Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı, kulak burun yutak ve boyun bölgesi ile ilgili her türlü problemle ilgilenen branştır. Buna ek olarak, burun ve kulak ile ilgili estetik girişimler (estetik burun ameliyatları(rinoplasti ve kepçe kulak ameliyatları) bu branşın alanı içindedir.
Kulak hastalıkları:
a. Dış kulak yolu hastalıkları:
Hasta kulak akıntısı, kaşıntısı, tekrarlayan dış kulak ağrıları, kulakta dolgunluk ve şişme hissi ile gelebilir. Muayenede kulak kepçesinin ön kısmında tragus dediğimiz anatomik yapıya bastığımızda ağrı ve hassasiyet duyar. Otoskopik aletle dış kulak yolu incelendiğinde kulak kanalının şiştiği, daraldığı, nemlendiği ve mantar kalıntılarının kanal içerisini doldurduğu görülebilir. Uygun pansuman , kulak damlası ve ağızdan ilaç uygulaması ile tedavi edilebilir.
b. Orta kulak hastalıkları:
Kulak zarı deliği(perforasyonları):
Çok eski çocuklukta veya daha yakın bir zamanda geçirilen orta kulak iltihapları sonrası kulak zarı perfore (delik) kalabilir.Bu perforasyon kendi kendine kapanmaz ise kişide işitme kaybına neden olur. Timpanoplasti operasyonu ile kişinin kendi dokusundan yama hazırlanarak delik onarılır.
İşitme kayıpları:
Orta kulakta kemikçik zincirde bulunan defektler, kronikleşmiş akıntılara bağlı yapışıklıklar, kemikçikleri ve orta kulağı eritebilen kolesteatom oluşumu işitme kaybı ile sonuçlanır. Operasyonla hastalıklı kemik dokusu temizlenir. Eksik kemikçikler protezlerle tamamlanır. Kuru bir kulak sağlanması, kolesteatom dokusunun önemli organlara zararının önlenmesi ve işitmenin iyileştirilmesi hedeflenir.
Orta kulakta sıvı toplanması:
Özellikle çocuklarda görülen işitme kayıplarının en sık nedenidir. Geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonlarıına bağlı geçici veya geniz eti büyümelerine bağlı tedaviye yanıt vermeyen kalıcı sıvı toplanmaları görülebilir. Zarın arkasında koyu kıvamlı sıvı birikir..Otoskopik muayene bulgularına dayanarak sıvının olduğu rahatça anlaşılır. Geçici seröz otitler( geçici orta kulakta sıvı toplanması) ilaç tedavisi ile genellikle 3 hafta içerisinde düzelir. Eğer nedeni geniz eti ise ilaçlı tedaviye yanıt alınamayabilir. Bu durumda geniz eti alınmasıyla beraber orta kulağa ventilasyon tüpü takılabilir. Bu tedavi işitme kaybını düzeltir. Konulan tüp 6 ay ile 2 yıl içerisinde atılır.
Kireçlenme:
Orta kulakta özellikle stapes(üzengi kemiğinde) kireçlenme görülebilir. Bu hastalığa otoskleroz denir. İşitme kaybıyla seyreder. Hareket etmeyen bu kemikçik çıkarılarak yerine hareketli protez takılır. İşitmenin düzeltilmesi hedeflenir.
c. İç kulak hastalıkları:
İşitme kayıpları: iç kulak tipi iştme kayıpları çoğu zaman geri dönüşümsüzdür. Altta yatan neden olup olmadığı araştırılmalıdır. Bazen yaşa bağlı bazen ateşli bir hastalıktan sonra bazen yüksek gürültüye maruz kalınması sonucu çınlamayla beraber ortaya çıkabilir.Hiç bir neden olmasa bile yaş ilerledikçe öncelikle tiz seslerde başlayan iç kulak tipi işitme kaybı daha sonra tüm frekanslarda ortaya çıkabilir. Bu tip işitme kayıpları işitme cihazı kullanılması için değerlendirilir.
Kulak çınlaması:(tinnitus) Kulak çınlaması işitme kaybı ve baş dönmesi ile beraberse ve işitme kaybı özellikle tek kulakta ise araştırılmalıdır. İç kulaktaki denge ve işitme sinirini etkileyen küçük kitleler önem taşır. Bazı durumlarda ise yaşa bağlı kullanılan ilaçlara bağlı ve gürültüye bağlı çınlama ve işitme kayıpları görülebilir.
Yaşlılığa bağlı işitme azalması: Presbiakuzi olarak adlandırılır. Özellikle diabet gibi kronik hastalığı bulunan yaşlılarda ince sesleri etkileyen işitme kayıplarıyla beraber kulak çınlamaları görülebir. Odyometrik tetkik sonrası medikal tedavi uygulanır.
Ani idiopatik işitme kaybı: Geçirilmiş üst solunum yollaı enfeksiyonlarından sonra ya da bazen nedensiz tek kulakta ani başlayan çınlama ve işitme kaybı ile başlar. Otoskopik muayenede zarlar normal izlenir. Yapılan odyometrik işitme testinde genelde tek kulakta iç kulak tipi işitme kaybı izlenir. Vakit kaybedilmeden iç kulak kanlanmasını artırıcı tedaviye gerekirse hasta yatırılarak başlanmalıdır.
2 .Burun hastalıkları:
a. Burun eti büyümeleri (konka hipertrofileri): Burnumuzda daha çok alt konka adındaki anotomik yapı büyüyerek burun tıkanıklığına yol açar. Alt konkanın büyümesinin nedenleri, allerjik rinit, alışkanlık halinde burun damlası kullanımı, hamilelik ve septum deviasyonu dediğimiz burun orta bölmesi eğrilikleridir. Tanı endoskopik burun muayenesi ile konur. Konkanın burun içini kapladığı hava pasajını darattığı izlenir. Tedavide çeşitli yöntemler tanımlanmıştır. Duruma göre tercih edilir. (radyofrekans ile konka küçültülmesi, konka plasti ile konka küçültülmesi, konka lateralizasyonu)
b. Burun orta bölmesi eğrilikleri (Septum deviasyonu): Burnun iki deliğini ayıran orta bölme kemik ve kıkırdak yapılardan oluşur. Önde yada arkada sağ yada sola eğrilikleri görülebilir. Doğuştan yada travmatik olarak bu durum görülebilir. Eğer burundan nefes almayı etkileyecek kadar belirginse, septoplasti ameliyatı ile düzeltilir.
c. Burunda şekil bozuklukları (eğri burun, burun sırtında kemer, burun ucunda düşüklük, büyük burun, küçük burun.) Septorinoplasti yani estetik burun ameliyatı burun şeklinde düzeltme ile beraber burundan iyi nefes almayı da aynı seansta düzelten bir ameliyattır. Yüze uygun ideal burun tasarlanarak ve hasta ile hemfikir olunarak ameliyata girilmesi çok önemlidir. Ameliyattan önce animasyon yapılarak burun üzerinde oluşacak değişiklikler hastaya gösterilir. Hastanın ve hekimin ortak kararı ile ideal burun şekli önceden belirlenir ve cerrah ameliyata giderken bu resmi yanında götürür ve hasta uyuduktan sonra üzerinde işaretlemeler yaparak değişim noktaları belirlenir. Operasyon genel anestezi altında ortalama 2,5 saat sürer.1 gece hastanede kalınır. Ertesi gün taburcu olan hasta 1 hafta sonra kontrole gelir.
d. Burun derisinde ben, leke ve yara izleri: Dermotoloji muayenesi sonrası önem taşıyan benler çıkarılmak üzere kulak burun boğaza yönlendirilir. Yüz derisi üzerinde herhangi bir yerdeki geçmeyen kanamalı yaralar cilt tümörleri açısından incelenmelidir. Şüpheli lezyondan küçük biyopsi alınarak tanı konulur. Patoloji sonucuna göre daha geniş çıkarımlar yapılabilir.
e) Epistaksis (burun kanaması): genelde burun orta bölmesi üzerinde atardamarların ağ oluşturduğu alanda bir damar cidarının hasar görmesi ile ortaya çıkar. Çoğu zaman altta yatan önemli bir hastalık saptanmasa da kanama meyil ile giden bir takım isitemik hastalıklar araştırılmalıdır. Gümüş niitrat içeren çubuklarla damar koterize edilir ( halk arasında damar yakma denilen durum)
3. Pediatrik kulak burun boğaz:
1 a. Genizeti bademcik sorunları (kronik adeno tonsillit): Ağzı açık uyuma, horlama, sık bademcik iltihabı ve tekrarlayan ateş problemi olan çocuklarda genizeti ve kronik bademcik iltihabı açısından araştırma yapılmalıdır. Bu çocuklarda bademcik ve genizeti büyüklüğüne bağlı olarak geceleri şiddetli horlama hatta uyku apnesi (uykuda solunum durması) görülebilir.Çok sık bademcik iltihabına bağlı antibiyotik kullanımları mevcuttur.Bazen orta kulakta geçmeyen sıvıları(seröz otit) mevcuttur. Hava yolu tıkanıklığını açmak için genizeti ve bademciklerin alınması gerekli olabilir. Zar üzerine orta kulakta sıvı toplanması varsa ventilasyon tüpü takılır.
b. Çocuk sinüzitleri: Tekrarlayan başağrıları, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı olan çocuklarda sinüzit araştırılmalıdır. Çocuk sinüzitleri tıbbi tedaviye zor yanıt verir. Uzun süreli antibiyotik kullanımı gerekebilir.(bazen 3 hafta) Tıbbi tedaviye rağmen sinüzit tekrarlıyorsa allerjik rinit, genizeti büyümesi ve reflü açısından incelenmelidir.
c. Çocuk işitme kayıpları, orta kulakta sıvı toplanması (serözotit): Doğuştan(konjenital)işitme kayıplarının anlaşılması için yeni doğan döneminde otoakustik emisyon yapılmalıdır. Bazen ateşli hastalıklara bağlı sonradan da tek veya çift taraflı kalıcı işitme kayıpları görülebilir. Adenoid hipertrofisi (genizeti büyümesi) ve üst solunum yolu enfeksiyonlara bağlı orta kulakta sıvı toplanması(seröz otit) gelişebilir.Yeni doğan işitme tarama testi (otoakustik emisyon), işitme testi ve basınç testi (odyometri ve timpanometri) hastanemizde yapılabilmektedir.
2. Ses hastalıkları:
a. Ses teli nodülleri, polipleri ve felci: Uzun süreli ses kısıklıklarında teleskoplarla ses telleri muayene edilmelidir. Sesi kötü kullanmaya bağlı ses teli nodülleri ve polipleri bu muayene ile görülür.En çok nodül görülen meslek grupları öğretmenler ve şarkıcılardır. Bazen de tek veya çift taraflı ses telinin tam hareket etmemesi ile giden ses teli felçleri izlenebilir. Çoğu zaman neden bulunamaz. Boyundan geçirilmiş bazı ameliyatlara ve nörolojik bazı hastalıklara bağlı oluşabilir. Özellikle gırtlak tümörleri açısından hastayı izlemek gerekir.
b. Ses teli ve gırtlak tümörleri: Sigara içicisi ve ses kısıklığı olan hastaların dikkatli bir gırtlak muayenesinden geçmesi gerekir. Eğer boyunda da kitle varsamutlaka radyoljik inceleme yapılamlı ve gerekirse biopsi ile tanı kesinleştirilmelidir.
3.Horlama ve uyku bozuklukları:
a. Uyku apnesi: Horlama, sabahları yorgun uyanma, gün içerisinde sürekli uyuma isteği, baş ağrısı ve hipertansiyon atakları olan hastaların uyku labaratuarında 1 gece yatırılarak incelenmesi tıkayıcı uyku apnesi tanısı için gereklidir. Bu hastalar uyku labaratuarı raporuna göre tedaviye yönlendirilir.
b. Basit horlama: Çoğu zaman kilo verme, alkolü kesme, reflü tedavisi ile yanıt alınabilen bir durumdur.
4.Baş dönmesi:(vertigo): Etrafın dönmesi ve eşlik eden bulantı kusma ile seyreder.
a. İç kulak etkilenmesi (periferik vertigo): Ani başlayan şiddetli baş dönmesi ve kusma ile genelde acil servise başvurulur. Muayenede zarlar normal işitme kaybı yoktur. Nedeni üst solunum yolu enfeksiyon mikrobunun iç kulaktaki denge organını etkilemesidir. Hasta yatırlarak ve serum takılarak damar yolundan verilen baş dönmesi ve bulantı kesici ilaçlarla tedavi altına alınır. Nörolojik bir muayenede beyin beyincikle ilgili sorunların atlanmaması açısından mutlaka yapılmalıdır.
b. İç kulaktaki denge kristalleri yer değiştirmesi (bening paroksismal pozisyonel vertigo:
İç kulakta bulunan yarım daire kanallarında bulunan denge kristallerinin yer değiştirmesinden kaynaklanır.Vertigo polikliniğinde baş dönmesi nedeni tam tanımlandıktan sonra bppv tespit edilen hastalar repozisyon manevralarıyla düzeltilebilmektedir.
c. Boyuna bağlı baş dönmesi (servikal vertigo): Boyunda düzleşme ya da fıtık baş dönmesi ile seyredebilir. Gerekli radyolojik tetkikler yapıldıktan sonra ftr ve beyin cerrrahisi ile beraber hasta tedavi altına alınır.
d. Diğer baş dönmesi nedenleri (sistemik nedenler, vitamin eksiklikleri): Tansiyon düşüklüğü demir eksikliği ve b12 eksikliği de başdönmesi yapan sistemik nedenlerdir. İç kulakla alakalı sorun saptanmayan hastalardaki baş dönmeleri bu yönde araştırılır.
5. Boyunda kitleler:
a. Büyümüş lenf bezleri boyunda normal koşullarda boyutları 1 cm yi geçmeyen çok sayıda lenf bezi bulunmaktadır. Bu bezler bazı durumlarda büyür ve boyutları 1 cm üzerine çıkabilir. Bu durumda muayene ile ve ultrasonik tetkikle lenf bezi büyümesinin nedenleri araştırılır. Çoğu zaman enfeksiyona bağlı büyümeler tespit edilir. Lenfoma kriteri taşıyan lenf bezleri daha ayrıntılı tetkik edilir ve şüphe varsa biopsi uygulanır.
b. Doğuştan gelen boyun kitleleri ultrason ve mrı ile radyolojik araştırma neticesinde iyi huylu doğuştan gelen kitleler ayırt edilebilir.
c. Tiroid bezi büyümeleri (guatr ) boğazda takkıntı hissi öksürük ses kısıklığı şikayeti ile kbb polkliniğine gelebilirler. dahiliye doktoru ile beraber değerlendirilir. Tedavi veya takibe alınırlar
6. Yüzden ben alımı, yüz ve boyun cilt tümörleri tedavisi, yüz kırışıklıkları giderilmesi:
a. Yüzün herhangi bölgesi ve burunda bulunan cilt tümörlerinin çıkarılması ve gerekli ise cilt flepleri ile onarımı.) baş boyundaki şüpheli benler dermatoloji tarafından kbb polkliniğine yönlendirilir ve estetik yöntemle( iz kalması minimalize edilerek) çıkarılır. Çıkan materyal patolojiye gönderilir. Yüz derisindeki geçmeyen kanamalı yaraların da küçük bir biopsi ile değerlendirilmesi yapılmalıdır. Yavaş ilerleyen cilt tümörlerinin tanısı ancak bu şekilde konulabilmektedir. Cilt tümörü tanısı netleşen hastada lezyon total olarak çıkarılır ve gerekirse kalan defekt fleb çevrilerek onarılır. Çıkan materyal patolojik incelemeye tabi tutularak cerrahi sınırlar mutlaka kontrol edilmelidir.
b. Dolgu, botoks uygulamaları, iple yüz germe yaşa bağlı yüzdeki kırışıklıkların giderilmesinde bu uygulamalar duruma göre tek başına ya da kombine olarak uygulanabilmektedir. Bu uygulamalar ile kaş arası , kaz ayağı ve alın kırışıklıkları , çene ve burun dudak arası kırışıklılar tedavi edilebilir.
7. Reflü tanısı ve tedavisi:
Reflü bulguları: Boğazda yanma kuruma, ses kısıklığı, boğaz temizleme alışkanlığı ve yutkunurken takıntı hissini kapsar.bu şikayetlerle polikliniğimize başvuran hastaya direkt laringoskopik bakı uygulanır. Endoskopide boğaz ve gırtlak bölgesine asit geldiğine dair bulgular tespit edilirse reflü tanısı netleşir.ve tıbbi tedavi ya da gerekirse endoskopik muayeneye yönlendirme yapılabilir.
Solunum yolu allerjileri: Sadece bahar aylarında ya da tüm yıl boyunca arka arkaya hapşuruk gözlerde sulanma burunda kaşıntı şikayeti olan olgunun solunum yolu alerjisi mevcuttur. Burun endoskopik muayenesinde mukoza soluk mor renkli heriki alt konka iri görünümde izlenir. Duruma göre tıbbi tedavi yada alerji testlerine yönlendirme yapılır.iki tipi vardır.
a. Mevsimsel allerjik rinit (allerjik nezle)
b. Yıl boyu süren allerjik rinit
8. Sinüs hastalıkları:
a. Akut sinüzit genelde bakterilere ve virüslere bağlı ortaya çıkar. Bazı üst solunum yolu enfeksiyonları etkenin sinüs içerisine de yayılımı ile sinüzit gelişir. Tedavi çoğo zaman viral enfeksiyonla aynıdır. Sinüslerde iz bırakmadan iyikleşir.
b. Kronik sinüzit. Sinüs havalanmasını bozan sinüs ostiumunda kalıcı tıkanıklık yapan durumlarda kronik sinüzit gelişir baş rğrısı yakınmaları uzun sürelidir. Çoğu zaman cerrahi müdahale ile sinüs deliklerini anatomik olarak genişletmek gerekir.
c. Nazal polip: burun içerisini dolduran iyi huylu büyüme eğliminde yumuşak doku kitleleridir.Sinüs khavalanma deliklerini kapatarak kronik sinüzite, hava yolunu kapatarak burun tıkanıklığına ve koku bölkesini kapatarak koku duyusunun azalmasına neden olabilir. Nazal endoskopik muayenede rahatlıkla görülürler. Tıbbi tedavi sonrası genelde operasyona ihtiyaç duyulur.
Üst solunum yolu enfeksiyonları:
a. Akut farenjit: Bakteri ya da viral kökenli olabilir. Boğaz ağrısı halsizlik burun akıntısı ile seyreder. Dinlenme ve semptomatik tedavi önerilir.
b. Kronik farenjit: kökende kimyasal bir etkene maruziyet ya da reflü yatabilir. Kronik dönemde tekrarlayan boğaz ağrıları ve yanmalar tariflenir. Muayenede reflü bulguları saptanır. Tedavi nedene yönelik uygulanır