Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, sadece fiziki sağlığımızı değil, ruhsal ve zihinsel sağlığımızı da tehdit altına aldı. İngiltere’ de yapılan bir araştırmada Covid-19 atlatan hastaların yüzde 41’in de stres bozukluğu olduğu ortaya çıktı. Tedavi sürecini ağır atlatan kişilerde sıklıkla görülen bu hastalık, tedavi edilemezse etkisinin uzun yıllar kalacağı konuşuluyor. Pandemi döneminde stres ve kaygının artması birçok psikolojik problemi de beraberinde getirdiğini dile getiren Bilinçaltı Uzmanı Lily Lale Yılmaz ‘’Koronavirüs tedavisini atlatan kişilerde sıklıkla gördüğümüz stres bozukluğu, koronavirüse yakanlanmayan kişilerde de kaygı ve stres durumu yaşamımızı olumsuz etkiliyor. Bu durum kişilerde gerginliğe, dalgınlığa, dikkat kayıplarına sebebiyet veriyor. Oysa ki bilinçaltımıza işleyen başta ‘’korku’’ olmak üzere olumsuz düşünceleri silmek, bu problemi atlatmanın en kolay çözüm yolu’’ ifadelerinde bulundu.
İngiltere’de yapılan bir araştırmada koronavirüs atlatan kişilerin yüzde 41’ inin stres bozukluğuna yakalandığı görüldü. Ruhsal ve duygusal olarak da etkilendiğimiz bu süreç, psikolojik olarak da insanları etkisi altına aldığını gösterdi. Koronavirüsün birçok can kaybına yol açması, korkuya sebep oldu. Bu yüzden koronavirüse yakalanan kişiler başta olmak üzere destek alınması gerektiği üzerinde duran Bilinçaltı Uzmanı Lily Lale Yılmaz ‘’Koronavirüsün hayatımıza girmesi bilinçaltımızda korkular oluşturdu. Dışa vurduğumuz ya da vuramadığımız birçok olumsuz duygu ise stres, anksiyete, korku, uyku düzensizliği gibi problemleri beraberinde getirdi. Stres bozukluğu ile başa çıkmanın ilk yolu kişilerin kontrolü ele almasını sağlamak. Kişinin bilinçaltına indikten sonra olumsuz düşünceleri temizleyerek daha sağlıklı düşünmesini hedefliyor ve gerçekleştiriyoruz. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde uygulayabiliyoruz’’ dedi.
Korku Her Şeyin Başı!
Travmatik olayların ardından oluşan stres bozukluğu, kişilerin bilinçaltında oluşturduğu korku duygusunu temel alıyor. Travma sonrası zihinde ve vücutta oluşan stres duygusu, yorgunluğa, isteksizliğe de sebep oluyor. Her yaştan insanın yaşayabileceği bu durumun başlangıç noktasının bilinçaltı olduğunu dile getiren Yılmaz ‘’ Stres bozukluğu yaşayan kişiler yaşamlarını artık eskisi gibi idame ettiremiyorlar. Büyük kayıplar yaşadıkları için enerjik bir şekilde çalışamıyorlar, bazı şeyleri hatırlamakta ve de işlerine konsantre olmakta güçlük çekiyorlar. Bu enerjisizliğin getirdiği bazı fizik bedendeki duygusal ağrılar ve kalp çarpıntıları gibi vücut normal ritminin dışında çalışmaya başlıyor. Koronavirüs salgını dolayısıyla kendimize eklediğimiz gelecek ve ölüm korkusu başta olmak üzere diğer olumsuz duygular vücudumuzun ve bizim rutinimizden bu şekilde sapmalar göstertebiliyor. Bilinçaltı temizliği yaparak olumsuz duygu kalıplarımızdan kurtuluyor ve daha sonra yüklediğimiz pozitif duygularla ömür boyu mutlu yaşam gerçekleştiriyoruz’’ ifadelerinde bulundu.
