Kurban etinin kesimi, dağıtımı ve saklama şartlarının çok önemli olduğunu söyleyen İSÜ Liv Hospital Bahçeşehir Beslenme ve Diyet Kliniği’nden Dyt. Serkan Aksoy, “Özellikle ilk kesimden sonra kurban etinin dinlendirilmesine dikkat edilmesi, pişirirken kendi yağında ve ekstra yağ ilave edilmeden pişirilmesi son derece önemlidir” dedi.
İSÜ Liv Hospital Bahçeşehir Beslenme ve Diyet Kliniği’nden Dyt. Serkan Aksoy, Kurban Bayramı’nda etin saklama koşulları ve sağlıklı et tüketimi hakkında uyarılarda bulundu.
Bayramların uzun mesai saatleri, mesafeler ve koşuşturmanın arasında iletişimi sağlamanın vesilesi olduğuna dikkat çeken Dyt. Serkan Aksoy, Kurban Bayramı’nın ise bu güzel ritüelin göstergesi ve paylaşımın en önemli vurgusu olduğunu ifade etti.
Kurbanların kesimi, etlerinin dağıtımı ve saklama şartlarının çok önemli olduğunun altını çizen Diyetisyen Serkan Aksoy, “Özellikle ilk kesimden sonra kurban etinin dinlendirilmesine dikkat edilmesi, pişirirken kendi yağında ve ekstra yağ ilave etmeden pişirilmesi son derece önemlidir. Bayramın özellikle ikinci ve üçüncü gününde sabah kavurmalı bir sabah kahvaltısı, bizlere çocukluğumuzu hatırlatır” diye konuştu.
SAĞLIKLI KİŞİLERDE GÜNLÜK ET TÜKETİMİ 120 GRAMDAN FAZLA OLMAMALI
Ülkemizde çocuklarda ve kadınlarda demir eksikliği anemisinin sık görülme sebebinin et tüketiminin az olmasından kaynaklandığını dile getiren Dyt. Aksoy, “Kırmızı et; hamilelik döneminde ve çocukluk çağında hayvansal protein içerisinde en önemli yere sahiptir. Organizmamız proteinlerin yapıtaşı olan 20 aminoasidin 11’ini kendi yaparken kalan 9’unu dışarıdan almak durumundadır. Hayvansal proteinde ise bunların tamamı bulunmaktadır. Sağlıklı kişilerin günde 120 gram et tüketmesi son derece önemli olmakla birlikte kalp damar problemi yaşan, kan yağları yüksek olan ve obez durumunda olanların tüketirken dikkat etmelerinde fayda vardır. Kırmızı et; demir, magnezyum, çinko ve fosfor mineralleri dışında B vitaminleri ve lipoik asit açısından zengindir. Sakatat olarak karaciğer tüketimi, hem A vitamini hem de folik asit açısından son derece değerlidir” şeklinde konuştu.
IZGARA VE FIRINDA PİŞİRME TEKNİKLERİ TERCİH EDİLMELİ
Kırmızı etin pişirilme yöntemleri hakkında da açıklamada bulunan Dyt. Aksoy, şu bilgileri paylaştı:
“Eti pişirirken haşlama, ızgara ve fırında pişirme tekniklerinin kullanılması hem besin öğesi kayıplarını önleyecek hem de vitamin kayıplarının önüne geçecektir. Kesimden sonra ölüm sertliğinin geçmesi için 24 saat dinlendirilmesi gereken etin ateşe maruz bırakılmaması, mangalda pişirilecekse ateş ile 15 santimetre mesafede olması sağlık açısından çok önem arz eder. Etin demir emilimi açısından C ve E vitamini içeren sebze ve salatalar ile tüketimi biyoyararlanım açısından son derece önemlidir.”
SAĞLIK AÇISINDAN HER ÖĞÜNDE ET TÜKETİLMEMELİ
Gün içinde doğru bir beslenme örüntüsü ile bayram tatilini sağlıklı ve sindirimi rahat bir şekilde gerçekleştirebileceğimizi söyleyen Dyt. Serkan Aksoy, “Sabah kavurma yediğimizde öğlen yemeğinde sebze, akşam ise kuru baklagillerin olduğu bir menü seçmek uygun olabilir. Günün her öğününe kırmızı et koymadan dengeli gitmek, günü sağlıklı geçirmemiz açısından önemlidir” açıklamasında bulundu.
ETİ KÜÇÜK PARÇALAR HALİNDE SAKLANMALI
Etin saklama koşullarından da bahseden Dyt. Serkan Aksoy, “Etleri küçük parçalar halinde -2 derecede 1 hafta; -18 derecede de daha uzun süreli saklayabiliriz. Derin dondurucudan indirilen etleri buzdolabının soğuk kısımda çözüldükten sonra kullanılması ve tekrar derin dondurucuya konulmaması önemlidir. Etleri kesme tahtasında doğradıktan sonra sebze, meyve kesimi yapılmaması gerekir. Ülkemizde kesim yerlerinin hijyenik ve kontrol altında olması, tüm kesim işlemlerinin buralarda yapılması son derece önemlidir” diyerek sözlerini noktaladı