Bayram tatilleri, özellikle uzamış olanları, vatandaşlarımız açısından bir dinlenme vesilesi olsa da aynı zamanda bazı beklenmeyen sağlık sorunlarının yaşanmasına sebep olabilmektedir. Bu yıl kurban bayramının sıcak bir döneme gelmesi ve kurban kesiminin yol açacağı kesici yaralanmalar sağlık konusunda bazı hatırlatmalar yapmamızın faydalı olabileceğini gösteriyor. Dilerseniz bu hatırlatmaları tek tek ve başlıklar halinde yapalım;
Kurban bayramına özel olarak sıcağın da etkisi ile ihtiyacımızdan fazla yağ ve protein tüketmek hipertansiyon, kalp krizi ve felç gibi hastalıkların ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Ani ölümler, bayılmalar, bilinç kayıpları, böbrek yetmezlikleri görülebilir. Bizler bu hastalıkları ortaya çıkışını nereden anlayabilir? Özellikle göğüs bölgesinde hissedilen sıkıntı, sıkışıklık hissi, ağrı ya da günlük aktiviteler sırasında nefesin daralması, geçici ya da devam eden konuşma bozuklukları, ellerde, kollarda ve bacaklarda uyuşma ve güçsüzlük şikayetleri, açıklanamayan yorgunluk gibi sorunlarda mutlaka bir hastaneye başvurmaları gerekmektedir. Bu şikayetler hayatı tehdit eden bir hastalığın erken bulguları olabilir.
Sıcak kentlerde gerektiğinden fazla güneşe maruz kalmamak, günlük sıvı özellikle de su tüketiminin 1-1.5 litrenin altına indirmemek, sıcak havada aşırı egzersiz yapmamak, yüksek faktörlü güneş kremleri kullanmak sıcak çarpmalarını engellemek açısından çok önemlidir.
Sel riski taşıyan aşırı yağmurlu günlerde gerekmedikçe dışarı çıkmamak özellikle yıldırım çarpmaları açısından çok önemlidir. Ayrıca unutulmamalıdır ki su seviyesi 15 cm’nin üzerine çıktığı akıntılarda yetişkin bir insanın ayakta kalması, dengesini koruması mümkün olmayabilir. 25-30 cm derinlikte su akıntısı bir aracı sürükleyebilir.
Özellikle kurban kesimleri ve sonrasında etlerin ayıklanması ve parçalanması sırasında çok ciddi el kesileri yaşanabilir. Bu kesiler tendonlarda hasara yol açabilir ve ameliyat gerektirebilir. Bu işlemlerin profesyonel kasaplar tarafından yapılması daha doğrudur. Tüm dikkat ve önlemlere rağmen kesiler olabilmektedir. Küçük ve az miktarda kanamalı kesilerde basit bir yıkama (çeşme suyu yeterlidir) sonrası uzvun muayenesi, damar, sinir ya da tendon hasarının belirlenmesi açısından gereklidir.
Mutlaka bir hekime muayene ettirilmelidir. Ciddi kanamalı kesilerde kanamayı durdurmak için ilk yapılacak şey, mümkün olan en temiz ve en geniş bir tampon ile (bu malzeme mümkünse steril gazlı bezler olmalıdır, ancak sahada gömlek,tişört, havlu, kravat ya da benzeri herhangi bir tekstil ürünü olabilir) üzerine basmak gerekir. Bası uyguladıktan sonra tampon olarak kullanılan malzemenin etrafından kanama devam edecek olursa, tampon kaldırılmamalı ve mevcut tamponun üzerine yeni bir malzeme ile takviye yapılmalıdır. Yara açılmamalıdır. Hasta elbette bir an önce bir sağlık merkezine ulaştırılmalıdır. Bazen atardamar yaralanmalarında “turnike” uygulaması da yapılabilir. Ancak bu uygulama hastanın el, kol ve bacaklarında kalıcı hasarlara neden olabileceği için mümkünse bilgili biri tarafından yapılmalıdır. Turnike için mümkün olduğunca geniş bir bandaj vs. kullanılmalıdır. Deriyi kesebilecek ve alttaki dokulara zarar verebilecek tel vb. malzemeleri kullanmamalıdır. Turnikenin üzerini bandaj vb malzeme ile kapatılmamalıdır. Turnike uygulama zamanını belirten bir not yazarak hasta ile birlikte gönderilmelidir.
Diz, dirseğin alt kısmına turnike uygulanmamalıdır (sinir hasarı riski fazladır). Her koşulda turnike uygulamaktan kaçınmaya çalışmak gerekir. Özellikle bu kanamalı kesi yaralarında yara karıştırılmamalı ve yaradaki gömülü cisimleri çıkarmamalıdır (özellikle karın ve göğüs bölgesinde). Yarayı temizlemeye ve oluşmuş pıhtıları kaldırmaya çalışmak doğru değildir. Kanamayı durdurmak için açıktaki damarları herhangi bir aletle tutmaya çalışmak son derece yanlıştır.
Özellikle bayılma ve bilinç değişikliği olanlarda hastalar zemine yatırılmalı, ayağa kaldırılmaya çalışılmamalıdır. Eğer boyun kırığı riski yok ise başı sağ ya da sol yana yatırılabilir. Kusma meydana gelmesi halinde bu pozisyonda nefes borusuna kaçması önlenmiş olur. Bazen hastalar gözünüzün önünde nefes borusuna yiyecek kaçırarak boğulmaya başlayabilirler. Bu durumda hasta ayakta iken hastanın arkasına geçip, iki elinizi hastanın yumuşak karnının en üst kısmında birleştirerek kendinize doğru çekebilirsiniz. Bu manevra ile hastanın karnına yaptığınız basınç, göğüs kafesine doğru yansır ve akciğerlerden nefes borusuna doğru hızlı bir hava akımı yaratır. Heimlich manevrası olarak bilinen bu manevra nefes borusuna kaçan yabancı cismin dışarı atılmasını sağlayabilir. Ancak bu her zaman mümkün olmaz. Bu durumda nefes alamayan hasta yere doğru yığılır. Bu durumda hastalar yere sırt üstü uzandırılarak hastaya “temel yaşam desteği” dediğimiz yeniden canlandırma girişimleri uygulanmalıdır. Temel yaşam desteği uygulamaları için eğitim sertifikanız olması gerekmektedir. Ancak hiçbir eğitim almadıysanız dahi hemen 112 yardım hattını arayıp yardım isteyebilir ve sadece kalp masajı yaparak hastanın hayatta kalmasına destek olabilirsiniz.