Meme kanseri taramanızı yaptırdınız mı?
Meme kanserinin kadınlardaki en sık kanser türü olması ve görülme sıklığının da giderek artması toplumumuzda meme kanseri farkındalığının ve tarama programlarının önemini arttırmaktadır. Gelişmiş ülkelerde meme kanserine bağlı ölüm oranları etkin mamografik tarama, erken tanı ve tedavi sayesinde düşmektedir. Yapılan birçok çalışma tarama mamografisinin 40 yaş üzeri kadınlarda meme kanserine bağlı ölümleri yaklaşık %25-35 oranlarında azaltabildiğini ortaya koymuştur.
Ülkemizde Avrupa ülkelerinden farklı olarak kadın nüfus daha genç olup meme kanserli her iki hastadan biri 50 yaş altındadır. Bu durum mamografik taramanın ülkemiz için daha erken yaşlara çekilmesi gereksinimini doğurmuştur. 2014 yılında Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu tarafından belirlenen standartlara göre Türkiye’de tarama mamografisinin 40-69 yaş arası tüm kadınlarda, her iki yılda bir yapılması önerilmektedir. Türk Radyoloji Derneği’nce hazırlanan meme kanseri tarama rehberinde ise mamografik taramaya başlama yaşı 40 olarak kabul edilmekte ve yıllık kontrol önerilmektedir.
Meme kanserinde erken tanı ve etkin tedavinin hastalığa dair iyi sonuçlar alınmasında temel faktör olduğu aşikardır. Tarama yöntemleri ile meme kanseri tanılarının % 61’i erken-lokalize dönemde konulabilmektedir. Bu dönemde yakalanan hastaların 5 yıllık sağkalım beklentileri % 99’dur. Meme kanseri bilinci ve farkındalığının arttırılması açısından 20 yaşından itibaren kendi kendine meme muayenesi yapılması önerilmektedir. Bununla beraber doktor muayenesi özellikle yüksek riskli hastaların tespiti ve risk analizleri doğrultusunda tarama yaşının geriye çekilmesi gereksiniminin ortaya konulması açısından önem taşımaktadır. Kimlerin riskinin daha yüksek olduğunun tespiti, riski yüksek hastalarda hangi yaşlarda taramaya başlanması gerektiği, taramanın mamografi ve/veya Meme MR’ı ile mi yapılacağı, tarama periyotlarının belirlenmesi, kimlere genetik danışmanlık hizmeti önerileceği bu konudaki uzman hekimlerce sağlanabilmektedir.