekli gördüğü tarama testlerini belirli aralıklarla yaptırması çok önemlidir.